Kira ve enflasyon
.
Ekimde tüketici fiyatları yüzde 1.8’le beklenenin çok üstünde arttı. Bu TÜFE’nin yıllık artış hızının yüzde 7.7’ye yükselmesine neden oldu. Böylece enflasyon ve para politikası tartışmaları yeni bir ivme kazandı. Bir önceki yazıda konunun genel çerçevesini çizdik. Artışın geçici unsurlardan kaynaklandığı, yoksa enflasyondaki düşüş eğiliminin sürdüğünü söyledik. Merkez Bankası’nın faiz indirimlerini destekledik.
O amaçla 2003 sonrasında TÜFE’yi gıda fiyatları endeksi ile karşılaştırdık. Uzun dönemde gıda fiyatları TÜFE’den daha hızlı artmadığını buna karşılık çok daha dalgalı seyrettiğini gördük. Enflasyonun analizinde geçici dalgalanmaların ayırt edilmesi çok önemlidir. Bunların büyük bölümü arz kökenlidir. Piyasa ekonomilerinde sürekli oynayan nispi fiyatlardaki değişimleri yansıtırlar. Bu ayrıntı sokaktaki adamı ilgilendirmez. O cebindeki paranın satınalma gücüne bakar. Hayat pahalılığı artıyorsa reel geliri düşüyordur. Nedeninin nispi fiyat hareketleri olması sonucu değiştirmez. Haklıdır. Halbuki para politikası açısından ayırım hayatidir. Fiyat istikrarı ve hayat pahalılığı çok farklı kavramlardır. Para otoritesi nispi fiyat hareketlerinin genel endekste yol açabildiği geçici oynaklığı fiyatlar genel seviyesinin orta vadeli eğilimlerden ayırt etmek zorundadır. Bir alternatif genel endeks dışında özel kapsamlı enflasyon göstergelerinin kullanılmasıdır. Yeni endekste bu yapılıyor. Daha kolay bir yöntem fiyatları az dalgalanan alt harcama gruplarını izlemektir. Bunlardan biri konut kiralarıdır. Konut kirasını ilginç kılan özellikler vardır. Bir: Harcama sepetinde gıda-içkiden sonra ikinci önemli kalemdir. Ortalama harcamanın takriben yedide birini oluşturur. İki: Konut stoğu çok yavaş değişir. Maliyeti sabittir. Yani talep koşulları tarafından belirlenir.
Aşağıdaki grafikte Ocak 2004’ten bugüne yıllık TÜFE ve konut kirası artışları gösteriliyor: Üstteki çizgi kiradır. Bu dönemde TÜFE artışı yüzde 9 civarında dalgalanıyor. Kira ise daha istikrarlı ama yüzde 20 civarında seyrediyor. Yıllık kira artışları 2004’te yüzde 20’nin üstünde iken 2005 ortasında yüzde 18’e iniyor. Sonra tekrar yüzde 20’ye tırmanıyor. Haziran 2007’ye kadar o düzeyde kalıyor. Temmuz 2007’den itibaren düşüş başlıyor. Ekim 2007’de yüzde 16.9’a geriliyor. Özetleyelim. Kira kalemi 2004 sonrasında enflasyonun yüksek kalmasında etkili olmuştur. Buna karşılık son dönemde kira artış hızında gözle görülür bir yavaşlama vardır. Çok olumlu bir haberdir.