İlk yarıda enflasyon
.
Küresel mali piyasalar için zor bir hafta başladı. Gördüğüm kadar bütün piyasa oyuncularına tedirginlik hâkim. Borsalarda düşüşün devam edeceği düşünülüyor. Ne diyelim; korkunun ecele yararı yoktur!
Ünlü W harfi yeniden gündeme geldi. Mali krizin ilk günlerinde iki dipli resesyon öngörenler çoktu. Sonra sayıları azaldı. Ama şu sıralarda gelişmiş ülkelerde yeni bir resesyon bekleyenler hızla artıyor. Ateş olmayan yerden duman çıkmazmış...
ABD’de maliye politikası tartışmaları iyice ısınıyor. Sıkılsın mı? Gevşek mi bırakılsın? Mali disiplin isteyenlere Krugman çok ağır eleştiriler yöneltiyor. “Aptallık” bile dedi. Ama keynes karşıtı cephe genişliyor. Niall Ferguson da onlara katıldı.
İktisat politikaları açısından fevkalade ilginç bir döneme girdik. Kriz sırasında dünya ekonomisinin genel değerlendirmesini yapmıştım. Analizi bugüne taşıma zamanı geldi. Önümüzdeki günlerde küresel ekonomiye daha yakından bakmak istiyorum.
Haziran deflasyonu
Haziran enflasyon verileri TÜİK tarafından yayınlandı. Pazar günü tüketici fiyatlarında “küçük bir eksi ” öngörmüştüm. Yüzde 0,2 bekliyordum. Piyasaya kıyasla iyimserdim. Gerçekleşmeye kıyasla karamsar kaldım.
Haziran’da TÜFE yüzde 0,6 geriledi. Fiyatların düşmesine deflasyon diyoruz. 2003 bazlı seride en büyük haziran deflasyonudur. Yıllık tüketici enflasyonu yüzde 8.4’e indi. İlk yarı fiyat artışı yüzde 3.6’da kaldı.
İlginç şekilde üretici fiyatları da haziranda yüzde 0.5 azaldı. 2003 bazlı seride Haziran 2004 dışında (o da 0.5) en büyük deflasyondur. Yıllık ÜFE enflasyonu yüzde 7.6’ya indi. İlk yarı üretici fiyat artışı yüzde 4.9 oldu.
Son altı ay tüketici fiyatları açısından epey maceralı geçti. Yıllık TÜFE 2009’un yaz ve sonbahar aylarında yüzde 5 civarında seyretti. Ekimde yüzde 5,1, kasımda yüzde 5,5 oldu. Sonra hızla yükseldi. Şubatta yüzde 10.1’e tırmandı.
O sıralarda çok tartışıldı. Enflasyon artışı geçici mi? Yoksa kalıcı mı? Ben geçici dedim. Merkez Bankası da aynı görüşü savundu. Ama çoğunluk kalıcı olduğunu düşünüyordu. İlkbahar ayları bizi haklı çıkardı.
Eğilim aşağı yönlü
Sanırım artık alıştınız. Eğilimi görmek için genel enflasyon dışında bazı alt göstergelere bakıyoruz. Tarım ürünleri, vergiler, enerji gibi para politikasının etkileyemediği mal ve hizmetleri dışarıda tutunca neler olduğunu anlamaya çalışıyoruz.
Ben kiraları çok önemsiyorum. Kiralarda düşüş devam ettiği sürece ekonomide bir talep fazlasından söz etmenin zor olduğunu düşünüyorum. Kiralar düşmeye devam ediyor. Yıllık kira artışı bir yılda 3.4 puan geriledi. Yüzde 4.2’ye indi.
Özel Kapsamlı TÜFE Göstergeleri (ÖKTG) Haziran’da çok olumlu geldi. Çekirdek enflasyon deniyor. Merkez Bankası ikisini önemsiyor: ÖKTG-H ve I. İkisinde de yıllık artış hızı yüzde 5’in altına indi.
Özetleyelim. Enflasyonda düşüş eğilimi güçleniyor. Sonbaharda başka sürprizler olabilir. Dolayısıyla 2010’da faiz artırımı ihtimali yoktur. Şaşırtıcı değildir; işin buraya varacağını zaten uzun süredir söylüyordum.