Mukayeseli enflasyon
.
Küresel mali piyasalar giderek mehter yürüyüşünün tersten oynatılmasına benzedi. Bir adım ileri, iki adım geriÖ Borsalar haftayı gene kötü bitirdi. Daha önce yazdım. Oynaklığın bu düzeye tırmanması hayra alamet değildir. Devamı gelir.
Yunanistan iflas bayrağını çekecek mi? Piyasalarda “Evet” cevabı verenlerin arttığı anlaşılıyor. Cuma günü yatırımcılar eurodan çıkıp dolara geçmeye başlayınca parite 1.36’ya kadar geriledi. İçeride dolar 1.79 TL’ye tırmandı.
Sanayi üretimi Temmuz verileri TÜİK tarafından açıklandı. Artış piyasanın yüzde 4.6 beklentisinin epey üstünde, yüzde 6.9 çıktı. Yoksa ekonomi yavaşlamıyor mu? Bence Ramazan öncesinde stok birikimini yansıtıyor. Ağustos telafi eder.
Bu hafta Temmuz-Ağustos bütçe sonuçları açıklanır. Hazine Temmuz nakit dengesini zaten yayınlamıştı. Cuma günü Ağustos da çıktı. İlk sekiz ayda 23 milyar TL faiz dışı fazla, 4 milyar TL nakit açığı var. Kamu maliyesi küresel çalkantıyı güçlü giriyor.
Dünya enflasyonu da önemli
Para politikası tartışmaları döner dolaşır enflasyonda düğümlenir. Sıkılmasını isteyenler enflasyonda en küçük hareketi tehdit gibi algılar. Gevşek para politikası yanlıları ise bahaneler arar.
Benim ikinci kesimde yer aldığım biliniyor. Geçen yıl boyunca enflasyon konusunda iyimser analizler yaptım. Dolayısı ile Merkez Bankasının yeni para politikası bileşimini ve faiz indirimlerini destekledim.
Enflasyona neye göre yüksektir? Bir kriter hükümetin saptadığı enflasyon hedefidir. Türkiye’de en çok bu kullanılıyor. Yıllardır yukarıdan ıskalanıyor. Diğeri Merkez Bankasını kendi tahmini olabilir. Önemserim. Çok ender tutuyor.
Hepsi bu mu? Bir kriter daha eklenebilir: Dünya enflasyonu. Çünkü diğer ülkelerle birlikte yükselmesi, içerideki iktisat politikaları aşan genel bir dinamiğe işaret edebilir. Bugün ona bakmaya karar verdim.
Tarihi bir olay
Türkiye verileri kolay; yıllık TÜFE artışını biliyoruz. Dünya enflasyonu aylık bazda doğrudan yayınlanmıyor. Ama Merkez Bankası Tartılı Efektif Reel Kur TERK endeksi dolaylı hesaplamayı mümkün kılıyor. 36 ülkeyi kapsıyor. Ondan yararlandım.
Mart 2005 sonrasında dünyada (çubuklar) ve Türkiye’de (çizgi) yıllık fiyat artışları aşağıdaki grafikte yer alıyor. Dalgalanmayı azaltmak için üç aylık ortalamaları kullandım.
Dönem boyunca genel eğilimler benzeşiyor. Ancak dönemin büyük bölümünde Türkiye’de enflasyon daha yüksek seyrediyor. Küresel kriz öncesinde birbirine yaklaşıyor. Küresel krizde ise fark çok büyüyor.
Gelelim esas bizi ilgilendiren konuya. Mart 2011’de tarihi bir olay yaşanıyor. Kırk, belki elli yıldır ilk kez tüketici enflasyonu Türkiye’de ve dünyada eşitleniyor. Üstelik sonrasında eşitlik bozulmuyor; ikisi beraber yükseliyor. Buna bir mim koyun derim.