Nisan’da enflasyon
.
Başbakan Erdoğan’dan düşen kredi notuna sert tepki geldi. Alternatif değerlendirme kuruluşu için düğmeye basılmış. Çocukluğumun Baytekin filmlerine benzedi: “Erdoğan S&P’a karşı”. Tümü ile iç siyaset hamlesidir.
Bir: zaten piyasa S&P’u ciddiye almadı. Döviz sepeti 2.03 TL’ye geriledi. İki: yeni kuruluşa dış fazla veren ülkeler (Almanya, Çin, vs.) katılır mı? Hayır. Üç: kalıcı çözüm rekabetçi kurdan geçer. Sürdürülebilir dış denge kredi notunu hükümsüz kılar.
Bugün AB’de iki kritik seçim yapılıyor. Fransa’da sağ iktidar ekonomiyi dönüştüremedi. Yabancı düşmanlığına sığındı. Hollande “ehven-i şer” oldu. Yunanistan’ın gündeminde kriz ve fakirleşme var. Kemer sıkma programı oylanıyor. Venizelos’u tercih ederim. Kapitalizm sohbetinde demokrasi ilişkisine mutlaka gireceğim.
Nisan araç satışları açıklandı. Geçen yıla göre otomobil yüzde 15, hafif ticari araç yüzde 27, toplam yüzde 19 düştü. Ocak-Nisan döneminde, aynı sıra ile, yüzde 19, yüzde 34 ve yüzde 23 düşüş var. İç talepte kontrollü gevşemeyi yansıtıyor.
Yaşam maliyeti artıyor
Nisan enflasyonu TÜİK tarafından açıklandı. Tüketici fiyatları TÜFE için piyasa yüzde 1.3, ben ise yüzde 1.5 öngörmüştüm. Bir kaza oldu; bu kez tutturdum. Böylece yıllık tüketici enflasyonu yüzde 11.1’e yükseldi.
Kendi çapında yakın dönem rekorudur. 2003 bazlı seride sadece 2008 yazında üç ay (Temmuz, Ağustos ve Ekim) yıllık TÜFE artışı biraz daha yüksek çıkmıştı. Hatırlatma: 2008’de petrol fiyatı rekor kırdı. Ardından küresel kriz geldi. Enflasyon çöktü.
Şaşırtıcı mı? Hayır. Enflasyonun ilkbaharda yüzde 11’i aşacağı baştan biliniyordu. Ben de uyardım. Verilerde ilginç yeni bilgiler var mı? Doğrusu göremedim. Son ayların eğilimleri değişmedi. Kısaca özetleyelim. Vatandaş için önemlisi yaşam maliyetinde hızlı artıştır. Ücretlilere bakalım. Geçen yıl yüzde 11 zam alamayan satın alma gücü kaybetti. Dolayısı ile fakirleşti. Nedeni nisbi fiyat hareketleridir. Üçü öne çıkıyor.
Bir: dolaylı vergiler arttı. Vatandaşın vergi sonrası geliri azaldı. İki: TL değer kaybetti. İç piyasadan elde edilen gelir daha az ithal ürün satın alıyor. Üç: enerji fiyatları yükseldi. Enerji ithalatı için gerekli yerli ürün miktarı arttı. Olay budur.
Hangi enflasyon sarmalı?
Diğer eğilimin doğru saptanması büyüme ve işsizlik açısından önemlidir. Çünkü para politikasını belirliyor. Soru basittir: yüksek enflasyon sarmalı hortladı mı?
Önce talep baskısını ve fiyatlama davranışlarını yansıtan kalemlere bakıyoruz. Bir: kira artışı bir yıldır yüzde 4.5 civarında geziniyor. İki: berber enflasyonu yılbaşından bu yana yüzde 9’un altında seyrediyor. Geçtiğimiz aylarda grafiklerini vermiştim.
İç ve dış konjonktüre dönelim. Dünya ekonomisi yavaşlıyor; AB resesyonda; ABD tekliyor; hammadde fiyatları geriliyor. Türkiye’de iç talep gevşedi; kredi musluğu kapandı; likidite sıkıldı; bütçe disiplini sürüyor. Hangi enflasyon sarmalı? Nerede?
Kamuoyunda TÜİK’in enflasyonu kasden düşük ölçtüğü görüşü yaygındır. Bugün İstanbul Ticaret Odası verileri ile karşılaştıracaktım. Yerim bitti; başka yazıya kaldı.