İlk çeyrekte büyüme
.
En büyük İspanya! Çok ilginç bir maç oldu. Maç öncesinde İtalya’yı tutuyordum. Ama İspanya’nın oyunu çabuk ikna etti. İkisi de yabancı takım olunca kolay dönülüyor. Hoş, genelde görüş değiştirmekte zorlanmadığım biliniyor.
Finali Euro Bölgesi’nin en sorunlu iki büyük ülkesi oynadı. Anlamlıdır. Düşük kamu borcu, büyük dış fazla, sağlam bankalar vs. Almanya’ya yetmedi. Kötü makro dengelere rağmen mikro düzeyde müthiş başarı hikâyesi çoktur. İspanyol futbolu kanıttır.
Haziran enflasyonu bu sabah açıklanıyor. İTO’nun İstanbul Ücretliler Geçim Endeksi yüzde 0.6 geriledi. Piyasa TÜFE’de yüzde 0.4 düşüş bekliyor (yıl sonu yüzde 7,3). Geçen yılın sert düşüşü (yüzde 1.4) yıllık enflasyonu yükseltir. Ayrıntılar perşembeye.
İç talebin dağılımı
İlk çeyrek milli gelir verileri TÜİK tarafından yayınlandı. Ekonominin geçen yıla göre yüzde 3.2 büyüdüğü ortaya çıktı. Piyasa yüzde 2.8 öngördü. Ben yüzde 4’ü aşar dedim.
Üretim cephesi ilginç değil. Tüm sektörlerde düşük oranlı büyüme var. Zaten yavaşlamanın gerisinde talep yetersizliği yatıyor. Harcama kalemleri öne çıkıyor.
İki buçuk yıldır özel tüketim patlaması ekonominin motoru olmuştu. İlk çeyrekte özel tüketim adeta kazık fren yapıyor. Geçen yıla göre sabit kalıyor. Diğer göstergelerden böyle çıkacağı anlaşılmıştı.
Özel yatırımları yatay bekliyordum. Geçen yıla göre yüzde 1.6 artıyor. Dağılımı şöyle: Makine-teçhizat yüzde 0.9; inşaat yüzde 3.1. Özel yatırımların nispi canlılığı iyi haberdir.
Toplam özel harcama artışı yüzde 0.4 oluyor. Bir yıl önce yüzde 17.6 idi. Kamu harcama artışı normal eğilimini sürdürüyor: Tüketim yüzde 5.5; yatırım yüzde 2.1; toplam yüzde 4.7. Özel ve kamu harcama toplamı iç talebi veriyor. Yüzde 0.9 artıyor.
Dış talep ve stoklar
Dış talebe dönelim. Ödemeler dengesi mal-hizmet ihracatının güçlü, ithalatının ise zayıf seyrettiği göstermişti. Milli gelire aynen yansıyor. İhracat yüzde 13.2 artarken ithalat yüzde 5 geriliyor.
Dış talepte değişim hızı anlamsız çıkar. Yerine büyümeye katkısı izlenir. İhracatın katkısı yüzde 3, ithalatın yüzde 1.6; toplam dış talebin yüzde 4.5 çıkıyor. İç taleple toplayınca nihai talep artışı yüzde 5.5 oluyor.
Ne demek? İç talep artmıyor. Ama yapısı değişiyor. İthalata giden iç talep düşüyor. Dolayısı ile yerli üretime iç talep artıyor. İhracat eklenince nihai talep güçlü seyrediyor.
En zoru stok değişimini tahmin etmektir. İlk çeyrekte firmalar toplam talebin bir bölümünü üretim yerine stoktan karşılıyor. Azalan stoklar büyümeden 2.3 puan götürüyor. Böylece yüzde 3.2’ye ulaşılıyor.
2012 için büyümeyi yüzde 4.5 tahmin ettim. İlk çeyrek sonuçları bu sayı ile uyumludur. Değiştirmiyorum.