Konjonktürün neresindeyiz?
.
Milli gelir analizine devam ediyoruz. Perşembe günü üretim sektörlerinin (sanayi, inşaat, ticaret, vs.) ve harcama kalemlerinin (özel tüketim, yatırımlar, vs.) yıllık küçülmeye katkılarını gördük. 2009’un farklarını anlamaya çalıştık.
Bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla büyüme hızı önemlidir. Ama konjonktür açısından kısıtlı bilgi taşır. Daha yararlı olan ekonomik faaliyetlerin bir önceki döneme kıyasla nasıl değiştiğidir. Gelişmiş ülkelerde bu yöntem tercih ediliyor.
Ancak, anlamlı olabilmesi için serilerin takvim ve mevsim etkilerinden temizlenmesi gerekir. Yakın geçmişe kadar kendimiz hesaplıyorduk. Şimdi Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYH) için bunu TÜİK yapıyor. İşimizi kolaylaştırıyor.
Resesyonun resmi
Yöntemi biraz açalım. Milli gelir her gün üretilir. Yani bir akımdır. Bir zaman birimi seçilir. Halen üç aydır. Üretilen mal ve hizmetlerin toplam değeri ölçülür. Bugünün teknikleri ile pekala aylık da olabilir. ABD’de kısmen yapılıyor.
Örneğin bir akarsu düşünelim. Debisi (akan su miktarı) ölçülüyor. Bir yıl içinde nasıl değiştiğini anlamak istiyoruz. Ne yaparız? Önce mevsim (ve takvim) etkisini temizleriz. Sonra birbirini izleyen dönemlerde debiye bakarız.
Grafikte son üç yılda takvim ve mevsim etkisi temizlenmiş üç aylık milli gelirin seyri görülüyor. Analizin amacı kısa dönem olduğu için 2007’den başladık. Milli gelirin zirve noktasını 100 aldık. Elde edilen hacim endeksi krizin safhalarını iyi yansıtıyor. Resesyonun genel bir resmini veriyor.
2007’de milli gelir artıyor. Ekonomi düzenli şekilde büyüyor. 2008 kışında zirveye ulaşıyor. Ardından inişe geçiyor. 2008’in ilkbahar ve yaz ayında çok yavaş bir gerileme var. Sonbaharda ve 2009 kışında ise çöküyor. Ama ilkbahardan itibaren tekrar toparlanıyor.
Bazı gözlemler
Bir: ekonomide resesyon yada küçülme bir yıl yani dört çeyrek sürüyor. 2008 ilkbaharında küçülme başlıyor. 2009 kışında dibe vuruyor. 2009 ilkbaharında ekonomi tekrar büyüme sürecine geri dönüyor.
İki: Resesyonun ilk iki döneminde ekonomik faaliyetlerdeki gerileme çok yavaş gerçekleşiyor. 2008’in ilkbahar ve yaz aylarında resesyon ılımlı seyrediyor. Nitekim üretim düzeyi bir önceki yılın üstünde gerçekleşiyor.
Üç: 2008 sonbaharında ekonomi adeta bir girdaba giriyor. Milli gelir aniden yüzde 5 düşüyor. Yıllandırılmış küçülme hızı yüzde 20’ye geliyor. Resesyonun nitelik ve nicelik değiştirdiği kritik tarihtir.
Dört: 2009 kışında çöküş devam etmekle kalmıyor, üstelik hızlanıyor. Tek dönemde milli gelir yüzde 7 azalıyor. Yıllandırılmış küçülme hızı yüzde 25 eder. İki çeyrekte birikimli düşüş yüzde 12 oluyor. Beş: 2009 ilkbaharında şaşırtıcı güçte bir toparlanma yaşanıyor. Milli gelir yüzde 6.6 (yıllandırılmış yüzde 30) artıyor. Ancak yılın ikinci yarısında hız kaybediyor. Yıl sonunda 2007 yazı düzeyini yakalıyor ama çöküş öncesine ulaşamıyor.
Bugünlük bu kadar ama devamı geliyor. Bizi izlemeye devam edin...