Şampiy10
Magazin
Gündem

İlk çeyrekte büyüme

.

ABONE OL
Vatan Haber

Ocak-Mart dönemi (ilk çeyrek) milli gelir verileri dün TÜİK tarafından yayınlandı. Ekonominin genel gidişatı hakkında en kapsamlı bilgi milli gelir verilerinde yer alır. Makro gösterge hiyerarşisinin tepesinde oturduğunu söyleyebiliriz.

Piyasa ekonomilerinde ekonomik faaliyetler dönemden döneme dalgalanır. Bu durumu “konjonktür” kavramı özetler. Geri planda talep koşulları yatar. Talep kapasitenin üstüne çıkınca enflasyon tırmanır. Yetersiz talep ise üretimi düşürür ve işsizliği artırır.

Bir dalgadan ötekine geçiş sürecine “düzeltme” denir. Türkiye’nin geçmişte yaşadığı ani ve sert hareketler ise “kriz” diye adlandırılır. Bekleneceği gibi, geçişin zamanlamasını ve alacağı somut biçimi öngörmek fevkalade zordur.

2003 sonrasında uygulanan yanlış para politikaları 2005 sonunda bir “saadet zincirini” tetikledi. İç talebin çektiği hızlı büyüme hem enflasyonu azdırdı hem de dış açığı rekor düzeylere tırmandırdı. Bir düzeltme kaçınılmaz hale geldi.

Düzeltme senaryoları

Türkiye ekonomisinde bir düzeltme gereği genel kabul gördü. Buna karşılık düzeltmenin zamanı ve mekanizmaları konusunda çok farklı fikirler vardı. Basitleştirerek özetlemek istiyorum.

Karamsarların önemli bölümü düzeltmenin geçmişteki gibi dış finansman sıkıntıları tarafından tetiklenmesini bekledi. “Kriz senaryosu” diyebiliriz. Hâlâ bu kanıda olanlar eminim vardır. Ama bugün itibarıyla olasılığı düşük duruyor.

Benim de aralarında olduğum bir başka kesim büyümenin yavaşlayacağını yani ekonominin resesyona gireceğini düşündü. “İntizamlı düzeltme” demiştim. İç talep balonu sönecek ama aşırı değerli TL ihracatın büyümeyi desteklemesine izin vermeyecekti.

İyimser kesim burada ayrıldı. İç talebin düşme zorunluluğu tamamdı. Fakat hızlı ihracat artışı büyümeyi yüksek tutacaktı. Yani ekonomi enflasyonist baskı yaratmayan ihracatın çektiği büyümeye yönelecekti. Merkez Bankası bu görüşü savundu.

İlk çeyrek verileri bu açıdan merakla bekleniyordu. Enflasyon, dış ticaret, sanayi üretimi vs. diğer göstergeler kesin bir yargıya ulaşmak için yetersiz kalmıştı. Milli gelirden gelecek işaret önem kazanmıştı.

Büyüme yüksek

2007 birinci çeyrekte sabit 1987 fiyatları ile GSYİH ve GSMH’nin büyüme hızı, sırası ile, yüzde 6,8 ve yüzde 6,7 çıktı. Hiç tereddütsüz yüksek bir büyüme hızıdır. Uzun dönem ortalamasının çok üstündedir. 2002 sonrasının yüksek ortalamasına yakındır.

Sonucu baştan söyleyelim. İlk genel intibam olumludur. İki hususu vurgulamak istiyorum.

Bir: İntizamlı düzeltme olasılığı iyice artmıştır. İki: Zayıf iç talebi ihracat telafi etmiştir. Veriler Merkez Bankası’nın analizi ile tutarlıdır.

Verilerin ayrıntılarına girmeye vakit olmadı. “Şeytan ayrıntıda gizlidir” denir. Kafamı kurcalayan bilmeceler var. Aşırı değerli TL’ye rağmen net ihracat nasıl bu kadar arttı?

İç talep enflasyon hedefi ile tutarlı düzeye geriledi mi? Bunlara önümüzdeki günlerde bakarız.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. İlk çeyrekte sanayi üretimi
  2. Kapitalizmin eleştirisi
  3. Nisanda enflasyon
  4. 21’inci yüzyılda sermaye
  5. İlk çeyrekte dış ticaret
  6. Borçlanma faizi
  7. Faiz kararı ne olmalı?
  8. Faiz ve tasarruf oranı
  9. Reel faizin kısa tarihçesi
  10. İlk çeyrekte bütçe

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.