Yeni zirveler ve haftanın üç kritik konusu!
.
Bugün CDS’lere konu olacak olan Yunan bonolarının ‘hurda değerinin’ tespiti için yapılacak müzakere, günde 6 trilyon dolarlık ülkeler arası para transferinin yapıldığı tahmin edilen Belçika merkezli ödeme sistemi SWIFT’in İran’ı sistem dışına çıkarması ve Çarşamba günü açıklanacak ABD’deki ikinci el konut satışları piyasaların gidişatını belirleyecek. Bu üç konuda yaşanacak olumsuz gelişme havayı bozabilir
Geçtiğimiz haftadan neredeyse güllük gülistanlık bir hava devralıyor piyasalar. Özellikle de geçtiğimiz haftanın en yükseğinde kapatan İMKB için.
İMKB’deki yükselişi destekleyen ABD’de geçtiğimiz Salı günü açıklanan stres testi (her ne kadar JP Morgan’ın ‘erken öten horoz’ misali zamanından önce açıklansa da) sonucunda 19 bankanın 15’inin testi geçmesi haberleriydi. Bu haber ABD bankalarına; testi geçenler başta olmak üzere; alım getirdi ve ABD borsa endekslerinde ciddi sıçramalar yaşandı, Dow Jones Endeksi uzun süredir “oyalandığı” 13 bin seviyesini aşarak Cuma günü 13.289’a kadar yükseldi ve 13.232 seviyesinden kapandı. Ha keza S&P 500 Endeksi de 1.400 seviyesini de aşarak 1.405 seviyesine kadar yükseldi. S&P 500 için yeni hedef 1.435 seviyesi. Dow Jones için de 13.650 seviyeleri yeni hedef olarak karşımıza çıkıyor.
Bu seviyeleri “ulaşılabilir” kılan aslına bakarsanız ABD 10 ve 30 yıllık devlet tahvili getirilerindeki yükseliş! Geçtiğimiz hafta içinde ABD 10 yıllık tahvillerin yıllık getirileri yüzde 1.99’dan 2.35’e (küçümsemeyin, yüzde 18’lik bir artışa denk geliyor bu zıplama!) 30 yıllıklarınki ise 3.14’ten 3.48’e kadar yükseldi. Getirilerdeki bu yükseliş (diğer bir deyişle, bono fiyatlarındaki düşüş) ABD’deki güvenli limanlardan çıkışı ifade ediyor. Her ne kadar geçtiğimiz haftanın son gününde yükseliş hareketi yerini yatay bir seyire bıraksa da bu cephedeki “güvenli limanlardan, fırtınalı denizlere” çıkış trendi sürecek olur ise borsalarda yukarıda belirttiğim seviyelere kadar bir yükseliş olabilir.
Hafta sonu yapılan Nevruz kutlamalarından moral bozucu haberler gelmediği takdirde; (bu yazının yazıldığı Pazar öğleden sonrasında, izinsiz gösteri haberleri dışında başkaca bir bilgi yoktu!) bizim piyasalarımızda da geçtiğimiz haftanın pozitif havanın sürmesi olasılığı yüksek. Bu durumda; 62.336’dan kapanan (62.025 kritik eşikti, aşıldı!) İMKB 100 Endeksi’nin ilk aşamada 62.930 ve ardından da 64.400 seviyelerine kadar yükselmesi söz konusu!
Bu hafta izlenmesi gereken üç önemli konu var:
Bunlardan ilki bugün CDS’lere konu olacak olan Yunan bonolarının “hurda değerinin” tespiti için yapılacak “müzakere/ihale”! Hangi bonoların CDS (Credit Default Swap) işlemlere konu olacağı, bunların yenileriyle değiştirilirken hangi değerin esas alınacağı ISDA (International Swap Derivatives Association) tarafından bu “ihalede” belirlenecek. Ardından sigortayı satan taraf; bononun hurda değeri ile sigortaya konu olan tutarı, sigortayı alana ödeyecek. CDS piyasasının varlığını sürdürmesi açısından Yunanistan’ın “temerrüt/iflâs” süreci yakından izlenecek.
İkinci konu “doğudaki” komşumuz İran’dan... Günde 6 trilyon dolarlık ülkelerarası para transferinin yapıldığı tahmin edilen Belçika merkezli ödeme sistemi SWIFT (Society for Worldwide Interbank Financial Telecommunication ); AB’nin kararları doğrultusunda; İran menşeli 19 banka ve 25 finans kurumunu sistemi dışına çıkarmış! Günde iki milyon işlem yapan İranlı finans kuruluşları ve de dolayısıyla İran ekonomisi için zorlu bir dönem başlıyor. Batı dünyası kademeli olarak İran ekonomisini kademeli olarak dünya ekonomisi ile bağını koparmaya devam ediyor. Önce petrol ithalatı, şimdi ödeme sisteminden ihraç... Arkası da geleceğe benziyor. Ülke içindeki sıkıntıların artması ve bu yolla da iktidarın izlediği uzlaşmaz politikanın yumuşaması hedefleniyor. İran’ın bu konuda çabuk pes edeceğini sanmıyorum! Bu durum bölgede tansiyonu ve dolayısıyla da petrol fiyatlarını arttıracak bir faktör! Ya da en azından petrolün yükseleceği yönde pozisyon almış olanlar için kullanılabilecek bir “mazeret ”. Halen daha ABD’deki başkanlık seçimlerinden önce İran’a bir müdahalenin kolay kolay yapılamayacağına olan inancımı koruyorum.
Üçüncü konu ise Çarşamba günü açıklanacak ABD’deki ikinci el konut satış verileri . ABD ekonomisine dair gelen karışık veriler arasında halen daha en “olumsuz” veriler konut piyasasına dair. Fed’in akıttığı onca paraya rağmen konut satışları ve fiyatları halen daha geriliyor. Her ne kadar fiyatlardaki düşüş “eğimi” azalsa da halen daha bu piyasadaki negatif seyir devam ediyor. Kalıcı bir düzelme işareti finansal piyasalardaki yükselişin sürdürülebilmesi açısından kritik öneme sahip.
Bu üç konudaki olumsuz gelişmeler piyasalardaki havayı olumsuza döndürebilir ve bir süredir “beklenen” ve de “ihtiyaç duyulan” düzeltme hareketini başlatabilir. Düzeltmenin başladığının ilk ipucu S&P 500 Endeksi’nin 1.370 seviyesinin altına inilmesi olacaktır!
Altın için kritik bir hafta olabilir
Yeni “risk hevesinin” artışı aynı zamanda altın fiyatlarındaki düşüşü de anlatıyor. Çok değil, 29 Şubat’ta 1.790’a kadar yükselen altının ons/dolar fiyatı, geçtiğimiz hafta 1.634’e kadar geriledi. Bu haftanın ilk yarısında 1.700 dolar seviyesinin (teknik değil, psikolojik) üzerine çık(a)maz ise, haftanın ikinci yarısında 1.610 seviyeleri resmin içine girebilir ki bu seviyelerin altına inildiğinde “bütün dünyada alarm zilleri” çalacak. Zira bu seviyenin altına inilmesi, hele ki haftalık bir kapanış yapması durumunda, altın fiyatlarında 2009 yılından bu yana süregelen “ana yükseliş trendi” aşağı yönde kırılmış olacak! Bu da altın için hiç de iyi bir haber olmayacaktır!