17 yaşındaki popçu Aleyna Tilki’nin “Başarılı olabilmek için kimseyle anlaşmak zorunda değilim” açıklaması ezberleri bozdu. Aleyna yine kendi usulüyle reklamını yaptı.

Aleyna Tilki ilginç bir iddia ortaya atarak yine kendinden söz ettirmeyi başarmış.

17 yaşındaki popüler şarkıcı “Başarılı olabilmek için kimseyle anlaşmak zorunda değilim” demiş.

“Ama başarılı olmak isteyen, benimle iyi anlaşmalı” notunu da ilave etmiş. Aleyna’nın bu çıkışına sosyal medyadan olumlu ve olumsuz tepkiler gelmiş. Haber medyada “Yeni bir skandal! Aleyna Tilki tehdit etti” başlığıyla geçmiş.

Magazincilerimiz malzemeye aç oldukları için hiçbir fırsatı kaçırmıyor.

Anlam ifade etsin etmesin ucu bir yere dokunur belki devamı gelir diye hemen üstüne atlıyor.

Aleyna’nın sözlerini başkalarının umursadığını ve bundan etkilendiğini sanmam.

Polemik yaratmak ve dikkat çekebilmek için söylendiği belli. Tilki Kardeş Demet Akalın Abla’sıyla daha önce kısa süreli bir polemik yaşadı. Ancak artık Demet’in genç popçunun antikalığıyla uğraşacak zamanı kalmadı.

Hande Yener ve diğerlerine cevap yetiştirmekten başını kaşıyacak vakti yok.

Aleyna duruyor duruyor adı duyulsun diye arada bir dam üstünde saksağan vur beline kazmayı türünden laflar ortaya atıyor.

Oltaya ünlü bir isim takılırsa amacına ulaşıyor.

Bu da işte onlardan biri.

Reklamını yapmasını normal karşılamalı.

Tilki usulü başarı için Tilki ile iyi anlaşmalı.

Yoksa halimiz harap!

Yeni reality şov: Keeping Up With the Yeşilmens

Hande Erçel’in başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmemiştir. Reklam yüzü olduğu marka için koreografisini kendi hazırladığı baleyi andıran egzotik bir dans gösterisi hazırladı. Klip yayınlandığı andan itibaren sosyal medyada hedef tahtası haline geldi. Performansı beğenilmedi. Oysa kızcağız çok uğraşmış, prova yapmaktan ayakları yara bere içinde kalmıştı. Bunu göstermek için de ayak parmaklarının bandajlı fotoğrafını paylaşmıştı.

Hande daha sonra ‘Siyah İnci’de rol aldı. Düşük reyting nedeniyle oynadığı dizi 13 bölüm sonunda rafa kaldırıldı. 24 yaşındaki güzel oyuncunun rolündeki başarısızlığı yüzünden dizi tutmadı havası yaratıldı. Kendisine ‘Hande Reçel’ adı bile takıldı. Oyunculuk eğitimi alması gerektiği yazıldı. “Benim kedim bile Hande’den daha iyi oyuncu” diyen oldu. Oysa Hande’nin ödülü vardı.

2017’nin ‘En iyi Komedi ve Romantik Komedi’ dalındaki kadın oyuncusu seçilmiş ancak o zaman da eleştiri yağmuruna tutulmuştu. Ne yapsa yaranamıyor. Ama hiç kafasını taktığına değmez. Kenan Doğulu’nun şarkısındaki gibi... ‘’Neler, neler gördük biz... Neler çektik biz... Ne derlerse desinler... Bunlar da geçer’’ üzülme Hande Reçel!

SURVIVOR SLOGANLARI

TURABİ ÇAMKIRAN: ‘’Demişler ki öldü. Şimdi herkes hazır olsun. Survivor’ın kralı geri döndü.’’

MERVE AYDIN: ‘’Sizce Survivor bir kadın şampiyon hak etmiyor mu? İşte o sene bu sene.’’

NAGİHAN KARADERE: ‘’Hazır olun parkurun kraliçesi geliyor.’’

HİLMİ CEM İNTEPE: ‘’Gerçek şampiyonu göstermeye gidiyorum.’’

HAKAN HATİPOĞLU: ‘’Birinin artık Kral Çıplak demesi lazım.’’

