Dünya rezerv parası
.
Geçen haftayı hareketli geçirdim. Üç ayrı ilde farklı kesimler önünde konuşma fırsatını buldum. Toplantılar benim için de yararlı oluyor. İzleyicilerden gelen sorular vatandaşın özellikle hangi konulara ilgi duyduğunu gösteriyor.
Kriz sonrasında ekonomiye bakış da değişti. Örneğin eskisi kadar döviz kuru sorusu gelmiyor. Dış açığın büyümesi korkutuyor. Ama aşırı vatandaş değerli TL konusunda kadere boyun eğmiş. “Ne yapalım, böyle...” noktasına gelmiş.
Buna karşılık küresel ekonomi ile ilgili tedirginlikte çok belirgin bir artış var. ABD Merkez Bankası 600 milyar dolar ek tahvil alacağını yeni açıklamıştı. Haklı olarak doların rezerv para statüsünü nasıl etkileyeceği merak ediliyor.
Uzun süredir anlatıyoruz. Küresel ekonominin temel zafiyeti son yirmi yılda oluşan reel dengesizliklerdir. Bu süreçte dünya rezerv para sisteminin büyük sorumluluğu vardır.
Bugün de yeni dengesizlikleri beslemeye devam etmektedir.
Fed’in bilançosu
Mali krize ve tetiklediği resesyona ABD yönetiminin iktisat politikası tepkisi sert (saldırgan) oldu. Mali kesimi kurtarmak için likiditeyi, yükselen işsizliğe karşı bütçe açığını rekor düzeylere taşıdı. 1929 benzeri bir felakete izin vermedi.
Likidite artışına günlük dilde para basma deniyor. Teknik anlamda tam da öyle değil. En azından dolaşımdaki banknot miktarında anlamlı bir artış görülmüyor. Büyük ölçüde kaydi para şeklini alıyor.
Fed’in ortaya saçtığı likiditeyi en kolay bilançosundan izliyoruz. 2008 yazında, krizden az önce, Fed’in bilanço toplamı 900 milyar doların altında seyrediyordu. 1913’te kurulduğunu hatırlatalım.
Sonraki birkaç ay içinde bilanço aniden patladı. 2008 sonbaharında 2 trilyon doları aştı. Kasım başı sayılarına baktım. Fed’in aktif (ve pasif) büyüklüğü 2.34 trilyon dolar. Bunan 1 trilyon doları dolaşımdaki banknotlar, gerisi kaydi (rezerv) paradır.
Bilançonun kalitesi de de değişti. Eskiden aktifte sadece Hazine tahvilleri olurdu. Şimdi 1.1 trilyon dolar özel kesimin sorunlu “mortgage” kağıtları var.
Doların gücü
Bu noktada gündeme çok haklı bir soru geliyor. Bu bilançoya ramen dolar neden hala dünya rezerv parası özelliğini koruyor? Yerine euro ya da yen ya da başka bir para birimi geçemiyor?
Akla hemen ABD’nin askeri gücü gelebilir. Halbuki rezerv para için kritik olan devlet tahvili piyasasının hacmi ve derinliğidir. Çünkü ülkeler uluslararası rezervlerini devlet tahvillerinde tutar. Bu konuda ABD rakipsizdir. 8 trilyon dolar dünya döviz rezervinin 4 trilyon doları doğrudan, 1 trilyon doları dolaylı yollardan ABD devlet tahvillerinde yatıyor. Bu paranın gidebileceği hacimde bir başka tahvil piyasası yoktur.
Örneğin Euro Bölgesi’nin temel göstergeleri ABD ile eşdeğerdir. Ama devlet tahvili piyasaları millidir. Bu bölünme dünya rezervi için gerekli hacim ve derinliğin oluşmasını engelliyor. Aynı sorun yen, yuan, vs . diğer aday para birimleri için de geçerlidir.
Velhasıl doları tahtından indirecek bir para birimi gözükmüyor. Dolayısı ile çözüm uluslararası (uluslarüstü) rezerv para sistemini gerektiriyor. ABD onaylarsa...