Büyüme senaryoları
.
Her yandan yağmur gibi rapor yağıyor. Bırakın okumayı, internetten indirip basmaya bile zaman yetmiyor. Uzun yazıları ekranda izlemeyi sevmem. İhtiyarlık tutuculuğu diyeceksiniz, elimin kağıda değmesi gerekiyor.
Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Koordinasyon Kurulu ve Dünya Bankası işbirliğiyle hazırlanan Türkiye Yatırım Ortamı Değerlendirmesi raporu yayınlandı. Altbaşlık: Özel Sektör Öncülüğünde Büyüme. www.hazine.gov.tr adresinden indiriliyor. Tavsiye ederim.
IMF heyeti 4.üncü madde görüşmeleri raporunu açıkladı. Hazine’de tercümesi var. IMF malum: bütçeyi kıs, faizi yükselt diyor. IMF’in ezberinde bir değişme olamayacağını daha önce söylemiştim. Zaten hariçten gazeldir, “kıymet-i harbiyesi” yoktur.
Merkez Bankası 2010’un ilk Finansal İstikrar Raporu’nu yayınlandı. 118 sayfa, ancak göz atabildim. Özellikle bankacılık kesimine yönelik risk analizlerine baktım. Bankalar sağlıklı duruyor. İlk çeyreğin yüksek karlarından anlamıştık.
OECD’nin büyüme hesabı
Geçenlerde 2010 büyümesini yılbaşında yüzde 5.7 tahmin ettiğimi yazdım. Yanılmışım; yüzde 5.2 demişim. Ama iki senaryom vardı. Diğeri yüzde 5.7 idi. Mahalle baskısına teslim oldum. İyimser suçlamasından kurtulmak için düşüğünü açıkladım.
Bu işin ayrıntısı. Şu sıralarda herkes 2010’da Türkiye’nin en hızlı büyüyen ülkeler arasında yer alacağını söylüyor. Geçen hafta OECD de iyimser koroya katıldı. 2010 için yüzde 6.8 büyüme öngördü.
OECD Türkiye Masası Şefi Rauf Gönenç liseden küçüğüm, parlak bir iktisatçıdır. Arada sırada e-posta ile muhabbet ederiz. Sağolsun, raporda görünmeyen teknik ayrıntıları yolladı.
Büyüme tahminlerinde takvim ve mevsim etkisi temizlenmiş milli gelir serileri önemli bir kolaylık sağlıyor. Her çeyreğin bir önceki çeyreğe göre büyümesi hesaplanıyor. Buradan kolayca yıllık oranlara ulaşılıyor.
2009’un ikinci yarısında düzeltilmiş milli gelir hızla yükselmişti. OECD 2010’da artış hızının yavaşlayarak süreceğini varsayıyor. Her çeyreğin milli geliri bir öncekinden büyük oluyor. Toplayınca yıllık büyüme yüzde 6.8 çıkıyor.
Farklı konjonktür
2010’da düzeltilmiş gelir 2009’un son çeyreği düzeyinde kalsa bile yıllık büyümenin yüzde 4.5 çıkacağını daha önce yazmıştım. “Büyümesiz büyüme” demiştim. İlk çeyreğin göstergeleri, artış gösteriyor. İçinde bulunduğumuz çeyrek için de bu durum geçerli.
Yani ilk iki çeyrek için OECD’nin büyüme varsayımlarını kabul ediyorum. Farkımız yılın ikinci yarısına bakıştan kaynaklanıyor. Ben üçüncü çeyrekte düzeltilmiş milli gelirin sabit kalacağını öngörüyorum. Geri planda ihracat ve yatırımlarla ilgili sorunlar yatıyor.
Son çeyrekte iyice ayrılıyoruz. Ben düzeltilmiş milli gelirde küçük bir azalma bekliyorum. Bir önceki yıla kıyasla büyüme sayılarına dönüştürürsek, son çeyrekte büyüme OECD’de yüzde 4, bende yüzde 1 çıkıyor. Neticede benim yıllık tahinim yüzde 6.1’e geliyor.
Kritik soru buradadır. İç ve dış talepteki toparlanma 2010 boyunca kesintisiz devam eder mi? Yoksa konjonktür yılın ikinci yarısında kırılır mı? Son olarak, olumsuz konjonktürde bile yıllık büyümenin yüzde 6.1’e ulaştığına dikkat çekelim.