G-20 sonuçları
.
Uzun bayram tatili öncesi son iki iş günü heyecanlı geçti. Ödemeler dengesi ve istihdam verileri yayınlandı. Para Politikası Kurulu’nun kararları ciddi bir sürpriz yarattı. En önemlisi G-20 ülkelerinin Kore’de yaptığı toplantının sonuç bildirgesi açıklandı.
Eylül’de cari işlemler açığı 4.1 milyar dolar çıktı. Piyasa 3.5 milyar dolar civarında bekliyordu. Dış dengedeki bozulmanın giderek hızlandığına işaret ediyor. Yıl sonunda dış açığın karamsar tahminleri bile aşması ihtimali artıyor. Ayrıntısına bakarız.
TÜİK’in yayınladığı Ağustos istihdam ve işsizlik verileri de beklenenden kötü geldi. Takvim ve mevsim etkisini temizlenince Temmuz’a kıyasla istihdamda düşüş, işsiz sayısında artış var. Hayra alamet değildir. Eylül verisi önem kazanıyor.
Merkez Bankası gecelik borçlanma faizini 4 puan indirerek yüzde 1.75’e çekti. Tarihin en düşük faizidir. Piyasa çok şaşırdı.
Aynı anda bankaların TL mevduatı karşılık oranını 0.5 puan yükseltti. Para politikası gevşedi mi yoksa sıkıldı mı? Para politikası üstüne bir yazı dizisi zamanı geldi.
G-20 yararlıdır
G-20’lerin Seul’deki toplantısı günlerdir dünya medyasını meşgul ediyor. Bir yanda Fed’in dünyaya saldığı dolar likiditesi var. Öte yanda kur savaşları muhabbeti sürüyor. Dünya rezerv parası tartışmasını ben de yakından izliyorum.
Toplantılar Cuma günü sona erdi. Müzakereler hakkında zaten epey bilgi sızmıştı. Hangi ülkenin neyi savunduğu ve kimin neye karşı çıktığı az çok biliniyordu. Gene de sonuç metinlerini internetten indirip okudum.
Bu tür toplantıları değerlendirirken özen gerekiyor. Medya siyah-beyaz kontrastını sever. Halbuki hakikat grinin tonları arasında bir yerlerde gizlenir.
G-20’yi genelde yararlı buluyorum. Küresel dengesizliğin çözümü ancak küresel düzeyde politika eşgüdümü ile gerçekleşebilir. Bunu sağlamak için büyük ülkelerin öncülüğü şarttır. Başka türlü olamaz.
Ama her ülke önceliği kendi tanımladığı milli çıkarlarına verir. Bunlar sık sık çelişir. Orta yolu bulmayı sağlayacak mekanizmalar ise halen mevcut değildir. Dolayısı ile kısa dönemde somut sonuçlar almak adeta imkansızdır.
Bilek güreşi sürüyor
Kore’deki G-20 toplantısı bir fiyasko mu? Eskiler “Dağ fare doğurdu” derler. Anglosakson medyadaki hava biraz oydu. Yuan’ın değer kazanmasına odaklanan ABD bakışını yansıtıyor. Ama Çin direnmeye devam ediyor.
ABD ile Çin arasındaki ‘bilek güreşi’ni epeydir vurguluyoruz. Fed’in parasal genişleme kararı için “ABD resti çekti” dedik. Aynı anda taraflar müzakereleri de doğal olarak sürdürüyor. Güç savaşlarının toplantı masasında bitmediğini lütfen unutmayın.
Bence toplantı fiyasko değildir. Küresel ekonomiyi yakından ilgilendiren diğer pek çok konuda önemli işbirliği adımları atıldı. IMF reformu bunlardan biridir. Finansal sistemden çevre kirliliğine, başkaları da vardır. Toplamda bilanço olumludur.