Küresel ekonomik görünüm
.
Perşembe sabahı Dünya Gazetesi ve Garanti Bankası tarafından düzenlenen Anadolu Sohbetleri’nin 61.incisinde konuşmak üzere Trabzon’a gittim. O nedenle Salı günleri dört saat ders verdiğim anfide IMF Başkanının konuşmasına gidemedim.
Neyse, televizyon canlı verdi. Böylece ayakkabı atılması ve sonrasında olanları izleyebildim. Doğrusu salonda olmadığım için canım sıkıldı. Bazı şeyleri birinci elden izlemenin kendine göre keyfi vardır.
Bence olay IMF’in işine yaradı. Strauss-Kahn’a sosyalist kökenlerini hatırlatması için daha iyi bir fırsat sunulamazdı. Magazin boyutunun toplantıya ilgiyi özellikle Türkiye’de arttırdığına eminim.
“Çakma” Nike gürültüsü arasında iki önemli veri yayınlandı: Ağustos dış ticareti ve Eylül enflasyonu. İkisinin de yeni bilgi taşıdığını düşünüyorum. Örneğin yeni TÜFE serisinin en düşük Eylül enflasyonu bu yıl gerçekleşti. Ayrıntılarına mutlaka gireceğim.
IMF’de değişim
Küresel Ekonomik Görünüm raporu IMF tarafından yıllardır Nisan ve Ekim aylarında yayınlanıyor. Eskiden şöyle bir göz atılırdı ama fazla ciddiye alınmazdı. Krizle birlikte IMF’in konjonktür tahminleri merakla beklenilir oldu. Bir hususu hemen belirtelim. Küresel krizin bu boyuta ulaşacağını öngöremeyenler arasında IMF de var. Önceleri küresel dengesizliklerden gelen işaretleri doğru okuyamadı. İntizamlı bir düzeltme tahmin etti. İyimser kaldı.
Ama çabuk uyum sağladı. Başkan Strauss-Kahn’ın sosyal demokrat ve Keynesci kökleri bence olumlu katkı yaptı. Bu kriz sonrasında kökten piyasacı (eski tabirle monetarist) yaklaşımlarda israr etmenin bir anlamı yoktu.
Nesnel koşullar da değişmişti. En önemlisi dünya ödemeler sistemindeki zafiyetlerin belirginleşmesidir. Bir arayış başladı. Nihai şekli ne olursa olsun, reform sürecinde IMF’e önemli bir rol düşeceği anlaşıldı.
Bu arada raporların içeriği de zenginleşti. Son rapor 220 sayfa. Fevkalade önemli iktisat politikası tartışmalarını kapsıyor. Adeta bir ders kitabı gibi dikkatle okunması gerekiyor. Ben daha tümünü bitiremedim.
Toparlanmayı sürdürmek
IMF reel ekonomide küçülmenin durduğunu ve toparlanmanın başladığını düşünüyor. Nisan’da yayınlanan rapor çok kötümserdi. Bu kez önümüzdeki iki yıl için dünya ekonomisi tahminlerini az da olsa yukarıya çekmiş.
Raporun ana teması aynı zamanda altbaşlığı: toparlanmayı sürdürmek. Üç içiçe risk yada açmaz öne çıkıyor. Bir: krizin denetlenmesini sağlayan gevşek para ve maliye politikalarının yan etkileri. Akla enflasyon, kamu borçları ve doların sorunları geliyor.
İki: sürdürülebilir büyümeye geçilmeden hükümetlerin para ve maliye politikalarını sıkmaları. Zamanlama hatası yapmamak gerekiyor. Üç: toparlanma ile birlikte mali kesim düzenlemelerinin savsaması. Bir sonraki krize davetiye çıkartmaktır.
Özetle, son raporda IMF dünya ekonomisinin yakın geleceği için biraz daha iyimser ama hâlâ tedirgin diyebiliriz.