İlk yarıda uluslararası yatırım pozisyonu
.
Geçen yazıda Haziran 2007 itibariyle kamu kesimi borç stoğuna baktık. Borç dinamiği ile maliye politikası tercihleri arasındaki bağı açıkladık. Brüt kamu borcunun milli gelire oranının yüzde 58’e, net kamu borcunun milli gelire oranının yüzde 41’e gerilediğini gördük.
Bugün Türkiye’nin dış dünya ile varlık-yükümlülük ilişkisine bakıyoruz. İki ayrı seride izleniyor. Türkiye’nin net dış borç stoğunu Hazine yayınlıyor. Kamu kesimi ve özel kesim borç ve alacakları toplamını yansıtıyor.
2007’nin ilk yarısında Türkiye’nin brüt dış borcu 18 milyar dolar artarak 226 milyar YTL’ye, döviz rezervleri ve diğer dış alacakları ise 12 milyar dolar artarak 108 milyar YTL’ye, böylece net dış borç stoğu 6 milyar dolar artarak 118 milyar dolara yükseliyor.
Bu sayıyı ödemeler dengesinden kontrol ediyoruz. İlk yarıda cari işlemler açığı 20 milyar dolar. Buna karşılık 12 milyar dolar doğrudan yabancı sermaye yatırımı, 3 milyar dolar borsaya net giriş var. Geri kalan 5 milyar dolar dış borç artışı ile tutarlı duruyor.
Verilere bakıyoruz
Kamuoyu Merkez Bankası tarafından hesaplanan ikinci seriyi ödemeler dengesi kadar iyi tanımıyor. Adı “Uluslararası Yatırım Pozisyonu.” Üç aylık yayınlanıyor. Ülkenin yurt dışında sahip olduğu tüm varlıkları ve yurt dışına tüm yükümlülüklerini kapsıyor. Üç ana kalemden oluşuyor: Doğrudan yatırımlar, hisse senetleri, borç ve alacaklar.
2007’nin ilk yarısında Türkiye’nin dış varlıkları 15 milyar dolar artışla 158 milyar dolara yükseliyor. Ayrıntılara bakıyoruz. Doğrudan yabancı sermaye yatırımları 2 milyar dolar artışla 11 milyar dolara, yurt dışına açılan ticari krediler 1 milyar dolar artışla 9 milyar dolara çıkıyor. Gerisi 12 milyar dolar artışla 138 milyar dolara ulaşan krediler ve döviz rezervlerinden oluşuyor.
Aynı dönemde Türkiye’nin dış yükümlülükleri 56 milyar dolar artışla 399 milyar dolara yükseliyor. Yabancı sermaye yatırımları 23 milyar dolar artarak 111 milyar dolara, hisse senedi yatırımları 11 milyar dolar artarak 45 milyar dolara çıkıyor. Geriye 22 milyar dolar artarak 243 milyar dolara ulaşan dış borçlar kalıyor.
Varlıklardan yükümlülükleri düşünce net uluslarası yatırım pozisyonu elde ediliyor. Bekleneceği gibi, bu sayı Türkiye’de hep eksi oluyor. İlk yarıda 41 milyar dolar artarak 242 milyar dolara ulaşıyor. Milli gelire oranı 6 puan artışla yüzde 56’ya tırmanıyor.
Dış açığın bedeli
Tanım gereği, cari işlemler açığının net uluslararası yatırım pozisyonundaki bozulmaya eşit olması gerekir. Yukarıda gördük: İlk yarıda dış açık 20 milyar dolar ama net uluslararası yatırım pozisyonu 41 milyar dolar eksi veriyor.
Farkın 11 milyar doları yabancı sermaye yatırımlarından geliyor. Yabancı şirketlerin sermayelerine ekledikleri birikmiş kârlar ödemeler dengesinde gözükmüyor. 8 milyar doları ise borsanın yükselmesi sonucunda oluşan değeri yansıtıyor. Yani akım ve stok hesapları tutuyor.
Sonuç bence çok açıktır. İlk yarıda Türkiye’nin dış dünyaya karşı net yükümlülüğündeki artış zaten devasa olan dış açığının iki katından fazladır. Yabancı sermaye yatırımları ile finanse edilen dış açıklarda sorun görmeyenlere duyurulur.