Şampiy10
Magazin
Gündem

Yeni sezonu açıyoruz

.

ABONE OL
Vatan Haber

İki haftalık zorunlu yazı molası bitti. Zorunlu diyorum çünkü aniden yazılarda hata oranı arttı. Önce kavramadım. Sonra mesajı aldım. Biraz kafayı boşaltma zamanının geldiğini anladım.

Kabahat benim. Genelde molayı yaz aylarında veririm. Deniz ve güneşten daha iyi yararlanmak için kullanırım. Bu yıl o fırsatı kaçırdım. Onun yerine “mıntıka temizliği” yaptım. Odamı topladım. Dosyalara çeki düzen verdim. Dersleri hazırladım.

Yaşamın ritmi insanın yıl anlayışını da etkiliyor. Tarımcının yılı ekimle başlar hasatla biter. Bizimki de ders yılına endekslidir. Yılbaşı sonbaharda okulların açılmasıdır. Temmuz ayında öğrencilerin gitmesi ile sona erer.

Bu yıl tam öyle oldu. Ders yılı sabah başladı. Öğle üzeri yazıya başladım. Birazdan yarın vereceğim derslere bakacağım. Velhasıl sezonu açtım.

Veri yağmuru

İki haftada çok önemli veriler açıklandı. Eylül başı veri açısından zengin bir dönemdir. Sevgili Mahfi Eğilmez “veri yağmuru” diyor. Çok haklı. Bir sıraya sokup yavaş yavaş hepsini değerlendireceğiz.

Geçen hafta ikinci çeyrek milli gelirinin yayınlanması ile ilk yarının makro resmi tamamlandı. Milli gelir verileri konjonktür açısından çok önemlidir. Geçmişi yansıtır ama yakın gelecek hakkında kritik bilgiler de taşır. Ayrıntılarına mutlaka gireceğiz.

Üçüncü çeyreğin ilk üretim ve dış denge verileri de açıklandı: Temmuz sanayi üretimi, dış ticareti, dış ticaret endeksleri ve ödemeler dengesi. Bunlardan hareketle ekonominin üçüncü çeyrekteki yönünü anlamaya çalışacağız.

Üçüncü çeyrek enflasyonu kesinleşti. Ekonomik küçülmenin enflasyon tehdidini ortadan kaldırdığını biliyorduk. Ancak enflasyonun seyri hala para politikası açısından büyük önem taşıyor.

Devam edelim. Ağustos tüketici ve reel kesim güven endeksleri, Eylül Merkez Bankası Beklenti Anketi sonuçları çıktı. Temmuz’u da kapsayan Haziran istihdam ve işsizlik sayıları bugün açıklanıyor. Velhasıl çok konumuz var.

Sel felaketi

Bu yıl yağmur ekonomik verilerle sınırlı kalmadı. Marmara Bölgesi’nin olağan Eylül başı fırtınası korkunç bir sel felaketine dönüştü. Gençliğimin bir bölümü Selimpaşa’nın sel bölgesinde geçmişti. İçim parçalandı.

Olağanın dışına çıkan doğa olayları modern toplumu çok zorluyor. Bunlar çok ender oluyor ama büyük hasar bırakıyor ve yüksek maliyetli önlemler gerektiriyor. Cevabı muğlak sorular ortaya çıkıyor. Maliyeti kim ödeyecek? Ekonomik rasyonalitesi var mı?

Türkiye’de bunlara hem yönetimden hem toplumdan kaynaklanan ek zafiyetler ekleniyor. Vahim müşevvik uyumsuzlukları oluşuyor. Kısa dönemde yanlış kararlardan yararlananlarla uzun dönemde onun bedelini ödeyenler farklı insanlar oluyor.

Neticede her felaketin ardından büyük tepki dalgası geliyor. Ama somut önerilere dönüşmüyor. Toplumun dikkati zaten kısa sürede dağılıyor. Herşey eskisi gibi devam ediyor. Kısır döngü bir türlü kırılamıyor.

Nesin Vakfı’nın Çatalca’taki tesisleri de selden büyük hasar gördü. Köşe komşum Mutlu Tömbekici benden önce yazdı. Okuyucularımı destek olmaya çağırıyorum. Gerekli bilgilere www.nesinvakfi.org adresinden ulaşabilirsiniz.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. İlk çeyrekte sanayi üretimi
  2. Kapitalizmin eleştirisi
  3. Nisanda enflasyon
  4. 21’inci yüzyılda sermaye
  5. İlk çeyrekte dış ticaret
  6. Borçlanma faizi
  7. Faiz kararı ne olmalı?
  8. Faiz ve tasarruf oranı
  9. Reel faizin kısa tarihçesi
  10. İlk çeyrekte bütçe

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.