Dünya parası olarak dolar
.
Dokuz yıl öncesine, 1999 başına geri dönmek istiyorum. Euro bir hayal olmaktan çıkmış gerçek olmuştu. Piyasalarda ilk euro işlemleri yapılıyordu. Fiilen euroların tedavüle girmesine ise daha üç yıl vardı.
O günlerde yoğun tartışılan konulardan biri neydi? Euro doları tahtından indirecek miydi? Bekleneceği gibi, iktisatçılar arasında görüş birliği yoktu. Ama doların dünya hegemonyasının bittiğini iddia edenler küçümsenmeyecek sayıda idi.
Nitekim bunlar euronun dolara karşı değer kazanacağını düşünüyordu. Ben de o cephede yer alıyordum. Ocak 1999’da parite 1.17 idi. Kısa sürede 1.25’i geçeceğini, hatta 1.35’e gidebileceğini yazmıştım.
Ne oldu? Euro dolar karşısında hızla çöktü. Haziran 2001’de parite 0.85’e gerilemişti. İlk kağıt euroların dolaşıma girdiği Ocak 2002’de parite sadece 0.88’di. Evet, doğru okudunuz, bir dolar verince 1.13 euro alıyordunuz.
O günler çabuk unutuldu
O günlerde anlatılanlar şimdi unutuldu. Kısaca hafızamızı tazelemekte yarar görüyorum. Amerikan ekonomisi bir başarıdan diğerine koşuyordu. Dinamizmi ve gücü bütün dünyada hayranlık uyandırıyordu.
Sovyetler Birliği artık yoktu. Japonya’da bankacılık sistemi çökmüştü. Deflasyon ekonomiyi perişan ediyordu. İhtiyar Avrupa zaten yarış dışında kalmıştı. İşsizlik yüksekti. Büyüme durmuştu. Nüfus azalacaktı. Rekabet gücü kalmamıştı.
Velhasıl ortada yeni dünya düzeninin süpergücü Amerika vardı. Her şeye muktedirdi. Her istediğini yapabilirdi. Dolayısı ile parası da gerçek bir imparatora layık şekilde değerleniyordu.
İktisatçılar açısından aslında sıkıntılı günlerdi. Ellerindeki teori Amerikan ekonomisinin devasa dış açıklarının uzun dönemde sürdürülemeyeceğini söylüyordu. Buna karşılık mali piyasalarda dolar sürekli değer kazanıyordu.
Bazıları “teori eskidi, yeni koşulları kapsamıyor” dedi. Diğerleri aslında dış açığın olmadığını, ölçme hatasından kaynaklandığını kanıtlamaya soyundu. Hareketli ve heyecanlı bir dönemdi. Çok uzak değil, dört beş yıl öncesini anlatıyoruz.
Bugünler de geçer (mi?)
Şimdi sarkaç tersine döndü. Amerikan ekonomisi hakkında iyi şeyler düşünenlere pek rastlanmaz oldu. Süpergüç sözü dolaşımdan kalktı. The Economist bile doların düşüşünü kapak konusu yaptı.
Bizim meslek açısından çok olumlu bir haber olduğunu söylemeliyim. Teori yanlış diyenlerin sesleri kısıldı. Tam tersine, iktisatçıların buraya gelineceği konusunda çok önceden uyardıkları kabul ediliyor.
Bu işler biraz böyledir. Dolar çıkarken de inerken de fazla gaza gelmemekte yarar olduğunu söyleyelim. Bu önemli konuya geri dönmeyi planlıyorum.