Büyümeyi beklerken
.
Newsweek Dergisi’nde Türkiye ekonomisi hakkında çıkan değerlendirme dün gazetelere haber oldu. New York’ta bir fonun yönetici ortağı kaleme almış. İyi şeyler de söylüyor. Ancak IMF’le anlaşmanın gecikmesine ağır eleştiriler yöneltiyor.
Sabah okuyunca “Herhalde bugün borsa düşer, faiz yükselir, TL değer kaybeder” dedim. Halbuki tam tersi oldu. Mali piyasalar haftanın ilk gününü çok olumlu bir havada geçirdi. Anlayan beri gelsin!
Bugün saat 10.00’da ilk çeyrek milli gelir verileri açıklanıyor. Küçülmenin çift haneye ulaşacağına kesin gözle bakılıyor. Tarihi bir rekor ihtimali yüksek duruyor. Önümüzdeki günlerde bu konuya yoğunlaşacağız.
Kapitalizmin geleceği
Küresel krizin kaybedenleri arasında kesinlikle iktisatçılar da yer alıyor. Nedeni iyi biliniyor. Birkaç istisna dışında, mesleğin büyük bölümü bu krizi öngöremedi. Bırakın öngörmeyi, başladıktan sonra bile kabullenemedi.
Geri planda son otuz-kırk yıl boyunca makro iktisada damgasını vuran (ve müelliflerine Nobel ödülleri kazandıran) teoriler yatıyor. Bugün kulağa garip geliyor ama bu teorilere göre yaşanan krizin varolma hakkı bile yoktu.
Halbuki yaşam yanlış teorilere direnmekle ünlüdür. Karmaşık matematiklerin şiirsel güzelliğinden hiç etkilenmez. Zamanı çoktur, bekler. Hataları asla affetmez. Eninde sonunda ölümcül hamleyi yapar. İskambil kâğıdından şatoları çökertiverir.
Nereden çıktı bu konu diyeceksiniz. Kadim dostum Osman Ulagay kritik zamanlarda çıkarttığı kitaplarla ünlüdür. Yine mükemmel bir zamanlama ile çok önemli bir kitap yayınladı: Küresel Çöküş ve Kapitalizmin Geleceği (Özgür Yay. İstanbul 2009).
Kitap söyleşi formatında. Murat Aksoy soruyor, Osman Ulagay cevaplıyor. Formüller, tablolar, grafikler, dipnotlar, referanslar yok. Dolayısı ile okuması da çok kolay. Krizi daha iyi anlamak isteyen tüm okuyucularıma hararetle öneriyorum.
Düzeltme ve özür
Pazar günü deflasyon konusunu işlemiştim. Bir amacım gelir deflasyonuna hazırlık yapmaktı. O arada TÜİK’in 2005 bazlı yeni serilerini kullanarak sanayi kesiminde ücret deflasyonunun başladığını iddia etmiştim.
İnternetin sayısız yararlarından birini dün yaşadım. Okuyucum Berke Duven yeni serileri yanlış tefsir ettiğim konusunda beni uyardı. Dikkatle bakınca hak verdim. Benim birim ücret zannettiğim, toplam ücret ödemeleri çıktı.
İstihdamın etkisini katarak hesapladım. Sonuç kısmen değişti. Birinci çeyrekte geçen yıla kıyasla ücret deflasyonu yok. Yani nominal ücret artıyor. Fakat bir önceki çeyreğe göre var. Yani nominal ücret düşüyor. Doğal olarak deflasyon daha küçük çıkıyor.
Hatam için özür diliyorum. Berke Duven’i dikkati ve bilgisi için kutluyor, bana hatadan dönme olanağını verdiği için teşekkür ediyorum.