Mali kriz gözlemleri
.
Amerika’yı sarsan son mali krizin medyatik yansımaları sürüyor. Son iki günden haber örnekleri verelim. Greenspan: sancılı bir kriz kaçınılmazdı. Kemal Derviş: krizin sorumlusu süper bankerlerin para hırsıdır.
Dün sabah ünlü The Economist dergisinin bu haftaki sayısını aldım. ABD’nin ve bir anlama dünyanın finans merkezi Wall Street kapak konusu olmuş. On sayfalık “Finans ve Ekonomi” bölümünün tümü mali kesimin yaşadığı krizin analizine ayrılmış.
Önceden yazı programıma bugün için mali krizi koymuştum. Küresel gündemle uyuşması beni sevindirdi. Zaten tüm diğer profesyonel iktisatçılar gibi ben de şu sıralar mali krizle yatıp kalkıyorum.
Cinnet, panik ve çöküş
Mali piyasalar aşırı dalgalanmaları ile ünlüdür. Onları hem ilginç ve çok karlı, hem de çok tehlikeli yapan bu özellikleridir. Türkiye’nin yakın geçmişteki deneyimlerinden biliyoruz. Mali kesim ahlaki zafiyetlere de çok müsaittir.
Mali krizlerin tarihi ile piyasa ekonomisinin (kapitalizmin) tarihi birebir kesişir. Her mali kriz doğal olarak birbirinden farklı durur. Ama ayrıntılara inince benzerlikler öne çıkar. O bakıma ekonomiyi mali krize götüren mekanizmanın iyi kavranması çok önemlidir.
Önce tüm toplum mali piyasalarda oynayarak havadan (!) para kazanmanın cazibesine kapılır. Ünlü hikayedeki gibi, ayakkabı boyacıları bile borsa spekülasyonuna girişir. Bir “saadet zinciri” kurulur. Toplumsal cinnet uzun sürebilir.
Nereye kadar? Biri “kral çıplak” diye bağırıncaya kadar. O andan itibaren herkes elindeki varlığı satıp piyasadan çıkmaya çalışır. Ama alıcı yoktur. İkinci aşamaya geçilmiştir. Panik başlar.
Arkası çorap söküğü gibi gelir. Yüksek kar vaadleri ile inşa edilen kartondan şatolar birbiri ardına yıkılır. Bir günde büyük servetler yokolur. İntihar edenlere bile raslanır. Sistem çökmüştür.
Dikkatli okuyucularım hatırlayacaktır. On ay önce ünlü iktisatçı C.Kindelberger’in “Cinnet, Panik ve Çöküş” (Bilgi Üniversitesi yay. İstanbul 2007) adlı kitabının mutlaka okunmasını önermiştim. Tahmin edileceği gibi bu konuyu işlemeyi sürdüreceğim.
Tarihe kayıt düşme
Önemsediğim olaylar karşısında tavrımı tarihe kaydetmeyi seviyorum. Şu sıralar üstü üste geldi. Geçen Pazar AKP’nin kapatılması talebi ile açılan davayı eleştirdim. Kesinlikle yanlıştır dedim. Bol tepki mektubu aldım.
Aynı gerekçelerle dün sabaha karşı İlhan Selçuk, Doğu Perinçek ve Kemal Alemdaroğlu’nun gözaltına alınmasını protesto ediyorum. Olay hem şekil hem de içerik açısından çok yanlıştır. Bu arada kendileri ile zıt görüşlere sahip olduğumu vurgularım.