Faizin engellenemez düşüşü
.
Merkez Bankası şubat sonu itibariyle kısa vadeli borçları açıkladı. Bir yılın altında vadeli borçlar iki ayda 8 milyar dolar arttı. 109 milyar dolara yükseldi. Keza vadesi bir yıl içinde dolan borçlar 150 milyar dolara tırmandı. Sayılar korkutucudur.
Piyasalar ve vatandaş altın fiyatlarındaki ani ve sert çöküşü hazmetmeye çalışıyor. Herkes soruyor. Düşüş sürer mi? Elimdeki altını satmalı mıyım? Cevaplamak çok zor; kelin ilacı olsa önce kendine sürermiş.
Altına yatırımı daima riskli buldum. Üstelik son dönemde safkan spekülasyon aracına dönüştü. Talebin büyük bölümü fiyatın yükseleceği beklentisinden kaynaklanıyordu. Gidecek yeri kalmadığı algısı yaygınlaştı. Fiyat çöktü. O kadar.
Sürpriz faiz indirimi
Para Politikası Kurulu’ndan sürpriz beklediğimi yazmıştım. Öyle oldu. Hem gösterge faiz, hem koridorun alt ve üst sınırları 0.5 puan indirildi. Piyasa ise daha ılımlı indirimler öngörüyordu.
Artık Merkez Bankası piyasaya yüzde 5’ten likidite veriyor. Kelimenin tam anlamı ile tarihi bir rekordur. İnanmakta zorluk çekildiğini izliyorum. İstikrar yolunda alınan büyük mesafenin göstergesidir. Beklenti anketlerine baktım.
Bu ay için tahmin bir yıl önce yüzde 6, altı ay önce yüzde 5,75, üç ay önce yüzde 5,5 çıkmış. Benim tahminlerim piyasanın altında ama ben de yüzde 5 diyememişim.
Sevinelim mi?
Merkez Bankası’nın faizleri bu düzeye çekmesine sevinelim mi? İlke düzeyinde “evet” diyorum. Yüksek faize dayanan yanlış para politikalarını hep eleştirdim. Aşırı değerli TL’nin ve büyük dış açıkların esas sorumlusu ilan ettim. Düşük faize itirazım yoktur.
Ancak, konjonktür açısından bakınca manzara değişiyor.
Çünkü aslında ekonominin dar bir alana sıkıştığının yönetim tarafından kabulüdür. Evdeki hesap çarşıya uymadı. TL hâlâ aşırı değerli; dış açık yükseliyor, üretim tekliyor, işsizlik artıyor vs.
Kısır döngüyü kırabilir mi? Emin değilim. İki kritik fırsat kaçırıldı. 2012 başında TL’nin değer kaybı engellendi. Ardından sonbaharda faiz indirimi düşük tutuldu. Bugünkü sıkıntılı duruma gelindi. Dolayısı ile şimdi yetersiz kalması ihtimali yüksektir.
Özetleyelim. Doğru yönde ama gecikmiş bir adımdır. Etkisi sınırlı kalacaktır.