Nüfus muhabbeti
.
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi demografik veri akımını hızlandırdı. Yıl sonu nüfusu bir ay sonra çıkıyor. Ayrıca doğum, ölüm, yaş dağılımı, istihdam, vs. nüfusla ilgili veriler daha güvenilir oldu.
TÜİK uzun dönemli nüfus tahminlerini de ihmal etmiyor. Temmuz’da 2050 için yayınlanmıştı. On gün önce yenilendi. Ufku 2075’e uzatıldı. Analizin kapsamı genişletildi. Farklı senaryolar eklendi.
Yarım yüzyıl sonrası nüfusunu doğru öngörmek imkansızdır. Doğurganlık oranı fevkalade karmaşık bir süreçte belirlenir. Tahmin ise mevcut eğilimlerin geleceğe uzatılmasıdır. Yanılgı payı çok yüksektir.
Taze bir örnek verelim. 2050 nüfusu yedi ay önce 94.6 milyon öngörüldü. Şimdi 93.5 milyona düştü. Birkaç yıl sonra gene aşağı çekilir. 2020’de 90 milyona indirilmesine hiç şaşmam. Fiili gerçekleşme ise 88 milyon olabilir.
Büyük nüfus arzusu
Başbakan her fırsatta nüfus artışının sürmesini istiyor. Türkiye’de nüfus hep hassas konudur. Gençliğimde (orta yaş dahil) hızlı nüfus artışı en önemli sorundu. Şimdi yavaşlıyor. Yerine nüfusun azalması korkusu alıyor.
“Devletin bekasında” vatandaş sayısı önemlidir. Yöneticilerin iktidar alanını tanımlar. Askeri ve diplomatik gücü belirler. Ekonomiye etkisi daha dolaylı ve karmaşıktır. Neticede büyük nüfus cazip gelir. Kim 3-5 milyon nüfusa başbakan olmak ister?
Vatandaşın tavrında tarih etkilidir. Geçmişte (ve bugün) ezilmişliğin acısını büyük nüfus biraz olsun dindirir. Böbürlenme fırsatı yaratır. Üstelik erişmek de kolaydır. Özel bir çaba ve yetenek gerektirmez.
TÜİK senaryoları
Temel senaryoda doğurganlık oranı 2’nin altında seyrediyor. Nüfusun nesilden nesile azalması demektir. İç dinamiği ile 2050’de zirveye tırmanıyor (93.6 milyon). Sonra düşüş başlıyor. 2075’de 89 milyona iniyor.
Diğer iki senaryoda ise doğurganlık oranı hemen artışa geçiyor. 2050’de birinde 2.5’a, diğerinde 3’e tırmanıyor. Sonra sabit kalıyor. Daha çok doğum nüfus artışını hızlandırıyor. 2075 yılı nüfusu ilkinde 120 milyona, ikincisinde 140 milyona yükseliyor.
Bu sayılar başbakanın hayalleri ile uyumludur. Ama gerçekçi değildir. Sonucu da değiştirmez. Türkiye orta boy ülke ligindedir; 90 yada 140 milyon ayrıntıdır. Büyükler ligine (Çin, Hindistan, ABD, AB) asla katılamaz. İşin özü budur.