Haber fırtınası
.
Euro bölgesini domuz gribinden önce sürdürülemez kamu açıkları ve yüksek borç vuruyor. Piyasa tedirginliği Yunanistan’dan İspanya’ya bulaştı. İrlanda, Portekiz ve İtalya sıradalar. Euro dışında ama İngiltere de baskıyı hissediyor. İlgi ile izliyoruz.
Bankacıların yılsonu primleri İngiltere’yi çalkalıyor. Brown hükümeti bunlara özel vergi koymak istedi. Ama Başsavcı insan hakları hukuku ile çeliştiğini açıkladı. İlk kez duyuyorum: Bankacıların Yüksek Prim Hakkı! Acaba Türkiye’de nasıl olurdu?
Siyasi partilerin kapatılmasına ilke düzeyinde karşı olduğum biliniyor. Hukukun üstünlüğü suçun bireyselliğini gerektirir. Bir partide suç işleyen kişiler varsa mahkeme onları cezalandırır. Parti kapatılamaz. Tavrımı tekrar açıklamak istedim.
Olumlu işaretler
Haftanın son iki günü kelimenin tam anlamı ile bir haber patlaması yaşadık. Çoğunun ayrıntılarına bakmak gerekiyor. Bugün kısaca özetliyorum.
Cari işlemler dengesi Ekim’de 670 milyon dolar fazla verdi. 2002’den bu yana ilk kez Ekim ayında anlamlı bir fazla var. Genellikle büyük eksiler çıkardı. Yıl sonu dış açık tahminleri aşağı çekilir.
Dış dengede iyileşmeyi endekslerde izliyoruz. Ekim’de bir önceki yıla kıyasla ihracat miktar endeksi yüzde 10.7 arttı. İthalat miktar endeksi yüzde 1.6 geriledi. iyileşme kalıcı olabilir.
Otomotivde Kasım sonuçlarını çıktı. Bir önceki yıl kıyasla üretim toplamda yüzde 30, otomobilde yüzde 31 arttı. İç piyasa satış artışı yüzde 4’ün altında kaldı. Yani üretimi ihracat canlandırmış.
Finansal Çözümler Ltd.’in hesapladığı CNBC-e Tüketim Endeksi Ekim’de sert şekilde düştü. Son yayınlanan Kasım verisinde küçük de olsa bir kıpırdanma görülüyor.
Başkan Yılmaz 2010 yılı kur ve para politikasını açıkladı. Faiz indirimi sonrasında süren mali istikrar ve düşen enflasyon Merkez Bankasını cesaretlendirmiş. Önümüzdeki dönemde para politikasının reel ekonomiye desteği artabilir.
Hazine nakit dengesi Kasım sonuçları yayınlandı. Bütçe ile eşdeğerdir. Onbir aylık nakit açığı 47 milyar TL oldu. Yılsonu hedefinin altında kalabilir. Bu arada faiz dışı denge nihayet açık verdi: 3 milyar TL. O hedef de alttan ıskalanabilir.
Üçüncü çeyrekte milli gelir
Tüm makro verilerin “ağababası” milli gelirdir. Perşembe günü üçüncü çeyrek milli geliri açıklanırken ilk iki çeyrek de aşağı yönlü revizyon gördü.
Son hali ile, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yılın üç çeyreğinde ekonominin küçülme hızı, sırası ile, yüzde 14.7, yüzde 7.9 ve yüzde 3.3 oldu. İlk dokuz aylık küçülme yüzde 8.4, yıllık (dört çeyrek için) yüzde 7.9 ediyor.
Tahminimden iyidir. Yıllık küçülmeyi üçüncü çeyrekte revizyonlar dahil yüzde 8.3 hesaplamıştım. Fark mal-hizmet ihracatında karamsar kalmamdan kaynaklanıyor. Diğerlerini tutturdum.
Yerim bitti. Kritik soru ile yetineceğim. Yıllık bazda küçülme durdu mu? Yani 2009’un son çeyreğinde büyüme başlar mı? Kesinlikle “evet” diyorum. Önümüzdeki yazılarda ayrıntılarına gireceğim.