Merkez Bankası’na yeni başkan
.
Mevcut yasal düzenlemeye göre Merkez Bankası Başkanı hükümet tarafından beş yıl için atanıyor. Bu süre içinde görevinden alınamıyor. Merkez Bankası’na göreli bağımsızlık sağlayan bu özelliktir. Buna karşılık yeniden atanabiliyor.
Eski başkan Durmuş Yılmaz dönemi sonunda emekliye ayrıldı. Yerine 2003’ten bu yana Merkez Bankası’nda Başkan Yardımcısı görevini sürdüren Erdem Başçı geldi. Sanırım ayrıntıları medyada izlediniz. Devir-teslim töreni bugün yapılıyor.
Yılmaz’ın 2006’da atanması seçimle gelen hükümeti hukuk dışı yöntemlerle devirme çabasının zirveye tırmandığı günlere denk geldi. Maalesef çirkin oyunlar Merkez Bankası’na da uzandı. Neler yapıldığını, yazıldığını ve söylendiğini dün gibi hatırlıyorum.
Ne oldu? Siyasi konjonktür tersine döndü. Tarihin akışı darbecileri ve destekçilerini tasfiye etti. Sonuç sevindiricidir. Görevini bırakırken Yılmaz’a yazılan övgüleri ibretle okuyorum.
Para politikası on yaşında
Türkiye’de para politikasının miladı 2001 krizidir. Öncesinde bugünkü anlamda para politikasından söz etmek olanaksızdır. Merkez Bankası Hazine’nin ihtiyaçlarını sağlayan idari bir birimdir. Banknot matbaası ile özdeştir.
Geri planda iki gelişme yatıyor. Kritik olan Şubat 2001’de dalgalı kur rejimine geçilmesidir. Böylece Merkez Bankası para piyasasında faizleri belirleme olanağına kavuştu. Özellikle ilk başlarda çok muhalefet edildi. Ama dalgalı kur rejimi kalıcı oldu.
Diğeri, para politikasına güncel siyasetin müdahalesini zorlaştıran hukuki çerçevenin kurulmasıdır. Bağımsızlığa yukarıda işaret ettim. Aynı şekilde Merkez Bankası’nın Hazine ile göbek bağı da kesildi.
On yıllık dönemi de kendi içinde ikiye ayırmak gerekiyor. 2006 öncesinde para politikası kurallara bağlanmadan yürütüldü. Yetki, Başkan Serdengeçti’de toplanmıştı. Bence gereksiz şekilde uzatılan bir hazırlık dönemi olarak görebiliriz.
Ocak 2006’da enflasyon hedeflemesine geçildi. Nispeten iyi tanımlanmış bir para politikası çerçevesidir. Daha şeffaftır. Kamuoyunun Merkez Bankası’na hesap sormasını kolaylaştırır.
Uzun bir yazı gerekiyor
Bugün için niyetim Yılmaz döneminin kısa bir değerlendirmesini yapmaktı. Hafta sonunda biraz çalıştım. Arşivde son on yılda para politikası üzerine yazdıklarımı okudum. Doğrusu şaşırdım. Ne kadar çok para politikası konuşmuşuz!
Dolayısı ile vazgeçtim. Yerine para politikasının on yılını bir bütün olarak ele alacak bir yazı dizisi hazırlamaya karar verdim. Hemen yetiştirebilir miyim, bilmiyorum. Ama en kısa sürede yapmayı umut ediyorum.
Eski başkan Yılmaz’ı sevgi ve saygı ile uğurlamak istiyorum. Türkiye’nin merkez bankacılık tarihinde hak ettiği yeri alacaktır. Yeni başkan Erdem Başçı’yı ise candan kutluyorum. Hiç tereddüdüm yok, başarılı olacaktır.