Enflasyon gözlemleri
.
Ağustos sanayi üretimi verileri açıklandı. Toplam sanayi üretimi endeksi geçen yılın yüzde 6.3, Temmuz’un yüzde 5.7 altında çıktı. Piyasa biraz daha olumlu gelmesini bekliyordu. Ama borsa etkilenmedi. Cuma günü borsa endeksi 50 bini aştı.
Toplam sanayi üretiminde 2008’da başlayan küçülme ilkbaharda durdu. Yani üretim bir tabana oturdu. Ufak artış işaretleri geliyor ama toparlanma bir türlü güçlenmiyor. Umutlar sürekli bir sonraki aya taşınıyor.
Sorunun kökeninde imalat sanayinin yattığını gözlüyoruz. Mevsimlik etkiden temizleyince, imalat sanayinde gerilemenin yavaş da olsa devam ettiği ortaya çıkıyor. Dolayısı ile toplam üretimle imalat sanayi arasındaki makas iyice açılıyor.
Olumsuz bir gelişmedir. Türkiye ekonomisinin resesyondan yavaş çıkacağını uzun süredir söylüyoruz. İmalat sanayi verileri toparlanmanın beklenenden de güçsüz olması olasılığını arttırıyor. Dış ticaret bağlantısını bir başka yazıda ele alacağım.
Enflasyon bilmeceleri
Salı günü üçüncü çeyrek itibarıyla enflasyona baktık. Kira artışlarının üzerinde durduk. 2007 ortasına kadar yıllık bazda TÜFE’nin iki katı civarında seyrediyordu. Sonra hızla düşmeye başladı. Eylül’de TÜFE ile fark 1 puana indi.
İki bilmece ilgimi çekiyor. Bir: piyasa gözlemcileri ve Merkez Bankası enflasyonu sistematik biçimde yüksek tahmin ediyor. Tüm veriler fevkalade ağır bir resesyona işaret ediyor. İç ve dış talep çökmüş. Ama enflasyon beklentileri bir türlü inmiyor.
Literatürde enflasyonun “katılığı” kavramı vardır. Bir düzeyin altına çekmenin zorluğuna işaret eder. 2003-2005 arasında çok kullanılmıştı. Bu kez “beklentilerin katılığı” görülüyor. Enflasyon ise beklentilere hiç aldırmadan düşüşüşü sürdürüyor.
İkincisine buradan geçebiliriz. Madem böylesine ağır bir resesyon var, enflasyon neden daha da hızlı düşmüyor? Türkiye’den daha az küçülen AB ülkelerinde enflasyon sıfıra yaklaştı. Bizde zar zor yüzde 5’e geriledi.
Gıda fiyatlarında artış
Gıda fiyatlarında trend değişimi ihtimaline ilk 2007 yazında değindik. Türkiye’de gıda kalemlerini tüketici bütçesindeki payı gelişmiş ülkelere kıyasla daha yüksektir. Dolayısı ile enflasyonu da daha çok etkiliyor.
Aşağıdaki grafik gıda fiyatları endeksi ile uzun dönemli trendini beraberce gösteriyor. 2007’ye kadar endeks civarında olağan mevsimlik dalgalar var. Sonra fiyatlar trendin üstüne çıkıyor. Aradaki fark 20 puana tırmanıyor.
TÜFE sepetinde gıdanın ağırlığı yüzde 25 civarındadır. Yani gıda fiyatlarının trendden sapması enflasyonu 5 puan yukarı çekmiş. Tersini düşünelim. Trende geri dönüş enflasyonda 5 puanlık ek bir düşüş anlamına gelir. Ya olursa?