Düzeltme başladı mı?
Üçüncü çeyrek büyüme hızındaki sert ve beklenmedik düşüş bir yazı dizisine bahane oldu. “Konjonktürde düzeltme gerekiyor mu?” sorusu ile yola çıktık. Önce dalgalı kur sonrası para politikasına bakışla soruya verilen cevap arasındaki ilişkiyi gösterdik
Üçüncü çeyrek büyüme hızındaki sert ve beklenmedik düşüş bir yazı dizisine bahane oldu. “Konjonktürde düzeltme gerekiyor mu?” sorusu ile yola çıktık. Önce dalgalı kur sonrası para politikasına bakışla soruya verilen cevap arasındaki ilişkiyi gösterdik.
Ardından, düzeltme sürecinin ayrıntılarına girdik. İç tasarrufun artmasını (miktar) ve ihracatın teşvik edilmesini (fiyat) kaçınılmaz gördük. İlkini reel ekonomiye ikincisini mali piyasalara bağladık. “İntizamlı” düzeltme ilkinin önceliğini gerektirir, iş mali piyasaya kalırsa intizam bozulur dedik.
Artık iki hayati soruyu sorabiliriz:
Üçüncü çeyrek milli gelir verileri konjonktürde düzeltmenin başladığına işaret ediyor mu? Evet ise, söz konusu düzeltme intizamlı duruyor mu? Bekleneceği gibi, 2007 yılı beklentileri tümü ile bu iki soruya verilen cevaplara bağlıdır.
Sütten ağzı yanan...
Okuyucularım yukarıdaki konjonktür analizi ile 2005 yaz başında, yani bir buçuk yıl önce tanıştı. 2003 sonrasında uygulanan yanlış para politikasının olumsuz sonuçları daha o günlerden ortaya çıkmıştı. İki düzeltme ihtiyacı net şekilde görülüyordu.
Veriler de o yönde geliyordu. Özellikle sanayi üretimi, ihracat ve istihdamdak duraklamayı önemsedim. Düzeltmenin başladığına, ekonomiyi bir resesyonun beklediğine karar verdim. Bunları uzun uzun anlattım.
Sonuç? Benim tahminlerimin tam zıttı gerçekleşti. TL değer kazanmaya, iç tasarruflar düşmeye devam etti. Benim resesyona gider dediğim konjonktür Cumhuriyet tarihinin en büyük iç talep balonuna dönüştü. Tam bir “saadet zinciri” oluştu.
Sonbaharda bir hata daha yaptım. Analizin doğru olduğunu biliyordum. Dolayısı ile ekonomik verilerden gelen canlanma işaretlerini ciddiye almadım. İlk tavrımda ısrar ettim. Sonunda, aralık ayında büyüme yüksek açıklanınca fena mahçup oldum. Bir daha kılı kırk yarmadan “düzeltme başladı, resesyon geliyor” demeyeceğime söz verdim.
Düzeltmenin tarihi
Doğru analiz doğru tahmin için gereklidir ama yeterli değildir. Analiz genel eğilimleri saptar. Bunların güncelle bağlantısını veriler kurar. Özellikle kısa dönemde önemsenmeyen hatta atlanan bir veri sonucu belirleyebilir. Ayrıca yaşam en mükemmel modelden bile çok daha karmaşıktır. Sürprizlerle doludur.
Şunu söylemek istiyorum. Ekonominin hem iç talepte hem de döviz kurunda ciddi düzeltme gerektirdiği genel doğrudur. Uzun dönemde düzeltme kaçınılmazdır. Bu konuda kimsenin tereddütü olmaması gerekir.
Ancak buradan hareketle düzeltmenin başlayacağı tarihi belirleyemeyiz. Uzun dönemde sürdürülmesi olanaksız pek çok süreç kısa dönemde devam eder. Sürü güdüsü ile insanlar göz göre göre yanlışları tekrarlarlar.
Hissediyorum. İçinizden “Söylesene adam, düzeltme başladı mı?” diye geçiriyorsunuz. İktisatçı fıkraları gibi, ben de lafı dolaştırıyorum. Merak etmeyin. İyice yaklaştık. Sabrınız için müteşekkirim.