Merkez Bankası’ndan doğru hamle
.
Perşembe günü yazlığın olağan dertleri ile uğraşıyordum. Buzdolabındaki garip ağlama sesi bir türlü bitmiyor. Yeni telefonun evdeki tesisata uymayan kablosunu değiştirmek için köye gitmek gerekiyor. Datça yolculuğunun hazırlıkları var.
Doğrusu bu koşullarda ekonomi ile fazla ilgilendiğimi söyleyemem. Televizyon ve radyo zaten yok. 3G’siz internet felaket yavaş; dönünce Turkcell’e data hattımı iade edeceğim. Velhasıl küresel mali piyasaları kasıp kavuran fırtınadan çok geç haberdar oldum.
Haftanın son iki günü mali piyasalar için çok kötü geçti. Borsalarda krizden bu yana en sert düşüşler yaşandı. Varlık fiyatlarında oluşan balonun sonuna gelindi mi? Bu soruya yakın geçmişte birkaç kez evet dedim. Sütten ağzım yandı; şimdi yoğurdu üfleyerek yiyorum.
Son gelen veriler dünyada reel ekonomik göstergelerle (büyüme ve işsizlik) mali göstergeler (borsalar, risk algısı) arasındaki uyumsuzluğu daha belirgin hale getirdi. Çalkantılı günlerin süreceğini düşünüyorum.
Şaşırtan kararlar
Perşembe günü esas bomba içeride patladı. Olağandışı toplanan Para Politikası Kurulu’nun iktisat politikasının bundan sonraki seyri açısından önemli işaretler taşıyacağını yazmıştım. Ama bu kadarını ben bile beklemiyordum.
Para otoritesi birden fazla cephede ekonomiye müdahale etti. Alınan kararların ayrıntıları medyada yer aldı. Emimin gelen zıt tefsirleri de okudunuz. Gözlemcilerin şaşkınlığı dikkatinizi çekmiştir.
Merkez Bankası iki faizi değiştirdi. Bankaları fonladığı haftalık faiz yarım puan indirimle yüzde 5.75’e çekti. Bir rekordur; fonlama faizi ilk kez yüzde 6’nın da altına düştü. Faiz arttırımı umutları içindeki mali kesim açısından tam bir şok oldu.
Aynı anda kendi borçlanırken ödediği faizi üçbuçuk puan artışla yüzde 5’e yükseltti. Şaşırtmadı çünkü bunu yapacağını daha önce açıklamıştı. “Faiz koridorunun daraltılması” diyor. Ayrıca repo ihalelerinin bankalar arasında dağılımına yönelik teknik değişikliğe gitti.
Mali kesim döviz likiditesini arttırmak için döviz mevduatı karşılık oranlarını yarım puan indirdi. Etkisi 930 milyon dolar. En önemlisi döviz satım ihalelerine başladı. İlk aşamada 50 milyon dolar sattı.
Merkez Bankası’nda dönüşüm
Lafı dolaştırmayacağım. Merkez Bankası’nın kararlarını kesinlikle destekliyorum. Elbette ayrıntılarda bazı eleştirilerim var. Ama bunlar sonucu değiştirmiyor. 4 Ağustos 2011 Türkiye’nin para politikası tarihinde kelimenin tam anlamı ile bir milat olduğu kanısındayım.
İki ana nedenini vurgulamak istiyorum. Bir: Piyasa beklentilerine bu kadar zıt kararlar gelecekle ilgili risk almaktır. Cesaret gerektirir. Merkez Bankası’nın bürokratik zihniyeti üzerinden attığına işarettir. Fevkalade önemlidir.
İki: Geri planda çok güçlü bir teknik donanım oluşturulduğu anlaşılıyor. Bu tür radikal kararları alabilmek için göstergeleri okuduğuna güvenmesi gerekir. Bu yönde ipuçları geliyordu. 4 Ağustos kararları teyid etti. Kararların anlamı ne? Düzeltme sürecini nasıl etkileyecek? Bugün yerim bitti. Önümüzdeki dönemde uzun uzun tartışma fırsatımız olacaktır.