NİHAT DOĞAN: ‘’Mesele kasların değil yüreğin büyük olmasıdır.’’

SEMA AYDEMİR: ‘’Her şey yaptım rekorları değil şampiyonluğu istiyorum.’’

ADEM KILIÇÇI: ‘’Virgül bırakmıştım, noktayı koymaya geliyorum.’’

BİRSEN BEKGÖZ: ‘’Kendimi aşmaya gidiyorum.’’

YAĞMUR BANDA: ‘’Adımdan değil ardımdan kopacak fırtınadan korksunlar.”

ANIL BERK BAKİ: ‘’Sadece çıkar yarışırım, galibiyet arkamdan gelir.’’

ÜMİT KARAN: ‘’Hayatta kalmak tecrübeyse, tecrübe kaptanın yol haritasıdır.’’

İZLEYİCİ: ‘’Televizyonun karşına oturur seyrederim. Onlar açlıktan yakınırken ben istediğim gibi yer, içerim.’’

ACUN ILICALI: ‘’Reyting alma işini iyi bilirim. Tek programla yine zirvedeyim.’’

KEDİCİK OLMA ŞARTLARI

1)Her fırsatta inşallah, maşallah diyebilmek.

2)Gösterişli ve dolgun bir fiziğe sahip olmak.

3)Göbek atıp oynamaktan çekinmemek.

4)Baygın gözlerle hayran hayran bakabilmek.

5)Boya küpünden çıkmış gibi makyaj yapabilmek.

6)Dekolte giyinmeyi yaşam şekli haline getirmek.

7)Kültürlü ve bilgi sahibiymiş gibi konuşabilmek.

8)Estetik, silikon, dolgu, kalıcı kaş yaptırdığını iyice belli edebilmek.

9)Dünya bir adamın ekseni etrafında dönüyormuş havası verebilmek.

10)Yapılan hiçbir eleştiri ve benzetmeden olumsuz etkilenmemek.

Çocuklar Duymasın dizisine renk katmak için senaryo değişikliğine gittiler. ‘Taş Fırın’ Haluk ile eşi Meltem arasına bir değil iki kara kedi birden getirdiler. Karakterleriyle özdeşleştiğimiz efsane dizideki masumiyet bitti.Yayıncılıkta tutan bir şey ile oynamak son derece risklidir. Yenilik yadırganabilir, tepki çekebilir ve sonunu getirebilir. Bunda da o gidişat var.

‘Çocuklar Duymasın’ gitti, Türk işi ‘Modern Family’ geldi!

Bebiş ile Burciş

41yaşındaki Burcu Esmersoy uzun süredir aradığı mutluluğu sonunda buldu. Ünlü sunucu 10 yıl önce İtalyan eşinden boşandıktan sonra ilişkilerinde hayal kırıklığı yaşamıştı. Burcu şimdi son sevgilisiyle dünyayı geziyor, eğleniyor ve hayatını yaşıyor. Sürekli el ele dolaşan medyatik çift geçenlerde Bebek’te objektiflere takılmış.

Burcu kendisinden bir yaş küçük iş adamı sevgilisine ‘Bebiş’ diye sesleniyormuş. “Sevgi sözcüğü olarak ne kullanılıyorsa ben de onu kullanırım” diyormuş.

Gerçek aşk budur işte. Minnoşum, Cicikom, Bal Böceğim, Bebeğim, Pıtırcığım, Prensim, Prensesim, Baş tacım, Kelebeğim, Erkeğim, Kadınım, Ruhum, Pufpufum diye ulu orta haykırarak sevgini herkese göstereceksin. Onun için hiç demeyin bu ne iş? Onların lakabı Bebiş ile Burciş!

Seren Serengil magazin programında konuşmaması gereken bir konuda ceza yiyeceğini bile bile yorumlar yaptı.

Ekranda sunduğu magazin programında konuşmaması gereken bir konuda ceza yiyeceğini bile bile yorumlar yaptı.

Mahkeme kararıyla yanına yaklaşmaması gereken birine karşılaştığı bir davette gidip kasten omuz attı. Kaşındı ve amacına ulaştı.Peki 3 günlük hapis cezasına çarptırılan Seren Serengil’i cezaevinde ne bekliyor?

