Karınca ile Ağustos böceği
.
Sanayi üretimi Eylül verileri dün TÜİK tarafından yayınlandı. Artış piyasa beklentisinin biraz altında çıktı.
Takvim ve mevsim etkisi temizlendikten sonra Ağustos’a kıyasla toplam üretimde yüzde 0.4 azalış ama imalat sanayinde yüzde 0.2 artış var.
Üçüncü çeyrekte artış toplam sanayide yüzde 10, imalat sanayinde yüzde 10.3 oluyor. Bu durumda üçüncü çeyrekte büyüme hızı yüksek çıkacaktır. Revizyon yapmaya zamanım olmadı ama yıl sonu büyümesi de yukarı yönde etkilenir.
IMF’de yapısal değişim için nihayet düğmeye basıldı.
Reformu küresel ekonominin gerçekleri zorluyor. Gelişen ülkelerin yönetimde daha güçlü temsil edilmesi kaçınılmazdı. Türkiye’nin de payı yükseldi. Neyse ki IMF’le anlaşma yapılmadı; garip kaçardı.
Bugün dünya rezerv para sistemini yazmaya niyetlenmiştim. Ama e-postama komik bir mesaj düştü. Karınca ile ağustos böceği hikayesi iyi bilinir. Seveceğinizi umuyorum.
Çin yazımı
Karınca bütün yaz çalışır, evini ve yiyeceklerini hazır eder. Ağustos böceği de yan gelir yatar ve karıncayla alay eder. Yazı vur patlasın çal oynasın geçirir. Ve kış gelir...
Karınca sıcacık yuvasında karnı tok bir şekilde kışı geçirirken, Ağustos böceği açlık ve soğuktan iki gün sonra ölür.
Fransa yazımı
Karınca bütün yaz çalışır, evini ve yiyeceklerini hazır eder. Ağustos böceği de yan gelir yatar ve karıncayla alay eder. Yazı vur patlasın çal oynasın geçirir.. Ve kış gelir...
Karınca sıcacık yuvasında karnı tok bir şekilde kışı sıcacık geçirmeye hazırlanırken kapı çalar. Bakınca karşısında elinde bavulu ile Ağustos böceğini görür.
“N’aber aptal komşum? Ben kışı geçirmek için Karaib Adaları’na gidiyorum da, bir isteğin var mı sorayım dedim. Hadi bana eyvallah.”
Türkiye yazımı
Karınca bütün yaz çalışır, evini ve yiyeceklerini hazır eder. Ağustos böceği de yan gelir yatar ve karıncayla alay eder. Yazı vur patlasın, çal oynasın geçirir. Ve kış gelir...
Karınca sıcacık yuvasında karnı tok bir şekilde kışı geçirirken, Ağustos böceği bir basın toplantısı düzenleyerek, “Etrafta onca aç ve üşüyen varken, karıncalar nasıl bir vurdum duymazlıkla sıcacık yuvalarında yaşayabiliyorlar” diye olayı kamuoyunun vicdanına sunar.
TV kanalları ve gazeteler zavallı aç ve açıktaki Ağustos böceği ile karnı tok sırtı pek karıncanın resimlerini yan yana yayınlayarak tarafları tartışmaya davet eder. Ülke olayın şokunu yaşamaktadır. “Devlet nerede?” diye sorulur.
Konu hükümete yansır. Başbakan “Daha önceki hükümetler tarafından bunca yıldır sorunları göz ardı edilen değerli Ağustos böceği kardeşlerimizin bundan böyle huzur ve refah içerisinde yaşamaları için gerekenler yapılacaktır” der.
Muhalefet ise “hükümetin uyguladığı yanlış politikaların vatandaşı perişan ettiğinin bu son örneği karşısında tepkisi” açıklar. Olay siyasi gündemin tepesine oturur.
Magazin programlarında bile karınca ve Ağustos böceği tartışılır.
En sonunda karınca gözaltına alınır ve yargılanmasını beklemek üzere hapse girer. Ağustos böceği ise onun evine yerleşir, yiyeceklerine konar, eşyalarının üzerine yatar.
Refah içerisinde gül gibi bir kış geçirir...