İnşaat kesiminde daralma
.
Krizle beraber iktisatçı fıkralarında gözle görülür bir artış var. Sevgili dostum Tavit Köletavitoğlu’ndan aldığım SMS’i sizinle paylaşmak istiyorum. “Dün öngördüklerinin bugün neden gerçekleşmediğini yarın açıklayabilen kişiye ‘iktisatçı’ denir.”
Bir okuyucum pazar yazısındaki hataya dikkatimi çekti. Özel tüketim harcamaları ilk çeyrekte milli gelirin üçte birini oluşturuyor demişim. Doğrusu dörtte üçtür. Niyetim yıllık bazda üçte bir civarında seyreder demekti. Maalesef gözümden kaçmış. Özür dilerim.
Dün Mayıs sanayi üretimi verileri yayınlandı. Yıllık bazda toplam sanayide yüzde 17.9, imalat sanayinde yüzde 19 gerileme var. Son altı ayın en iyi (!) verileri. Ancak mevsimlik etkiden arındırınca toparlanma başladı diyemiyoruz. Umut Haziran’a kaldı.
İnşaatın önemi
İlk çeyrek milli gelirini değerlendirmeyi sürdürüyorum. Ana talep kalemlerinin büyümeye katkısına ve konjonktür açısından kritik önem taşıyan özel makine-teçhizat yatırım harcamalarına baktık.
Konjonktür analizinde kural talep ve harcama tarafına yoğunlaşmaktır. Biz de öyle yaptık. Ancak bugün farklı bir yöntem kullanıyoruz. Bir dizi özelliği nedeni ile önemli bilgiler taşıyan bir kesimi, inşaat sanayiini mercek altına alıyoruz.
İnşaat sanayiinin milli gelirde payı düşüktür. Ortalama yüzde 5 civarında seyreder (sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yermiş, iki kez kontrol ettim). Ama nitel önemi bunun çok ötesindedir.
Birincisi, inşaatta kullanılan ithal girdi oranı sanayiye kıyasla düşüktür. Dolayısı ile içeride çok sayıda kesimi destekler. İkincisi emek yoğundur. Genelde istihdama, özelde düşük vasıflı istihdama katkısı büyüktür. Üçüncüsü, kendine özgü bir konjonktürü vardır.
İnşaatın konjonktürü
İlk çeyrekte inşaat sanayii yüzde 18.9 küçülme ile imalat sanayiinden kötü (yüzde 18.5), ticaretten iyi (yüzde 25.4) durumda çıkıyor. Yıllık bazda ise yüzde 11.2 küçülme ile tüm sektörler arasında rekoru elinde tutuyor. Bilgi için: Sanayi yüzde 6.1, ticaret yüzde 9.5 küçülmüş.
Olayın daha iyi görülmesi çeyrek verilerini mevsimlik etkiden arındırıp 1998-2001 arasını baz kullanan bir endekse dönüştürdüm. 1998’den günümüze inşaat sanayiinin serüvenini aşağıdaki grafikte izleyebiliyoruz.
Sektörün 1998-2000 döneminde yaşadığı durgunluk ve 2001 krizindeki sert ama kısa süreli daralma derhal görülüyor. 2003 sonundan itibaren sektör hızla büyüyor. 2007 yazında zirveye tırmanıyor. 2007’nin ikinci yarısında gerilemeye başlıyor. 2008’den itibaren üretimde düşüş hızlanıyor.
İki sonuç çıkartıyoruz. Bir: Konjonktür 2007 sonunda yani küresel krizden epey önce kırılıyor. İki: Şimdilik bir toparlanma işareti görülmüyor.