İlk çeyrekte net kamu borcu
.
Kamu maliyesi 2000 başından bu yana faiz dışı fazla veriyor. Yani sıkı maliye politikası sekizinci yılını doldurmak üzere. İlk yıllarda hedeften küçük sapmalar oldu. Ama AKP iktidarı yüksek faiz dışı fazla hedeflerini tutturdu. 1990’ların sonunda kamu borcunun çevrilmesi giderek zorlaşmış, kamu borcundaki tehlikeli tırmanış ekonomik istikrarsızlığın temel nedeni haline dönüşmüştü. Bekleneceği gibi, kalıcı bütçe disiplini borç dinamiğini çok olumlu etkiledi.
Önce kamu borcundaki artış yavaşladı. Sonra borç sabitlendi. Giderek yavaş yavaş gerilemeye başladı. Dolayısı ile gündemdeki eski önemini de kaybetti. Bugün daha çok toplam kamu dengesi hakkında taşıdığı bilgi nedeni ile izliyoruz.
Net kamu borcunda artış
Borç serilerinin nasıl hesaplandığını kısaca hatırlatalım. Merkezi yönetim brüt borç stoğu ve ayrıntıları aylık bazda yayınlanıyor. Diğer kamu kesimi çeyrek bazında buna ekleniyor. Böylece brüt kamu borç stoğuna ulaşılıyor.
İkinci aşamada kamunun elindeki menkul değerler bulunuyor. Üç ana kalem var: Merkez Bankası’nın net iç ve dış varlıkları, merkezi yönetim ve diğer kamu kesiminin mevduatı ve işsizlik sigortası varlıkları. Brüt kamu borcundan menkul varlıklar düşülünce net kamu borcu elde ediliyor.
Net kamu borç stoğu 2004 sonunda 274 milyar YTL ile zirveye çıktı. Sonra inişe geçti. 2006’da 258 milyar YTL’ye düştü. Mart 2007’de (ilk çeyrek) 3.4 milyar YTL artışla 263 milyar YTL’ye yükselmiş.
Borç yükünü ölçmekte kullanılan esas gösterge milli gelire oranıdır. 2000’de yüzde 57 iken 2001’de yüzde 90’a tırmanmıştı. 2006’da yüzde 45’e indi. Mart 2007’de 1.1 puan düşüşle yüzde 43.9’a gerilemiş.
İç ve dış borca ayrı ayrı bakalım. İlk çeyrekte net dış borcun milli gelire oranı 1.5 puan düşüşle yüzde 3.7’ye inmiş. Kamunun kur riskinin neredeyse sıfırlandığını söyleyebiliriz. Buna karşılık net iç borcun milli gelire oranı 0.4 puan artışla yüzde 40.2’ye yükselmiş.
Kamu kesimi dengesi
Tanım icabı, kamu borç stoğundaki değişim kamu kesimi toplam dengesine eşittir. Buradan ilk çeyrekte her şey dahil toplam kamu kesiminin cari fiyatlarla 3.4 milyar YTL açık verdiği anlaşılıyor. Geçen yılın aynı dönemde 2 milyar YTL fazla vardı.
Hesaba enflasyonu dahil ederek kamu kesimi reel dengesini bulabiliriz. Bulunan büyüklüğe operasyonel denge deniyor. Biraz bakkal hesabı gibi duruyor ama son derece gerçekçidir. Daha ince hesapların sonuca etkisi çok kısıtlı olacaktır.
2007’nin ilk çeyreğinde TÜFE yüzde 2.4 arttı. 2006 sonu net kamu borcunu Mart 2007’de reel olarak sabit tutan değer 265.3 milyar YTL çıkıyor. Halbuki fiili stok 262.6 milyar TL yani 2.7 milyar YTL daha düşüktür. 2.7 milyar YTL ilk çeyrekte kamu kesimi reel fazlasıdır. GSMH’nın yüzde 2.1’idir. 2006’da bu oran yüzde 6.5 idi.
Özetleyelim. Kamu kesimi 2007’nin ilk çeyreğinde de reel fazla vermiş yani net borç ödeyicisi olmuştur. Buna karşılık 2006’ya kıyasla daha yılın ilk çeyreğinde bile bütçe disiplininde ciddi bir gevşeme yaşandığı çok açıktır.