Şampiy10
Magazin
Gündem

Seçim sonuçları ve ekonomi (3)

.

ABONE OL
Vatan Haber

AKP’nin oy oranını yüzde 47’ye çıkarmasında ekonomik faktörlerin payını araştırıyoruz. Cumhurbaşkanı seçimi sırasında askerden gelen darbe tehdidinin seçim sonuçlarına etkisini kabul ettik. Ama ekonomi de çok önemlidir dedik.

Söylediklerimizi dört nokta özetliyor. Erdoğan Hükümeti ekonomiyi iyi yönetmiştir. Üstelik dışsal koşullar hükümete yardımcı olmuştur. Muhalefet ise ekonomik konularda zayıf kalmıştır. Özellikle içe kapanmacı ve tepkisel tavrı vatandaşı tedirgin etmiştir.

Buraya kadar analizi nitel düzeyde götürdük. Halbuki ekonomide sayılar çok önemlidir. Vatandaşın ekonomik gidişattan memnuniyetinin sayılarda görülmesi gerekir. Bugün ona bakıyoruz.

Güncel yaşamda ekonomi

Büyüme, sanayi üretimi, ihracat, dış açık, bütçe vs. bilinen makroekonomik göstergelerin sıradan vatandaşın yaşamında yeri yoktur. Onlar mali piyasaların sorunlarıdır. Vatandaşı ilgilendiren günlük hayatına yansıyan ekonomidir.

Ekonomi vatandaşın güncel yaşamına nasıl girer? Üç gösterge öne çıkar. Birincisi ve en önemlisi tüketim düzeyidir. Onu fiyatların seyri yani enflasyon izler. Üçüncüsü de istihdam olanakları ve işsizliktir.

2002 sonundan 2007 yazına enflasyondaki düşüş açıktır. Sayı vermeye gerek duymuyorum. İstihdam artışının ihtiyacın geresinde kaldığı da açıktır. Bu durumdan 2003 sonrasında uygulanan yanlış para politikalarını sorumlu tuttuğum biliniyor.

Geriye tüketim kalıyor. Tüketim tüm ekonomik faaliyetlerin nihai amacıdır. Sıradan vatandaş için ekonomik gidişatın en açık-seçik göstergesidir. Daha fazla tüketiyorsa işler iyidir. Daha az tüketiyorsa işler kötüdür. Güncel yaşamda ekonomi ve tüketim özdeştir.

Tüketimde patlama

Otomobil, klima, uçak seyahati vs. tekil mal ve hizmetlerin tüketim miktarları üzerinden yapılacak karşılaştırmalar yanıltıcı olabilir. O nedenle tüketim hakkında en kapsamlı bilgiyi taşıyan milli gelir verilerini kullanıyoruz. Sabit fiyatlarla milli gelir serisi ile başlayalım. Son veri 2007’nin ilk çeyreğidir. 2003’ün ilk çeyreği ile karşılaştıralım. AKP iktidarında özel tüketimin yüzde 29, dayanıklı mallar tüketiminin yüzde 76, yarı dayanıklı mallar tüketiminin ise yüzde 33 arttığı görülüyor.

Aynı seriye yıllık bakalım. Mart 2007’de biten yılı 2002 ile karşılaştırıyoruz. Özel tüketim yüzde 35, dayanıklı mallar tüketimi yüzde 90, yarı dayanıklı mallar tüketimi yüzde 59 daha yüksek çıkıyor.

Deflatörle ilgili sorunları hafifletmek için cari fiyatlarla tüketim verilerini döviz sepetine (0.5 $+0.5 Euro) dönüştürdüm. Mart 2007’de biten yılda 2002’ye kıyasla döviz sepeti cinsinden özel tüketimin yüzde 90, dayanıklı mallar tüketiminin yüzde 188, yarı dayanıklı mallar tüketiminin yüzde 112 daha yüksek olduğunu buldum.

Dayanıklı tüketim mallarına özellikle dikkatinizi çekerim. Dünyada fiyatları sabittir ya da azalmaktadır. İthalat payı yüksektir. Yani döviz sepeti gerçekçi bir ölçüdür. Erdoğan Hükümeti döneminde dayanıklı mal tüketimi neredeyse üç katına yükselmiştir.

Bu yazı dizisini sorularla bitirelim. Tüketim patlaması hangi politikaların sonucudur? Ekonomiyi sıkıştırdığı açmazlar nelerdir? AKP’nin ikinci iktidar döneminde tekrarlanabilir mi? İlk ikisini geçmişte cevaplamıştım. Üçüncüsüne önümüzdeki günlerde bakacağız.


Yazarın Diğer Yazıları

  1. İlk çeyrekte sanayi üretimi
  2. Kapitalizmin eleştirisi
  3. Nisanda enflasyon
  4. 21’inci yüzyılda sermaye
  5. İlk çeyrekte dış ticaret
  6. Borçlanma faizi
  7. Faiz kararı ne olmalı?
  8. Faiz ve tasarruf oranı
  9. Reel faizin kısa tarihçesi
  10. İlk çeyrekte bütçe

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.