2006'da dış ticaret
Dün yayınlanan aralık dış ticareti ile yeni biten yılın en önemli göstergelerinden biri tamamlandı. Bir hafta sonra ödemeler dengesi, ay içinde sanayi üretimi ve istihdam, martta milli gelirin açıklanması ile 2006'in tam resmine ulaşacağız
Her ekonomide dış ticaret önemlidir. Ama Türkiye'de biraz daha hassas bir konudur. Tedirginliğin nedeni biliniyor. Yakın tarihte iki kez, 1950'li ve 1970'li yıllarda, ülkenin dövizi bitti. 1994 ve 2001'de dev dış ticaret açıklarının ardından döviz kuru zıpladı.
Son iki yıldır yeni rekorlara koşan dış ticaret ve cari işlemler açıklan tarihin derinlerinden gelen korkuları tekrar canlandırdı. Kamuoyu, haklı ya da haksız, yine dış ticaretten kaynaklanan bir krizin işaretlerini görmeye başladı.
Ayrıca bu yıl aralık ithalat verileri özel önem kazandı. Çünkü ithalat iç talebin ve dolayısı ile konjonktürün kritik öncü göstergesidir. Mayıs türbülansı sonrasında sıkılan para politikasının hedeflediği iç talepte durgunluğun ne ölçüde gerçekleştiğini ölçmeye imkân verir.
Rekorlar yılı
2006 dış ticarette kelimenin tam anlamı ile rekorlar yılı oldu. ihracat 2005'e kıyasla yüzde 15,9 artarak 85,1 milyar dolara yükseldi. Türkiye İhracatçılar Birliği gazetelere verdiği tam sayfa ilanlarla kamuoyunu bilgilendirmişti.
İthalat 2005'e kıyasla yüzde 17,3 artarak 137 milyar dolara tırmandı. Etkileyici bir sayı olduğunu kabul etmeliyiz. İki yıl önce "Türkiye 2006'da 137 milyar dolar ithalat yapacak" desem sanırım çok az kişi ciddiye alırdı. Halbuki oldu.
Dolayısı ile dış ticaret açığı da 2005'e kıyasla yüzde 19,8 artarak 51.9 milyar dolara çıktı. 2000'deki herkesin gözünü korkutan meşhur dış ticaret açığı bunun neredeyse yarısı yani 27 milyar dolardır.
Genel anlamı ile bu sayıların sürpriz olduğu söylenemez. Yıl başında ihracat, ithalat ve dış açık tahminleri daha düşüktü. Ama eğilimler ortaya çıktıktan sonra üçünde de yukarı yönde revizyon yapıldı.
Daha ilginç bir husus var. 2006'nın yıllık değerleri daha yayınlandıkları gün ilgi alanımızın dışında kaldı. Nedeni konjonktür açısından 2006'nın homojen olmaması, yani iki ayrı konjonktürü taşımasıdır.
Konjonktür değişiyor
Gelelim aralık ayının çok özel verilerine. Hemen nedenini anlayacaksınız. Bir önceki yılın aynı ayı ile karşılaştırıyoruz. İhracat yüzde 16,6 artıyor. İthalat yüzde 1,3 düşüyor. Dolayısı ile dış ticaret açığı yüzde 30,5 küçülüyor.
İthalattaki son düşüş Şubat 2002'de görülmüştü. Yani aylık ithalat beş yıldır ilk kez aralıkta düşmüştür. Hayati önemde bir gelişme olduğunu söylemeye gerek yoktur. Üstelik ihracatta yakın dönem ortalamasının üstünde bir artışa rağmen ithalat düşmüştür.
Tek aylık veriden genelleme yapmayı sevmem. Ekim-aralık dönemi üç aylık değişime de baktım. Gene 2002 başından bu yana ilk kez ihracat artışı (yüzde 19,5) ithalat artışını (yüzde 13,1) geçiyor. Yerim bitti. Bu önemli konuya geri döneceğim.