Volkan esaretinin düşündürdükleri-I
.
Dünya aslında bir köy değilmiş!
1980’lerin ortalarında duymaya başlamıştık küreselleşmeyi. Önce pek anlamamıştık. 1990’ların başlarında da bilgisayar teknolojisinin ve özellikle internetin yaygınlaşmasıyla hem iletişim hem de uluslararası ticaret hızlandı. Sonrasında yeni bir söylem oluştu: “Dünya artık küresel bir köy haline geldi!”
Adeta herkesin birbirini tanıdığı, bildiği, konuşabildiği (en azından iletişebildiği) sınırların zahiri hale geldiği (internet), herkesin aynı köy kahvesinde toplandığı (Starbucks vakası) bir durumunu ifade eden bu söylem aslında çok da doğru değilmiş!
Nereden mi bu kanıya vardım?
Siz de benim gibi bu medeniyet çağında, volkan külü nedeniyle uçakların uçmadığı bir zamanda, Avrupa’nın göbeğindeki Cenevre’den, İstanbul’a gelmeye çabalasaydınız ve bunu başaramasaydınız sizde de benzer bir kanıya sahip olabilirdiniz.
İstanbul-Cenevre arası uçakla normal şartlarda 3 saatlik mesafe. Hadi, 1-2 saat önceden havaalanına gittiniz, indiniz eve-otele gidene kadarda bir süre geçti, hepsini toplasanız 6-7 saatlik bir yolculuk.
Diyelim ki, İzlanda’nın kuş uçmaz kervan geçmez bir yerindeki “Ayyafyadlyakudl” adlı bir volkan patlamadı da siz uçaktan korkuyorsunuz ve karadan Cenevre’den şehr-i İstanbul’a geleceksiniz.
Araba ile 25-30 saatten az olmayan bir süre. Diyelim ki yolları bilmiyorsunuz ya da risk almak istemiyorsunuz ve trende karar kıldınız. En az 4 aktarmalı, 48 saatlik bir yolculuk sizi bekliyor. Üstelik de bunun son 13 saatlik kısmı komşudan, Sofya’dan bu yana olan kısım.
Sadece Cenevre mi? Avrupa’nın bir çok merkezinden bırakın bizim illere gelmeyi, kendi aralarında bile hem tren, hem de otobüs ağında sorunlar var. Normal zamanda, yani uçaklar çalışırken bunların hiçbirinin farkına bile varılmıyor. Ne zamanki uçaklar çalışmadı tüm bu zaafiyetler anda ortaya çıkıverdi!
Artan talep nedeniyle tren seferleri aksadı, otobüslerde yer bulmak tabii ki imkansız hale geliverdi.
İzlanda’nın adının telafuzu bile zor bir volkanının yol açtığı kriz, 11 Eylül saldırılarından sonra havacılık sektörünü vuran ikinci büyük bir dalga oldu. Bu dalga ile bir kez daha anlaşıldı ki, günümüzde havayolu ile ulaşımın bir “yedeği” yok!
Yine de görünen en iyi “yedekleme” yöntemi demiryolu. Belki de bu krizden sonra ekonomilerini canlandırmak isteyen hükümetler kamu harcaması için demiryolu inşaatlarına öncelik verebilirler. Irak savaşı sırasında bir çok defa tekrarlanan bir askeri söylem vardı: “Savaş karada kazanılır” diye. Şimdi benzer bir durum ulaşım içinde geçerli galiba.