Şampiy10
Magazin
Gündem

ABD izlenimleri

.

ABONE OL
Vatan Haber

Geçen haftayı ABD’de geçirdim. Bu kez “Murphy kanunları” beni fena vurdu. En çok ihtiyaç duyduğum anda bilgisayarın ekranı gitti. Maalesef yazılarım aksadı. Gündemin gerisine düştüm. Okuyucularımdan özür diliyorum.

Seyahati bir başka açıdan da kötü planlamışım. Ligin en kritik iki maçını kaçırdım. Galatasaray’ın Fenerbahçe ve Sivasspor galibiyetlerini canlı izleyemedim. Üstelik ilkinde havada idim. Sonucu ancak alana inince öğrenebildim.

Veri akışı açısından da çok yoğun bir hafta geride kaldı. Mart dış ticareti ve Nisan enflasyonu açıklandı. Merkez Bankası yılın ikinci Enflasyon Raporu’nu, Maliye Bakanlığı Orta Vadeli Mali Çerçeve’yi yayınladı.

İnsanlar karamsar

Normal koşullarda Amerikan kamuoyunun ekonomik konulara ilgisi kısıtlıdır. Kişi başına 40 küsur bin dolar gelirin doğal sonucu diyebiliriz. Gündemde iç ve dış siyaset öne çıkar. Ayrıca sonbaharda başkan seçimi var. Obama-Clinton yarışı da tam gaz sürüyor. Ama bu yıl en çok ekonomi konuşuluyor. Dikkatimi çekti. İnsanlar birbiri ile tanışırken ne iş yaptığı sorulur. Eskiden iktisatçı olmam fazla etkilemezdi. Şimdi durum değişmiş. Bana bile ekonomi sorma ihtiyacını duyduklarını gördüm.

Konuştuklarımın tümü Amerikan ekonomisini kötüye gitiğini düşünüyor. Teknik tanımı ile resesyona girilip girilmediği kimseyi ilgilendirmiyor. Fiilen günlük yaşamda resesyonun geldiğine inanılıyor.

Sohbet sırasında karamsarlığın nedenleri de belirginleşiyor. Örneğin doların değer kaybı ya da borsada düşüş biraz daha uzakta ve soyut kalıyor. Buna karşılık üç konu öne çıkıyor: Konut fiyatlarında gerileme, benzin fiyatında ve işsizlikte artış.

İlkinin ve sonuncusunun tüketicinin gelecek beklentilerini olumsuz etkilediği yani güvenini sarstığı hemen anlaşılıyor. Petrol fiyatlarının yükselmesi ise vatandaşın bütçesini zorlamış, diğer harcamalarında kısıntıya gitmek zorunda bırakmış.

“iPhone” yok satıyor

Buna karşılık günlük yaşamda resesyonun izleri pek görülmüyor. Cumartesi günü Washington’un yakınında büyük bir alışveriş merkezine gittim. Maç çıkışı gibi bir kalabalık bir dükkândan diğerine ellerinde paketlerle dolaşıyordu.

Şu sıralarda sadece Apple’ın kendi bayilerinde satılan “iPhone” çok popüler. Ben de birine girdim. Satın almak istediğimi söyleyince tezgâhtar gülümsedi. Meğer fabrika talebe yetişemiyormuş. “İki-üç günde bir geliyor ama sabah erkenden sıraya girmenizde yarar var” dedi. Velhasıl bir “iPhone” alamadan döndük.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. İlk çeyrekte sanayi üretimi
  2. Kapitalizmin eleştirisi
  3. Nisanda enflasyon
  4. 21’inci yüzyılda sermaye
  5. İlk çeyrekte dış ticaret
  6. Borçlanma faizi
  7. Faiz kararı ne olmalı?
  8. Faiz ve tasarruf oranı
  9. Reel faizin kısa tarihçesi
  10. İlk çeyrekte bütçe

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.