2012’de enflasyon
.
ABD’de maliye politikası üzerinden yürütülen siyasi kavgaya kısa süreli de olsa ara verilmesi mali piyasaları sevindirdi. Dünya borsaları ateşkesi yükselerek kutladı. Dow Jones Endeksi 13.500’e yaklaştı. İMKB yeni rekorlar kırmayı sürdürdü. Nereye kadar?
Öte yandan Fed’in son toplantı tutanakları ortalığa saçılan 2 trilyon dolar likiditeden tedirginliğin arttığını gösterdi. Geri çekme opsiyonları konuşuluyor. Doğal olarak altın fiyatları hemen düştü. Dolar euro karşısında değer kazandı. Şaşırtıcı değildir.
İçeride döviz kuru biraz gevşedi. Sepet kur 2.06 TL’nin altına indi. İlginç şekilde devlet tahvili faizleri yukarı yönlü hareketini sürdürüyor. Gösterge faiz yüzde 6.5’a yaklaştı. Tahvil piyasasının normalleşmesi diyebiliriz.
Tarihi rekor ama...
Aralık enflasyon verileri piyasa beklentisi ile uyumlu geldi. Tüketici fiyatları endeksi (TÜFE) yüzde 0.4 yükseldi. Böylece TÜFE yılı yüzde 6.2 artışla bitirdi. Son 44 yılın en düşük yıl sonu enflasyonu olduğunu Merkez Bankası bile vurguladı.
“Yıl sonu” anahtar sözcüktür. Yoksa oniki aylık enflasyon 2009’un sekiz, 2011’in beş ayında daha düşük çıkmıştı. Toplamı bir yıldan fazla (onüç ay) ediyor. Gerçek tarihi rekor ise Mart 2011’de yüzde 4.0’le kırılmıştı.
Üretici fiyatları endeksi (ÜFE) için de benzer bir durum vardır. Yılı yüzde 2.5 artışla bitirdi. Gene yıl sonu için tarihi rekordur. Ancak daha düşük on ay vardır: Biri 2005’de, biri 2007’de, sekizi 2009’da. Gerçek rekor ise Temmuz 2009’da eksi yüzde 3.8’le kırılmıştı.
Yanlış anlaşılmasın. Enflasyonda elde edilen sonucu küçültmeye çalışmıyorum. Sadece kayda geçirmek istedim. Enflasyonun yüzde 6’ya gerilemesine üzülenlerden de değilim. Tersine, tahminime çok yakın geldiği için mutluyum.
Ocak 2012’de Merkez Bankası anketinde yıl sonu enflasyonu yüzde 7.4 çıkmıştı. Ben yüzde 6.5 dedim. Yıl içinde ekonomide esas riski enflasyonun tırmanmasından çok büyümenin gerilemesinde gördüğümü her fırsatta tekrarladım. Haklı çıktım.
Gıda dalgaları
Son dönemde orta vadeli eğilimlerin dışına çıkan nisbi fiyat hareketleri enflasyonun analizini (ve tahminini) çok zorlaştırdı. Üçü önemli: enerji, kur ve gıda. Arz kökenli etkenler deniyor. O nedenle kira ve berber fiyatları yararlı göstergelere dönüştü.
Ayrıntılarına yıl içinde değindim. Özellikle gıda fiyatlarını pertavsız altına aldım. Bir: endekste ağırlığı yüksektir. İki: Artış kalıcı olmayabilir. Dolayısı ile dalga dönünce enflasyonu hızla aşağı çeker diye uyardım. Son ayların hikayesi bundan ibarettir.
2010’dan bugüne TÜFE’de (çizgi) ve gıda fiyatlarında (sütun) yıllık değişim grafikte izleniyor. 2013’de gıdada yeni bir yukarı yönlü dalga halinde TÜFE’nin de tırmanacağı kolayca kestiriliyor. Uzun dönemli eğilimlere başka bir yazıda bakacağım.