Dış kaynak ve büyüme
.
Üçüncü çeyrekte büyüme hızında pek çok gözlemciyi şaşırtan bir düşüş yaşandı. Ekonomideki yavaşlama özellikle Gayrisafi Yurt içi Hasılada (GSYİH) görülüyor. 2006’nın üçüncü çeyreğinde büyüme yüzde 4.8 iken bu yıl yüzde 1.5’e geriledi.
Üstelik geçen yazın koşulları hiç parlak değildi. Mayıs 2006’da dünya mali piyasaları ciddi bir türbülans yaşamıştı. Yaz aylarında dolar 1.50 YTL, euro 1.90 YTL’den işlem görüyordu. Merkez Bankası gecelik faizleri 4 puan birden artırmıştı.
Ne oldu? Neden oldu? Bundan sonra neler olur? Bu sorular ekonomi ile ilgilenen kamuoyunu önümüzdeki günlerde çok meşgul edecektir. Farklı tefsirler getirilecek, önemli tartışmalar yapılacaktır.
Ekonomik verilerle yakından haşır neşir olanların bildiği bir tehlikeye dikkat çekelim. Tek veriden genellemeye gitmek yanlış sonuçlara götürebilir. Ayrıca verilerin daha sonra yukarı doğru revizyon görmeleri ihtimalini de unutmamak gerekir.
Dış açık ve büyüme
Yine de bazı gözlemler yapabiliriz. Bugün büyüme ile dış finansman olanakları arasında çok yakın bir ilişki kuran görüşe bakacağım. Türkiye’de çok yaygın olduğunu söyleyebiliriz.
Aynı tezin iç içe birçok versiyonu vardır. Özetleyelim. Türkiye’nin iç kaynakları hızlı büyüme için yetersizdir. Bu nedenle ekonomi dış kaynak bulduğu ölçüde büyür. Dolayısı ile büyüme hızı ve dış açık beraber hareket eder.
Bakalım üçüncü çeyrekte büyüme dış açık-dış kaynak ilişkisi nasıl seyretmiş. Geçen yıl üçüncü çeyrek cari işlemler açığı 5.0 milyar dolardı. Bu yıl 6.6 milyar dolara yükseldi. Ancak bu arada YTL’nin değerinin ve paritenin değiştiğini biliyoruz.
Daha sağlıklı bir ölçü dış açığın milli gelire oranıdır. Kur değişimi hem paya hem de paydaya yansıdığından hata azalır. 2006 üçüncü çeyrekte dış açığın milli gelire oranı yüzde 4.1 iken bu yıl yüzde 4.5’e tırmanmış.
Sayılar ne diyor? Geçen yıl GSYİH’de yüzde 4.8 büyüme için milli gelirin yüzde 4.1’i oranında dış açık verilmiş. Bu yıl ise yüzde 1.5 büyüme yüzde 4.5 dış açık gerektirmiş. Yani yukarıda özetlenen görüşün tam zıddı gerçekleşmiş. Dış açık büyürken ekonomi yavaşlamış.
Dış finansman ve büyüme
Tanım gereği dış açık ancak finansmanı varsa oluşur. Yine de dış finansmana göz atalım. Örneğin ödemeler dengesinin sermaye hesabı bir göstergedir. Ben daha basit bir yol izleyeceğim. Dış kaynak girişini bire bir yansıtan döviz kuruna bakacağım.
Parite etkisini temizlemek için “0.5 dolar + 0.5 euro” döviz sepetini kullanalım. Bir yılda TL döviz sepetine kıyasla yüzde 10.6 değer kazanmış. Büyüyen dış açığa ve yükselen enflasyona rağmen TL’nin değer kazanması dış kaynak bolluğuna işarettir.
İşte size ilginç bir durum: Ülkeye dış kaynak akıyor; dış açık hem dolar cinsinden hem milli gelirin oranı olarak büyüyor; ama büyüme kazık fren yapıyor. Üçüncü çeyrek milli gelirinin diğer sürprizlerine başka yazılarda değineceğim.