Şampiy10
Magazin
Gündem

Dövize içeriden saldırı yok

.

ABONE OL
Vatan Haber

Türkiye’de kriz denince akla döviz kurunda sert hareketler gelir. İlk 1999’da farkına varmıştım. Ekonomi yüzde 6 küçülmüş, enflasyon yükselmiş, kamu açığı tarihi rekorlar kırmıştı. Fakat döviz kurunda istikrar bozulmamıştı. Dolayısı ile 1999 kriz yılı sayılmadı.

Ağustos 2007’den bu yana benzer bir olay yaşandı. Yakın tarihin en büyük mali fırtınası gelişmiş ülkeleri kasıp kavuruyordu. ABD’de, İngiltere’de, Almanya’da panik havası hakimdi. Ama Türkiye’ye bulaşmıyordu. Neden? Çünkü döviz kuru sakindi.

Gözümüz aydın demek gerekir mi, bilmiyorum. Geçtiğimiz iki hafta içinde kriz nihayet Türkiye’ye geldi. Yani kurda yukarı hareket başladı. 25 Eylül’den düne TL dolar karşısında yüzde 45, euro karşısında yüzde 23 değer kaybetti. Döviz talebinde ani artış ve bunun kuru hızla yukarı taşıması şaşırtıcı değildir. Bekleniyordu. Türkiye’nin bu fırtınayı döviz piyasalarında çalkantı yaşanmadan atlatması ihtimali yoktu.

Kurdaki tırmanma Türkiye’nin iç dinamiklerinden ya da özel sorunlarından kaynaklanan bir olay değildir. Küresel mali krizin bulaşmasıdır. Dolayısı ile ekonomik göstergeler ya da iktisat politikaları ile doğrudan ilişkili değildir.

Böyle durumlarda “ne yapılmalı?” konusu haklı olarak gündeme gelir. Kamuoyu iktisat politikası tedbirlerini tartışmaya başlar. Merkez Bankası faizleri yükseltsin mi? Döviz satarak kura müdahale etsin mi? IMF ile yeni bir anlaşma zorunlu mudur?

İktisat politikası alternatiflerinin yapıcı bir tartışma ortamında oluşturulması çok yararlıdır. Ancak şu an itibariyle bir tepki verilmesine gerek görmüyorum. Kararlı bir politika tepkisi için “kritik anın” beklenmesini öneriyorum.

“Kritik an” nedir? Bence TL’deki tasarrufçunun paniğe kapılıp dövize geçmeye başlamasıdır. Yani TL’ye içeriden bir saldırı gelmesidir. Şimdilik yerli tasarrufçu sakin duruyor. Hatta, kur artışını geçmişte pahalı satın alınan dövizi satma fırsatı gibi görüyor. “Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer” misali, daha yükselir beklentisi ile dövizini satmasa bile yeni döviz almaya yanaşmıyor.

Hava değişirse ne olur? Bugün yerim bitti, devam edeceğim...

Yazarın Diğer Yazıları

  1. İlk çeyrekte sanayi üretimi
  2. Kapitalizmin eleştirisi
  3. Nisanda enflasyon
  4. 21’inci yüzyılda sermaye
  5. İlk çeyrekte dış ticaret
  6. Borçlanma faizi
  7. Faiz kararı ne olmalı?
  8. Faiz ve tasarruf oranı
  9. Reel faizin kısa tarihçesi
  10. İlk çeyrekte bütçe

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.