Milli gelir arttı mı?
.
Küresel mali piyasalarda İrlanda ve Kore’nin tetiklediği gerginlik sürüyor. Euro 1.32 dolara geriledi. Borsalar yönünü aşağı çevirdi. İMKB endeksi 66 bin sınırına, dolar 1.50 TL sınırına dayandı. Önümüzdeki hafta da parlak durmuyor.
Ayın sonunda öncü göstergeler yayınlanıyor. Ekim’de tüketici güven endeksi yüzde 1.5 düştü. Hızlı büyümenin devam etmesi için tüketimde tutukluk yaşanmaması kritiktir. Tek gözlemden sonuca gitmek yanlış olur.
Kasım kapasite kullanımı yüzde 75.9 çıktı. Ekim’e kıyasla küçük bir artış var (0.6 puan). Kriz öncesinde kapasite kullanımı yüzde 80’lerde seyrediyordu. 5 puan aşağıda istikrar kazanmışa benziyor.
Kasım reel kesim güven endeksi 107.6 oldu. Ekim’e kıyasla 0.4 puan artış görülüyor. Ancak yaz aylarında daha yüksek düzeylerde çıkıyordu. Yatay bir döneme girildiği işaretleri artıyor.
Bir kalem darbesi...
Cuma günü bütün gazetelerde ilginç bir haber yer alıyordu. Bakanlar Kurulu tarafından kabul edilen 2011 Yılı Programı Resmi Gazete’de yayınlanmış. Bu çerçevede 2010 yılı kişi başına milli geliri yeniden hesaplanmış. 2.354 dolar artmış.
En güzel manşeti Milliyet’te gördüm: “Bir kalem darbesi ile nasıl zengin olduk”. Önce “Hayrola, ne oluyor!” dedim. Haberin ayrıntısını okuyunca durumu kavradım. Kendi kendime Pazar’a yazı konusu çıktı diye sevindim.
Türkiye’de devletin hesapladığı tüm verilere şüphe ile yaklaşılır. Eğitimli kesimler arasında bile hükümetin sayılarla oynadığı görüşü yaygındır. Vatandaş enflasyonun açıklanandan daha yüksek, büyümenin daha düşük, vs. olduğuna kesinlikle emindir. Ekonomik faaliyetleri doğru ölçmekte karşılaşılan sorunlara fırsat buldukça değiniyoruz. En çok enflasyon ve milli gelir hesapları gündeme geliyor. İkisinin de teknik ve kavramsal zorlukları vardır. Ölçme hatalarına açıktır.
Ancak, ölçme hatası başkadır, sayıların bilerek tahrifi başkadır. Açıkça söylemek istiyorum. TÜİK, DPT, Merkez Bankası, vs. veri üreten kurumlara bu açıdan güveniyorum. Aksine bir işarete şimdiye kadar raslamadım.
Hesap tutuyor
Ev ödevimi yaptım. Satınalma gücü paritesine (SAG) göre kişi başına milli geliri Dünya Bankası hesaplıyor. Veri tabanına giriş serbest (http://daha.worldbank.org ). 2009 sayıları da eklendi.
Satınalma gücü paritesi ile iki ayrı seri var. Cari fiyatlarla olan ABD enflasyonundan etkileniyor. O nedenle ayrıca 2005 yılını baz alan sabit fiyatlı bir seri yayınlanıyor. Karşılaştırma için cari kurdan kişi başına gelire de baktım.
Tabloda 2002 ve 2009 Dünya Bankasından, 2010’un SAG Cari Fiyat ve Cari Kuru 2011 yılı programından alındı; SAG Sabit Fiyat verisini ben hesapladım. Son iki sütun 2010’da ve 2002-10 arasında % değişimi gösteriyor.
2010’da cari fiyatla artış yüzde 11’dir . Ekonomi yüzde 8 büyüyor; nüfus artışı yüzde 1 civarında; TL dolara karşı yüzde 3.6 değer kazandı. Yani gerçekleşme 15.400 doların üstüne çıkabilir.
Tablo cari fiyatlarla (ve cari kurla) hesapların gerçeği nasıl saptırdığını da gösteriyor. 2002-10 arasında sabit fiyatla kişi başına milli gelir artışı yüzde 30’dur. Yüzde 194 (cari kur) ya da yüzde 84 (cari fiyat) diye iddia etmek saçmalıktır. Bilginize...