Kadınlar 2012
.
Cuma günü yeni sanayi üretimi endeksi yayınlandı. Eskisi 2005 yılı ağırlıkları ile hesaplanıyordu. 2010’a geçildi. Ama ayrıntısına giremedim. Yoksa bugün onu yazacaktım. Haftaya kaldı.
Yeni konu ararken imdadıma gene TÜİK yetişti. 8 Mart Kadınlar Gününde “İstatistiklerle Kadın 2012” dosyası yayınladı. Bazı veriler ilgimi çekti.
Bu sütunda kadın sorunlarına pek girmiyorum. Son dönemde iki kez değindim. Doğurganlık oranının eğitim düzeyi ile ilişkisine ve emek gücüne artan katılımın sosyolojik kökenlerine değindim.
Kötü haberler
İstihdam ve eğitimde stok verilerine bakalım. Kadının üretim sürecine katılması gelişmişlik göstergesidir. Çalışan sayısı 15+ yaş grubuna bölünür.
İstihdam oranı denir. ABD, AB, vs. kadın ve erkek için eşittir. Türkiye’de büyük fark vardır.
2012’de kadınların yüzde 29’u çalışıyor. Erkeklerde oran yüzde 65’e çıkıyor. Erkek oranı da benzer ülkelerin altındadır. Ama kadın oranı dünya liginin dibindedir. 36 puan fark vahimdir.
Benzer resmi eğitim düzeyinde görüyoruz. 2011’de 25+ yaş nüfusta okuma-yazma bilmeyen kadın yüzde 11, erkek yüzde 2 çıkıyor. Beş katıdır. Ortaokul (ilköğretim) mezunu oranı kadında yüzde 37, erkekte yüzde 58’dir. Fark 21 puandır.
İyi haberler
Değişime bakalım. Kadın, istihdam oranında son yıllarda yükseliyor. 2008’e göre erkeklerde 2 puan, kadınlarda 5 puan artıyor. Olumlu ama çok yetersizdir. Nitekim gençlerde kadın işsizlik oranı 3 puan yüksektir (yüzde 20).
Eğitim için akım verilerini kullanıyoruz. Net okullaşma oranı (okula gidenler bölü yaş grubu) ölçüyor.
2011/12 ders yılında ilköğretimde kadın ve erkekte yüzde 99’a ulaşıyor (fark binde 2). 1998 sonrası doğumlularda ilköğretimde nicel sorun kalmadığını gösteriyor.
Ortaeğitimde (1994-98 doğumlular) kadın oranı yüzde 66’ya, erkek oranı yüzde 68’e iniyor. Cinsiyet farkı azdır. Ama oranı yüzde 100 olmalıdır. Yükseköğretimde (1990-94 doğumlular) kadın ve erkek yüzde 35’dir (Fark binde 2). Eşitlik tamam ama oran düşüktür.