Alternatif oy
.
TÜİK bugün nisan enflasyon verilerini açıklıyor. Piyasa tüketici fiyatlarının yüzde 1 artmasını bekliyor. Bu takdirde yıllık enflasyon yüzde 4,4’e yükseliyor. Makul duruyor. Ancak dikkatler çekirdek enflasyona yoğunlaşacaktır.
İstanbul Ücretliler Geçinme Endeksi İTO tarafından dün yayınlandı. Öncü gösterge sayılabilir. Nisanda artış yüzde 2,5’la geçen yılların altında kaldı. Yıllık artış yüzde 4,6 oldu. Piyasa beklentisi ile uyumludur.
Başbakan Erdoğan’ın faizle ilgili açıklamaları yeni bir tartışma tetikledi. Birine daha önce değinmiştim. Faizle enflasyon arasında kurduğu nedensellik ilişkisi tek kelime ile yanlıştır. Yüksek faiz enflasyonun nedeni değildir. Nokta. Sonucu da olmayabilir.
Buna karşılık Erdoğan’ın düşük faiz özlemini ben de paylaşıyorum. Biraz gecikme ile de olsa, Türkiye yavaş yavaş oraya yaklaşıyor. Para politikası analizinde ayrıntılarına girmeyi planlıyorum.
İngiltere’de referandum
Nisan enflasyonunu beklerken seçim sistemlerine geri dönmeye karar verdim. Önemli bir bahanem var. Şu sıralarda İngiltere denince akla sadece kraliyet düğünü geliyor. Türkiye açısından çok ilginç bir başka gelişme atlanıyor.
Perşembe günü İngiltere’de tarihi bir referandum yapılıyor. İki nedenle tarihidir. Birincisi referandumun kendisidir. İngiltere temsili demokrasinin beşiğidir. Ama doğrudan demokrasiye yatkın değildir. Referandum sevilmez. Çok ender kullanılır.
İkincisi içeriğidir. Seçim sisteminde kritik (ve tarihi) bir reform halka soruluyor. İngiltere’de her seçim bölgesi bir milletvekili seçer. Basit çoğunluk sistemi ile en çok oyu alan aday parlamentoya gider. Oyların bölünmesi halinde yüzde 30’la bile seçilmek mümkündür.
Bu sistemin temsilde yaratabildiği sorunlar uzun süredir tartışılıyordu. Örneğin Türkiye (ve kıta Avrupa’sı) gibi nispi temsil talepleri vardı. Sonunda vatandaşın tercih sıralaması yapmasına karar verildi. “Alternatif oy” deniyor.
Seçmen adayları bir, iki, üç diye sıralıyor. Sıralamayı istediği yerde kesebiliyor. Önce birinci sıralar sayılıyor. Geçerli oyların yarısını aşan aday varsa seçiliyor. Yoksa en az oy alan adayın seçmenlerinin ikinci tercihleri ekleniyor. Gene çoğunluk yoksa sondan ikinci adaya geçiliyor. Bir aday oyların yarısını aşana kadar devam ediliyor.
Lider sultasını kırar
Dikkat edilirse, özünde iki turlu dar bölgeli seçim sistemi ile özdeştir. Neticede bölgeyi mecliste temsil eden kişi seçmenin yarıdan fazlasının oyu ile seçiliyor. Buna karşılık iki kez seçim yapmaya gerek kalmıyor. Alternatif oy bu sonucu tek seçimle sağlıyor.
Sistemin vatandaş-temsilci (müvekkil-vekil) ilişkisi açısından yararları bence çok açıktır. Lider sultasının kırılması için tek başına yeterlidir. Bu konuyu daha yeni işledim (“Lider hegemonyası ve seçim sistemi”; 17/4/2011). Tekrar etmek istemiyorum.
İngilizce bilenlere reformu destekleyen internet sitesine göz atmalarını tavsiye ederim: www.electoral-reform.org.uk Orada bir seçim sisteminin adil ve etkili olması için gerekli koşullar tek tek sayılıyor. Türkiye’nin bu tartışmaya çok ihtiyacı vardır.