Üçüncü çeyrekte dış açık
.
Son iki yazıda üçüncü çeyrek (Eylül sonu) için sanayi üretimi ve dış ticaret verilerini ele aldık. İki can sıkıcı eğilim saptadık. İmalat sanayinde üretim artışı duraklama noktasına yaklaşıyor. Buna karşılık ithalat tekrar hızlanıyor.
Merkez Bankası Eylül sonu için ödemeler dengesini geçen hafta yayınladı. Kısaca hatırlatalım. Ödemeler dengesi dört ana kalemden oluşuyor: Cari işlemler, sermaye hareketleri, net hata noksan ve rezerv değişimi. Ülkenin döviz gelirleri ve döviz giderleri cari işlemler hesabında yer alıyor. İhracat, ithalat, turizm, nakliye, faiz ve kâr ödemeleri, işçi dövizleri, vs. tüm döviz gelir ve giderlerini kapsıyor. O nedenle kısaca dış denge diyoruz. Türkiye bağlamında sürekli ekside olduğu için dış açık demek daha doğru oluyor.
Dış açık büyüyor
2003 sonrasında uygulanan yanlış para politikaları Türkiye’ye devasa bir dış açık miras bıraktı. Hataları gizlemek isteyenler kabahati başka faktörlere atmaya çalışıyorlar. Ancak mızrağa çuval dikmek her geçen gün zorlaşıyor.
Yılın ilk dokuz ayını geçen yılın aynı dönemi ile karşılaştırarak başlayalım. Mal ticaretindeki açık 2.2 milyar dolar (yüzde 7) artışla 34.4 milyar dolara yükseliyor. Hizmet ticaretindeki fazla 0.9 milyar dolar (yüzde 8) artışla 12.1 milyar dolara çıkıyor. Transferler 0.1 milyar dolar (yüzde 12) artışla 1.3 milyar dolar oluyor.
Üç kalem toplamı mali giderler öncesinde dış dengedir. Bütçedeki faiz-dışı dengeye benzetebiliriz. 1.2 milyar dolar (yüzde 6) artışla 20.9 milyar dolar açık veriyor. Dikkat çekelim. Hiç faiz, kâr, vs. mali gider olmadan verilen dış açıktır. Yatırım gelirleri açığı 0.4 milyar dolar (yüzde 7) artışla 5.2 milyar dolara ulaşıyor. Böylece dokuz aylık cari işlemler açığı 1.5 milyar dolar (yüzde 6) artışla 26.1 milyar dolara yükseliyor.
Yıllık verilere bakalım. 2006 sonunda cari işlemler açığı 32.8 milyar dolardı. Eylül sonunda 1.7 milyar dolar (yüzde 5) artışla 34.6 milyar dolara çıkıyor. Karşılaştırmayı bir yıl öncesi ile yapınca artış 2.5 milyar dolara (yüzde 8) tırmanıyor.
Düzeltme durdu mu?
Mutlak sayılar aldatıcı olabilir. Çünkü büyüyen ekonomi ve değer kazanan TL dolar cinsinden milli geliri attırdığından dış açığın milli gelire oranı küçülebilir. Son bir yıla kısaca bakalım. Cari işlemler açığının milli gelire oranı Eylül 2006’da yüzde 8.2 ile zirve yapıyor. Yıl sonunda değişmiyor. Mart 2007’de yüzde 8.1’e Haziran 2007’de yüzde 7.6’ya geriliyor. Geri planda Mayıs 2006 türbülansı var. TL’nin değer kaybı ve faizlerin yükseltilmesi dış açığı olumlu etkiliyor. Üçüncü çeyrek milli geliri daha yayınlanmadı ama az çok tahmin edebiliyoruz. 455 milyar dolar kabul ettim. Yıllık cari işlemler açığının milli gelire oranı yüzde 7.6 çıkıyor. Yani dış açıktaki düzeltme yaz aylarında duraklıyor. TL’nin dolar karşısında değer kazanmasına rağmen dış açığın milli gelire oranı sabit kalıyor.