Şampiy10
Magazin
Gündem

Şundan bundan

.

ABONE OL
Vatan Haber

Gözünüzden kaçmış olabilir. Haber Financial Times’da çıktı.

Utah eyaletinde altın ve gümüş sikkeleri kanuni ödeme aracı kabul eden bir yasa geçti. Fed’in gevşek para politikasına tepkiyi yansıtıyor. ABD’ye gidenler altın ve gümüş dolar almayı unutmasın. Reel kesim güven anketi ve kapasite kullanımı Mart sonuçları açıklandı. Reel kesimin morali iyi duruyor. Kapasite kullanımı ise son iki yılın üstünde ama kriz öncesinin altında seyrediyor. Sanayide enflasyonist baskı görülmüyor.

Cumhuriyetin 100’üncü yılında ihracat ne olur?

Başbakan “500 milyar dolar” dedi. Sayılara göz attım. Rahat tutar, hatta geçer. Ancak kimse ithalat ve dış ticaret açığı tahmini vermedi. Neden acaba?

Bu hafta son çeyrek milli geliri açıklanıyor. Böylece 2010 büyüme hızını kesinleşiyor. Yüzde 9’u bulur mu? Olabilir. Son çeyreğin tüm göstergeleri büyümenin hızlandığına işaret ediyor. Merakta bekliyoruz.

Yabancı gözü ile yargı

Geçen hafta çok parlak bir yabancı yönetici ile sohbet fırsatım oldu. Uluslararası şirketlere danışmanlık yapıyor. Fransız ama New York’ta oturuyor. Özgeçmişi beni bile etkiledi.

Müşterilerinin Türkiye’ye ilgisi artınca şahsen gözlemeye karar vermiş. İlk kez geliyor. Ama ev ödevini iyi yapmış.

Çok şey okumuş. Daha önemlisi, temasta olduğu kişilerin Türkiye hakkındaki görüşlerini toparlamış.

Eski bir dostun tavsiyesi ile beni aradı. Bir içki için buluştuk. Önce onun izlenim ve kanaatlerini anlatmasını istedim. Eksik ve fazlaları tamamlamaya çalışırım dedim.

Bilinen özellikleri saydı: Nüfus, coğrafya, dinamizm, siyasi istikrar, vs. vs.

Sıra sorunlara geldi. Hiç tereddüt etmeden “Yargı çok yavaş çalışıyor ve keyfi kararlar çıkıyor” dedi. Siyasi davaları kasdettiğini sandım. “Hayır, yabancı firmalar hukuk sisteminin günlük işleyişine güvenmiyor” diye açıklık getirdi.

Çok haklı olduğunu düşünüyorum. Kendi deneyimlerim de bunu doğruluyor. Bir gayrimenkul sorunu sayesinde mahkemelerin nasıl çalıştığını birinci elden yaşıyorum. Giderek sorunların daha da büyüyeceğine hazırlıklı olmalıyız.

Sivil itaatsizlik

Genellikle kitaplar basılıp satışa çıktıktan sonra ünlenir. “İmamın Ordusu” bu kuralı bozdu. Ne kitapmış ama!

Sayesinde bu yüzyılda basılmamış kitabın toplanmasına, okumuş olmanın terör suçu sayılmasına şahit olduk.

Etkili bir protesto için ne yapabilirim diye düşünüyordum.

Sevgili dostum Şanar Yurdatapan benden önce davrandı.

Aşağıdaki mesajı yolladı.

“Elinizde varsa, lütfen bana ulaştırır mısınız? Söz, kimden aldığımı bildirmeyeceğim.

Ama bütün eşe, dosta, bende adresi bulunan bütün gerçek ve tüzel kişilere, ilgili bütün kurumlara, dünyanın dört köşesindeki politikacılara, yazarlara, gazetecilere, sanatçılara, hukukçulara, -yargıç ve savcılara da- yollayacağım. Bunu bilerek ve isteyerek (taammüden) yapacağım. Başkalarını da yapmaya teşvik edeceğim. Sizi de ediyorum.”

Yüzde yüz katılıyorum. Yasama, yürütme ya da yargı farketmez. Yönetimin akla, sağduyuya ve ahlaka sığmayan kararları karşısında en doğrusu sivil itaatsizlik hakkını kullanmaktır. Sizleri de bu protestoya katılmaya çağırıyorum.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. İlk çeyrekte sanayi üretimi
  2. Kapitalizmin eleştirisi
  3. Nisanda enflasyon
  4. 21’inci yüzyılda sermaye
  5. İlk çeyrekte dış ticaret
  6. Borçlanma faizi
  7. Faiz kararı ne olmalı?
  8. Faiz ve tasarruf oranı
  9. Reel faizin kısa tarihçesi
  10. İlk çeyrekte bütçe

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.