2009’da enflasyon
.
Yıl sonu yazıları yüzünden yayınlanan göstergeleri ihmal ettik. Enflasyon zaten bugünkü yazının konusu. Diğerlerine kısaca değinelim.
Kasım dış ticareti yılın son günü açıklandı. Bu yıl Kurban Bayramı’nın kasıma kaydığını hatırlatalım. İhracat beklendiği gibi geçen yılın altında geldi. Buna karşılık ithalat ve dolayısı ile dış ticaret açığı yükseldi. Kritik soru: Dış açık tekrar artmaya başladı mı?
Reel kesim iktisadi yönelim ve güven anketi aralık sonuçları yayınlandı. İlkbahar ve yaz aylarında endeksler hızla yükselmişti. Sonra yavaş da olsa bir düşüş eğilimi belirdi. Aralıkta yatay seyrettikleri görülüyor. Hızlı toparlanma işareti değildir.
Takvim ve mevsim etkilerinden arındırılmış sanayi üretimi ve milli gelir açıklandı. Ekimde sanayi üretimde artış eğilimi belirginleşiyor. Üçüncü çeyrekte milli gelir de az da olsa artıyor. Bizim bulgularımızla aynı yöndedir.
Tarihi bir rekor
Enflasyon aralıkta karamsarları mahcup etmedi. Tüketici fiyatları yüzde 0,5 yükseldi. Böylece 2009’da tüketici enflasyonu yüzde 6,5 olarak gerçekleşti. Geçen yıl yüzde 10 olmuştu. En azından iki nesil için en düşük yıllık artıştır. Yeni bir tarihi rekordur.
Enflasyon hedeflemesi rejiminde üretici fiyatlarının rolü ikincildir. Ayrıca endeks daha çok dalgalanır. Biz de ancak ilginç bir gelişme olursa değiniyoruz. 2008’de yüzde 8,1’di. 2009’un yarısını ekside geçirdi. Yılı yüzde 5,9 artışla tamamladı. 2005’in yüzde 2,7’lik rekorunu kıramadı.
Tüketici enflasyonu ile devam edelim. Yıl homojen geçmedi. İlk yarıda artış yüzde 1,8 düzeyinde kalmıştı. Ardından fiyat artışlarında belirgin bir hızlanma oldu. İkinci yarı artışı yüzde 4,7 gerçekleşti.
Nasıl açıklayabiliriz? İlk akla gelen talep koşullarıdır. Şöyle bir analiz yapılabilir. İlk yarıda ekonomi hızla daralıyordu. O nedenle enflasyonda sert bir düşüş yaşandı. Yaz başında talep yavaş da olsa toparlanmaya başladı. Enflasyon hemen başını kaldırdı.
Enflasyonunun uzun süre yüksek seyrettiği ülkelerde bir eşikte direnmesine sık raslanılır. Literatürde “katılık” deniyor. Türkiye için yüzde 6’yı böyle görenler var. Dolayısı ile ekonomide kısmi bir canlanmanın bile enflasyonu yükseltmesini bekliyorlar.
Ayrıntılar önemli
Ben bu görüşe katılmıyorum. Nedenlerini yıl içinde sık sık vurguladım. Bunlara Merkez Bankası raporları da değindi. Endeksin alt kalemleri farklı bir hikâye anlatıyor. İkisini vurgulamakla yetiniyorum.
Birincisi gıda fiyatlarında giderek belirginleşen eğilim kırılmasıdır. Türkiye’ye özgü değildir; küresel bir olaydır. Tarım ürünlerinin nispi fiyatları arz kökenli nedenlerle yükseliyor. 2009’u çok etkiledi. 2010’u bilmiyoruz.
Diğeri “kira” kalemidir. Talep kökenli fiyat baskılarını çok iyi özümser. İki yıl önce başlayan düşüş 2009’un ikinci yarısında da sürdü. Yılı yüzde 5,3’le bitirdi. Genel endeksin altındadır. Bu da bir tarihi rekordur.
Şimdilik burada duralım. 2010’da enflasyonun çok konuşulacağını tahmin ediyorum. Bakalım, yeni bir tarihi rekor kırılacak mı? Yoksa rekor 2009’da mı kalacak? Göreceğiz.