2008’e girdik
.
Yılın ilk yazılarında tahminlerimizi veriyoruz. Elbette yıl içinde bunları değiştireceğiz. Ama yılbaşı tahminlerinin özel bir önemi var. Gerçekleşme ile karşılaştırarak ne ölçüde tutturduğumuzu değerlendirme olanağını tanıyor.
2008’in tahminciler için sıkıntılı geçme ihtimali çok yüksek duruyor. Zaten makro büyüklükleri bir yıl önceden öngörme işi büyük hatalara açıktır. Üstüne bu yılın özel zorlukları ekleniyor.
Ben de dertliyim. 2007’de döviz kuru ve cari açıkta yanıldım. Eğilimleri bile yakalayamadım.
“Mağlup pehlivan güreşe doymaz” derler. İçimden 2007’deki görüşlerimde ısrar etmek geliyor.
Ama “sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yermiş.” Kendimi tedbirli davranmaya ikna etmeye çalışıyorum.
Tedbirli yaklaşım
Böyle durumlarda kaçağa güreşmek çok kolaydır. En rahatı çok sayıda senaryo geliştirmektir. Bunları çok olumlu, az olumlu, olumsuz ve çok olumsuz şeklinde sıralarsınız. Sonra her biri için temel büyüklüklerin muhtemel aralıklarını verirsiniz.
En büyük avantajı, yanılma ihtimalinin olmayışıdır. Yeterince tedbirli davranırsanız, sonuç ne olursa olsun sizin verdiğiniz tahmin sınırları içinde çıkar. Yıl sonunda hangi senaryonun gerçekleştiğini anlatarak durumu kurtarırsınız.
Bir örnek verelim. Büyümede yüzde 2.6-6.5 aralığı, enflasyonda yüzde 5.5-13.0 aralığı, gecelik faizde yüzde 12.5-25.0 aralığı dediniz. TL’nin ise olumlu senaryolarda değer kazanacağını, olumsuz senaryolarda değer kaybedeceğinizi söylediniz.
Tahminleriniz tutar mı? Evet. 2008’de gerçekleşmenin bu sınırlar dışına çıkması ancak çok müstesna durumlarda söz konusu olabilir. Kimse sizi onları öngörememekle suçlayamaz. Dolayısı ile tahminleriniz sağlamdır.
Tahminleriniz işe yarar mı? Orası çok şüphelidir. Tahminci riski almamanın bedeli tahminlerin kullanışlılığını kaybetmesidir. Sizi okuyanlar bunlara bakarak karar almakta çok zorlanacaklardır.
2008’in anahtarı
2008’de konjonktürün ayrıntılarını belirleyecek olan TL’ye yönelik yurt dışı kökenli yüksek talebin devam edip etmeyeceğidir. Sermaye girişinin 2007’deki gibi sürmesi ya da sürmemesi tüm diğer makro büyüklükleri belirleyecektir.
Enflasyon ne olacak? Cevabı sermaye girişine yani döviz kuruna bağlıdır. Girişin yavaşlaması bile TL’ye değer kaybettirir. Enflasyon olumsuz etkilenir. Sermaye çıkışı halinde olumsuzluk artacaktır.
Büyüme ne olacak? Döviz kuru ne olacak? Dış açık ne olacak? Faizler ne olacak? İşsizlik ne olacak? Hepsinin cevabı sermaye girişlerindedir. Maalesef 2003 sonrasında uygulanan yanlış para politikaları Türkiye’yi böylesine üzücü bir köşeye sıkıştırmıştır.
Devam edeceğim.