Şampiy10
Magazin
Gündem

Dış açık ve finansman

.

ABONE OL
Vatan Haber

Dış açık ve finansmanı iki nedenle ilgimizi çekmeye devam ediyor. Petrol fiyatlarında artışın getirdiği ek maliyet yavaşlayan ekonomiye ve artan ihracata rağmen dış açığı büyütüyor. Aynı anda küresel finansman koşulları bozulmaya devam ediyor.

Mayıs ödemeler dengesi Merkez Bankası tarafından yayınlandı. Haklı olarak kamuoyu dış hesapların hem ticaret (cari işlemler) hem de finansman (sermaye) tarafını yakından izliyor.
Sonucu baştan söyleyelim. Geçen yıla kıyasla her iki hesapta da bir bozulma olduğu net şekilde görülüyor. Ayrıntılara bakınca, durumun sayıların gösterdiğinden daha kötü olduğu anlaşılıyor.

Dış açık büyüyor

Yılın ilk beş ayında cari işlemler dengesi geçen yılın aynı dönemine kıyasla 5.5 milyar dolar artışla 21.5 milyar dolar açık verdi. Yıllık cari işlemler açığı ise 43.1 milyar dolara yükselerek rekor kırdı. Artık alıştık. Her ay rekor yenileniyor.

Bir yıldır ihracat ithalattan daha hızlı artıyor. Ancak aradaki fark çok küçük. Dolayısı ile dış ticaret açığı büyümesini sürdürüyor. İlk beş ayda 6.8 milyar dolar artarak 29.3 milyar dolara ulaştı. Yani dış ticaret açığı tek başına cari işlemler açığındaki değişimi açıklıyor.
Bir olumlu haber var. Turizm gelirleri uzun bir aradan sonra canlanma eğilimi gösteriyor. Geçen yıla kıyasla 1 milyar dolar (yüzde 22) artışla 5.3 milyar dolara yükseldi. Yılın geri kalanında süreceğini düşünüyorum.

Diğer ilginç gelişme “altın ticaretinde” yaşanıyor. Daha önce duyurmuştuk. Yılın ilk aylarında geçmiş eğilimlerden bir kopuş oldu. Türkiye net altın ihracatçısına dönüştü. Altın ticareti geçen yıla kıyasla 2.1 milyar dolar olumlu katkı yaptı.

Ne oluyor? Devam eder mi? Bilmiyoruz. Ama önümüzdeki aylarda dış açığın seyri için iyimser olamıyoruz.

Döviz dengesinde sıkışma

Gelelim finansman tarafına. Net hata noksan kalemi ile başlayalım. Geçen yıl 4.8 milyar dolar fazla vardı bu yıl .4 milyar dolar eksi geldi. Sadece bu kalemden döviz arzı 5.2 milyar dolar azaldı.

Yabancı sermaye yatırımları 5.2 milyar dolar azalarak 4.4 milyar dolara, borsaya gelen hisse senedi yatırımı 1.1 milyar dolar azalarak .9 milyar dolara geriledi. Bunları net hata noksanla toplayınca döviz arzında 11.3 milyar dolar düşüş saptıyoruz. Buna dış açıktan gelen 5.5 milyar dolar ek döviz talebi eklenince, borçlanma ihtiyacının 16.9 milyar dolar arttığı anlaşılıyor.
Neyse ki IMF imdada yetişiyor. Geçen yıl 2.1 milyar dolar net borç ödeyen Türkiye bu yıl 2.9 milyar dolar net borç alıyor. Yani IMF’in döviz dengesine 5 milyar dolar olumlu katkısı oluyor. IMF kredisine rağmen bu yıl kamu kesimi .3 milyar dolar net dış borç ödüyor. Özel kesim ise 20.5 milyar dolar net dış borç alıyor. Sadece banka-dışı sektörlerin aldığı borç 15.3 milyar dolara yükseliyor.

Sonunda döviz rezervleri 3.6 milyar dolar artıyor. Bir: IMF kredisi hariç artış .7 milyar dolar. İki: Merkez Bankası rezervleri 1.1 milyar dolar azalıyor. Yani rezerv artışı aslında bankaların döviz likiditesine yönelmelerini yansıtıyor.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. İlk çeyrekte sanayi üretimi
  2. Kapitalizmin eleştirisi
  3. Nisanda enflasyon
  4. 21’inci yüzyılda sermaye
  5. İlk çeyrekte dış ticaret
  6. Borçlanma faizi
  7. Faiz kararı ne olmalı?
  8. Faiz ve tasarruf oranı
  9. Reel faizin kısa tarihçesi
  10. İlk çeyrekte bütçe

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.