1. Gün: ‘Kadınlar koğuşu özel ünlü yıldıza hello hoşgeldin partisi’

2. Gün: ‘Kadınlar koğuşu özel ünlü assolistle kadınlar matinesi’

3. gün: ‘Kadınlar koğuşu özel ünlü yıldıza bye bye veda partisi’

Seren’in üç günlük manikür, pedikür ve kuaför ihtiyacı, ihmal etmemesi gereken pilates seansları, takip etmesi gereken sosyal medya hesapları, magazin ilaveleri ve magazin programları çalıştığı kanalın sponsorları tarafından sağlanacak. Tüm aktiviteleri 24 saat boyunca içerden telefon kameralarıyla dışarıdan drone-cam aracılığıyla kaydedilip ‘Seren in Prison’ bölümleri olarak yayınlanacak.

41 yaşındaki yıldızın ‘Gülben’ adını duyduğunda çıldıran Tiny isimli minik köpeği üç gün boyunca tek başına rahat edeceği F tipi lüks bir kulübede ağırlanacak. Ayrıca Seren’in koğuşu parfüm kokacak ve 5 yıldızlı otelleri aratmayacak. Yatağı ranzalı değil en büyük boy ve ortopedik türden konforlu olacak. Bunların tümü gerçek olsa şaşmam. Club Med ordaysa Club Bed burda!

Serdar’ın Chloe’si varsa Musti’nin Emina’sı var

Serdar Ortaç kendisinden 25 yaş küçük ve 15 santim uzun İrlandalı eşi Chloe Loughnan sayesinde gündeme gelmeye devam ediyor. 2014 yılında dünya evine girdiklerinden beri ünlü popçu hep genç eşiyle anıldı. Havalı güzel Chloe magazinsel açıdan Serdar’la ilgili haberlere büyük renk kattı. Tam onlara alışmış iken şimdi de karşımıza bir başka popçu ikili çıktı. Mustafa Sandal yeni albümünü piyasaya çıkardığı sıralarda 10 yıllık eşi Boşnak asıllı şarkıcı Emina Jahovic ile evliliğinde sorun yaşadıkları havası verdi. İki çocuğunun annesi ile arasının limoni olduğu ve Musti’nin evi terk ettiği ima edildi.

Ancak sorunları olduğunu iddia eden çiftin birbirlerinin doğum günlerini sosyal medyadan kutlamayı ihmal etmemesi dikkat çekti. Bu arada aynı gün ikisinin de yeni şarkılarını duyurmaları ayrılık olayını reklam amacıyla kullandıkları iddiasını güçlendirdi. Emina Sandal’ın üçüncü çocuğu istediği ve Avusturya’da eşi ve çocuklarıyla tatil yaptığı, çiftin evlilik yıldönümlerini de Londra’da başbaşa kutladıkları söylendi.

Ateş olmayan yerden çıkan boşanma dedikoduları Karı kocanın aynı anda piyasaya çıkan yeni şarkıları Tanıtımlarını yapmak için bundan iyi fırsat mı çıkar? Serdar’ın Chloe’si varsa Musti’nin de Emina’sı var!

Elçin Sangu gibi güzelliği dillere destan yıldızlar makyajsız yakalandıklarında dünyalar başına yıkılıyor.

Fotoğraflarında kusursuz görünen ünlü yıldızları makyajsız görmek zordur. Fotoşop yöntemiyle defolar düzeltilir. Mükemmel hale getirilir. İmaj onlar için çok önemlidir.

Kazayla makyajsız halleriyle ortaya çıktıklarında ise hayaller aniden yıkılır. Güzelliği dillere destan yıldızlar bile makyajsız yakalandıklarında tedirgin olur. Örneğin objektiflere makyajsız haliyle yakalanan oyuncu Elçin Sangu kendisini görüntüleyen muhabirlere sinirlenmiş.

“Beni bu çirkin halimle çektiniz” diye tepki göstermiş.

Elçin gibi doğal güzelliğiyle dikkat çeken bir kadın böyle düşünüyorsa gerisini siz hesap edin. İşi şakaya vuran da var.

Mesela İrem Derici “Makyajsızım şu anda. Boyasam da bir şey değişmiyor” diye espri yaparak durumu geçiştirmiş.

