Yeni zirve bu haftaya mı kaldı?
.
Geçtiğimiz haftanın başında borsalarda; özellikle İMKB’de; yeni zirvelerin ya da kriz sonrası tepelerin görülme ihtimalinin arttığına değinmiştim. Hatta İMKB için 59.700 gibi bir hedeften bile söz etmiştim.
Evet, borsalar ve emtia piyasaları; kısaca varlık piyasaları; tarafında pozitif gelişmeler yaşandı. Ancak yeni zirvelerin görülmesine yeterli olmadı.
Umut bu haftaya kaldı!
Bu hafta “yeni yükseklerin” görülme ihtimali halen daha sürüyor. Cuma günü, Paskalya tatili nedeniyle batı dünyasında birçok piyasa kapalıyken gelen ABD tarım dışı istihdam verilerinin hafta başında nasıl yorumlanacağı önemli. Zira beklenti 190 bin kişilik bir istihdam artışıydı. Gelen artış rakamı 162 binde kaldı.
ABD’deki nüfus sayımı nedeniyle işe alınacaklarla birlikte artması beklenen istihdamın, “devlet desteğine rağmen” beklentilerin altında kalması “olumsuz” olarak yorumlanabilir. Diğer yandan gelen artış rakamının içinde “hormonlu istihdamın” şimdilik kaydıyla sınırlı kalması ise işin olumlu yanını oluşturuyor. Piyasa katılımcıları yine bardağın “dolu” tarafından bakacaklardır. Ne de olsa istihdam “arttı”, hormonlu da olsa farketmez denecektir.
Fed’in ABD fonlama piyasasından çekilmesi ilk aşamada varlık piyasalarını olumsuz etkilememiş görünüyor. Ancak faiz cephesi pek öyle düşünmüyor gibi. ABD 10 yıllık tahvil getirileri yüzde 3.94 ile Haziran 2009’dan bu yana en yüksek seviyesine geldi. Görünen o ki ABD’deki 10 yıllık tahvil getirileri yüzde 4 seviyesini görecek. Bu hafta olur mu? Büyük ihtimalle evet...
Ha keza ABD 30 yıllıkları da geçtiğimiz Cuma günü 4.81 ile, 11 Haziran 2009’da görülen 4.83 zirvesine oldukça yaklaşmış durumda. (ABD 30 yıllık tahvil getirileri 2008 sonunda 2.55, 6 Mart 2009’da da 3.55’lerdeydi.) 4.80 seviyesi, 30 yıllık tahvil getirileri için kritik eşik durumunda. Bu seviye aşılır ve yüzde 5’lere yaklaşılacak olur ise bu durum varlık piyasalarınca pek de sıcak karşılanmayacaktır. Gözler bir anda Fed’e dönebilir. Fed’den gelecek mesaja göre de piyasa bir sonraki dönem için yön çizecektir. Bu durum şimdilik bu haftanın meselesi değil!
Faiz cephesindeki bu hareketlilik asıl euro/dolar cephesindeki volatiliteyi arttırabilir. Euro/dolar paritesi bu hafta başında kritik seviyelere yakın seyrediyor. 1.3610-40 bandında hem trend, hem de 50 günlük hareketli ortalama birbirine yaklaşıyor.
Hafta başında günlük kapanışlar bazında bu seviyenin üzerine çıkılacak olur ise euronun 1.3710 seviyelerine doğru sert bir şekilde yükseldiğine şahit olabiliriz. Doların değer kaybediyor, “karşısındakilerin” (euro, TL, emtialar v.b.) değer kazanıyor olması varlık piyasalarını kısa vadede olumlu etkileyebilir.
Haftanın emtiası petrol
Paritede 1.3370 seviyesi ise bu hafta boyunca kritik destek seviyesi. (ABD’de euronun değer kaybedeceğine inananlar, vadeli kontratlarındaki açık pozisyonlarını geçen hafta daha da arttırmışlar.) Bunun altına inilmesi,ve yeni diplere doğru gidilmesi, hele ki ABD’deki tahvil getirilerinin yükselişi ile beraber gelecek olur ise varlık piyasalarının keyfi kaçabilir, yeni tepeler bir başka bahara ertelenebilir!
85 dolar ABD ham petrolü için kritik bir seviye idi. Geçtiğimiz hafta Çarşamba günü açıklanan ABD petrol stok verileri beklentilerden daha iyi gelmesine rağmen, Perşembe günü 85.12 ile yeni tepe görüldü. Kapanış 84.87 ile bu seviyenin altında oldu!
Bu hafta içinde kapanışlar bazında 86.75’in üzerine çıkılması durumunda petrolde 90 doların görülmesi işten bile değil. Böylesi bir artış, ister istemez küresel enflasyon endişelerini ve bu da faiz tartışmalarını beraberinde getirecektir.