Şampiy10
Magazin
Gündem

2007’nin ardından (2)

.

ABONE OL
Vatan Haber

İlk yazıda tahminlerin ne ölçüde tuttuğuna baktık. Yılbaşında 2007 için “Büyüme düşer, enflasyon geriler, dış açık küçülür, TL değer kaybeder” demiştik. Büyüme ve enflasyonda nokta tahminler sapsa da eğilimler gerçekleşti.

Buna karşılık cari açık ve kurda öngörülenin tam tersi eğilimler hakim oldu. Geri planda 2007’de TL’nin ciddi şekilde değer kazanması yatıyor. Bu ise ekonomideki yavaşlamaya rağmen cari işlemler açığının büyümesine yol açtı. TL’nin değer kazanması bence 2007’nin en şaşırtıcı olayıdır. 2006’yı dolar 1.42 YTL ve euro 1.86 YTL düzeyinde kapatmıştı. Halbuki bu Cuma günü dolar 1.17 YTL ve euro 1.71 YTL üzerinden işlem gördü. Böylece TL’nin reel değeri 2007’de tüm tarihi rekorları kırdı.

2007’nin riskleri

Yılbaşındaki yazılarımı tekrar okudum. İktisatçı dediğin tahminlerinde kendisine gereğinde kaçacak bir kapı bırakır. Yapmamışım. Tedbirsiz davranmışım. TL’nin 2007’de bu kadar değer kazanabileceği hiç aklıma gelmemiş. İşin ilginci, bugün okurken bile analiz ikna edici duruyor. 2007 başında Türkiye’ye ve dünyaya bakınca büyük bir belirsizlik derhal göze çarpıyordu. Özellikle döviz kuru konusunda iyimser olmak için nedenler bulmak çok zordu. Üç ayrı yazıda ele aldığım riskleri kısaca hatırlatmak istiyorum.

Dışarısı ile başlayalım. Küresel piyasalar Mayıs 2006 türbülansının şokunu daha atlatmamıştı. Dünya ekonomisi bir düzeltmeye doğru gidiyordu. 2007’de yeni ekonomik sorunlar, mali çalkantılar ve risk iştahında bozulma kaçınılmazdı. Nitekim hepsi oldu.

Öte yandan 2007 Türkiye için siyasi açıdan kritik bir yıl olacaktı. İlk aşamada Cumhurbaşkanlığı seçimi vardı. Kutuplaşma zaten başlamıştı. Siyasi gerginliğin iyice tırmanacağı biliniyordu. Nitekim cumhurbaşkanı seçilemedi. Ardından milletvekili seçimleri geliyordu. Mutlaka siyasi gerginlik olacaktı. Üstüne, hükümetin seçime yönelik popülist harcamaları bütçe disiplinini bozabilirdi. Nitekim bunlar da gerçekleşti.

‘2007’de kriz olur mu?’

14 Ocak 2007 tarihli yazımın başlığı budur. Geçmiş çabuk unutuluyor. Kamuoyunda yaygın kanı, yukarıdaki risklerin bir krizi tetikleyeceği yönünde idi. Dolayısı ile vatandaş yavaş yavaş döviz almaya başlamıştı.

Tek tesellim, kriz konusunda çok net tavır almış olmam. “Kriz olmaz, bunu garanti ederim” diye yazdım. Çok sayıda olumsuz tepki aldığımı söylemek zorundayım. “2001 başında da böyle yazmıştın; sen olmaz dediğini göre mutlaka olacaktır” diyen oldu. Neyse, bu kez tuttu.

Değerli okuyucularıma yeni yılda sağlık, huzur ve refah dolu günler dilerim.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. İlk çeyrekte sanayi üretimi
  2. Kapitalizmin eleştirisi
  3. Nisanda enflasyon
  4. 21’inci yüzyılda sermaye
  5. İlk çeyrekte dış ticaret
  6. Borçlanma faizi
  7. Faiz kararı ne olmalı?
  8. Faiz ve tasarruf oranı
  9. Reel faizin kısa tarihçesi
  10. İlk çeyrekte bütçe

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.