Ebru Şallı’nın cilt bakımı yaptırdıktan sonra evine giderken çekilen ve makyajsız haliyle olan fotoğrafı da her zamanki görüntüsünden çok farklı. Futbolcu Tosic’in inanılmaz gösterişli eşi Sırp şarkıcı Jelena Karleusa başta olmak üzere güzellikleriyle ünlü popçular Hadise ve Göksel, oyuncu Neslihan Atagül ve Hande Erçel’in makyajsız halleri de hayranları için hayal kırıklığı yaratabilir.

Demet Akalın’ın makyajsız fotoğrafları kendisi için bile bir kabus olabilir.

Ancak bu konuda hiç kimse Bülent Ersoy, kısaca Bülent Abla ya da nam-ı diğer biricik Babla’nın eline su dökemez.

MFÖ ‘Şapkasız Çıkmam Abi’ dediğinde espri yapıyor diye güler geçeriz. Babla “Makyajsız Çıkmam” dediğinde kesinlikle sözünü dinlemeliyiz!

Jet Sosyete’ye jet eleşti

Gülse Birsel’in yeni dizisi ‘Jet Sosyete’ birkaç haftaya kadar ekranda olacakmış.

Güçlü kadrosuyla dikkat çeken dizinin tanıtımları dönmeye başlamış ve genelde büyük beğeni kazanmış. Dizinin tanıtımını izleyen bir takipçisi Gülse’ye ‘’Jet Sosyete iğrenç olmuş çabuk hazırlanan kahvaltı sofrası gibi’’ diye bir eleştiride bulunmuş. Başarılı senarist de bunu ciddiye almış. “Dizi daha başlamadan seyretmiş olmanız müthiş. Ben bile daha seyretmedim. Hatta çekimler bile bitmedi” diye cevap vermiş. Gülse’nin moralini bozmasına gerek yok. Ağzıyla kuş tutsa yaranamayacakları olabilir. ‘Jet Sosyete’ye kasti ve jet eleştiriler gelebilir. Ancak ‘Avrupa Yakası’ ve ‘Yalan Dünya’ gibiyse. O eleştiriler daha ilk bölümde püf diye sönebilir!

Cumhurbaşkanımıza verdiği sözden dolayı evlenmesi bir memleket meselesi haline gelen Alişan ilk denemesinde başarıya ulaşamadı. Evlilik programlarının kraliçesi Esra Erol’un kardeşi Eda ile dünyaevine girmesi kısmet olmadı. 41 yaşındaki ünlü türkücümüz daha sonra hiç vakit kaybetmedi. Rol aldığı ‘Dostlar Mahallesi’ dizisinin setinde tanıştığı oyuncu Buse Varol ile yoluna devam etti. Gerçi dizi reyting kurbanı olup ekrana veda etti. Ama Alişan yeni sevgilisiyle evlenmeye karar verdi.

Müstakbel gelin ve damadın anneleri tanıştı, kaynaştı. Medyatik çift 5 Mayıs’ta nikah masasına oturacakmış. Alişan düğününe 1000 kişiyi davet edeceğini söylemiş.

Yetmez! Bu tarihi olayı daha geniş bir kitlenin izlemesi gerekir. Bence töreni İkitelli’deki Olimpiyat Stadı’nda yapsınlar. 100 bin kişi çağırsınlar. Hazır orası boşta duruyor. Hayırlı bir işe yaramış olur. Alişan buraya yumruk havaya!

‘TazYik hapsi’ aldı, duymayan kalmadı

Seren Serengil hakkında 3 gün tazyik (zorlama) hapsi kararı verilmiş. Nedeni de son derece ilginçmiş. Seren 6 ay süreyle 30 metreden fazla yanına yaklaşamama, hakaret etmeme, şiddet uygulamama konusunda alınan tedbir kararına rağmen Gülben Ergen’e karşılaştığı bir davette iddiaya göre omuz atmış. Gülben de vakit kaybetmeden kararı ihlal ettiği gerekçesiyle Seren hakkında suç duyurusunda bulunmuş. Verilen ceza ertelenmediği ve paraya çevrilmediği için 42 yaşındaki ünlü sunucu ve eski assolist, 3 gün Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde hapis yatacakmış. Bu durum aslında Seren için sürpriz olmamış. Televizyonda konuyla ilgili konuşmaması gerektiğini bildiği halde dayanamayıp “Ben konuşacağım gerekirse de içeri gireceğim” demiş. Hatta kaldığı cezaevinde röportajlar filan yapacağını bile söylemiş. Her şerde bir hayır vardır deyip bu olaydan da bir reyting çıkarmayı düşünmüş. Seren’in ‘Duymayan Kalmasın’ adlı magazin programını sunduğunu belki herkes bilmiyordu. Seren tanıtım uğruna payına düşeni fazlasıyla yaptı. Gitti omuz attı tazyik hapsi aldı, duymayan kalmadı!

Gel de çık işin içinden

Angelina Jolie ve Brad Pitt yani ‘Brangelina çifti’ sessiz sedasız boşandı.

Hollywood’un en güçlü ve en popüler çiftleri A listesinde yer alır. Bu listenin başında 9 yıllık beraberlikleri sırasında Angelina Jolie ve Brad Pitt ikilisi vardı.

Her gittikleri yerde gündem yaratırlardı. Ödül törenlerindeki kırmızı halının, katıldıkları davetlerin gözdesi olurlardı. Paparazzilerin flaşları onları görür görmez patlamaya başlardı.

Brad Pitt 5 yıllık eşi Jennifer Aniston’dan Angelina Jolie uğruna boşanmıştı. Brangelina lakabı verilen ünlü çift 2005 yılındaki Mr. & Mrs. Smith filmi sırasında tanışmış ve son derece medyatik bir aşk yaşamıştı.

Brangelina çiftinin üçü evlat edindikleri üçü de kendilerinin toplam altı çocukları vardı.

Derken Angelina ve Brad iki yıl önce yollarını ayırma kararı aldı. Olaylı bir şekilde başlayan boşanma süreçleri sessiz sedasız sonuçlandı.

Angelina 42 Brad ise 54 yaşında. Çocuklarının yaşları ise 9 ile 16 arası değişiyor. Angelina, Brad ile olan ilişkisinin bitimi konusunda samimi bir itirafta bulunmuş. ‘’Yıprandık, ayrıldık’’ demiş.

Aslında geçirdiği ameliyatlardan bahsetmiş ama görünen köy kılavuz istenmez. Yıpranmalarının gerçek nedeni farklı.

Dile kolay tam yarım düzine çocuk. Her birinin ihtiyacı, sorunu, kaprisi, şımarıklığı ve yaramazlığı ayrı. Angelina ve Brad bir süre sonra öpüşüp sevişmeye zaman ayıramadı.

Hatta fırsat bile bulamadı ve sürekli çocuklarıyla uğraşmaya başladı. Sonra zamanla yatak odalarını ayırdı. Aynı evin içinde ayrı hayatlar yaşamaya başladı.

Bir zamanların büyülü çifti Brangelina’nın büyüsü sonunda işte böyle bozuldu!

Aman Sophia sakın buraya gelme

Dünya’da vatandaşlık hakkı verilen ilk ve en akıllı robot Sophia Türkiye’ye geliyormuş. İstanbul’da bir konferansta konukların sorularını yanıtlayacakmış. Hong Kong merkezli bir şirket tarafından geliştirilen ve geçtiğimiz yıl Suudi Arabistan vatandaşlığı alan Sophia insanlarla sohbet edebiliyor, göz teması kurabiliyor ve olayları hafızasına kaydedebiliyormuş.

Bizim memlekete gelirse bu özellikleri kendisi için zararlı olabilir. Özellikle olayları hafızasına kaydetmesi onun sonunu getirebilir. Örneğin İstanbul’un karmaşık trafiğini gördüğünde nutku tutulabilir ve bir daha sokağa çıkmak istemeyebilir.

Dalga geçtiklerinin farkına varmayıp garip sorulara ciddi cevaplar yetiştirmeye kalkabilir ve beyin hücrelerine onarımı olanaksız kalıcı zarar verebilir. Yaratıcı Türkçemiz sayesinde dünyanın hiçbir yerinde duyamayacağı küfürler öğrenebilir ve düzgün programlanan karakteri bir anda bozulabilir.

‘’Suudi Arabistan bir Hollywood yıldızına benzetilen robota dünyada ilk kez vatandaşlık vererek ne yapmak, nereye varmak istemektedir?’’ diye tepkisini gösteren Devlet Bahçeli’nin bizzat hışmına uğrayabilir.

Daha ne olsun? Aman Sophia. Söylemedi deme. Sakın buraya gelme!

Kadınlar, erkekler ve köpekler