VOB’da çifte teminat 5 kat zarar ettiriyor!
.
Bayramdan önceki günlerde “VOB niye reklâm yapar?” başlıklı bir yazı yazmış ve bu yazıda VOB’daki “çifte teminat” sorunundan söz etmiştim. İzmir’deki Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası’nın (VOB) endeks 30 kontratlarının teminatlarını bugün itibarıyla artırıyor olması hasebiyle “misli teminat” meselesine dikkat çekmek istedim.
VOB’daki vadeli kontratlara aracılık yapan bazı kurumlar, kendi risklerini minimuma indirme adına, müşterilerinden VOB’un talep ettiğinden fazla teminat alabiliyorlar. Hatta aralarında önde gelen yerli ve yabancı iki büyük bankanın da bulunduğu bazıları, oranı iki katına kadar çıkartıyorlar. Yani “çifte teminat” alıyorlar. ‘Bunda ne var?’ diyebilirisiniz. Ancak bu teminatları “doğru yönetebilecek” teknolojik alt yapıya sahip olmayan bankaların ya da aracı kurumların; sırf bu sebeple müşterilerinin normalin 5 (yazıyla beş) katına kadar zarar etmelerine neden olmasalar mesele yok!
Zarar nasıl mı bu kadar artıyor?
Bunu VOB’un işlem hacminin yüzde 90’ı olan İMKB 30 endeks kontratları üzerinden anlatmak daha kolay. Bugünden itibaren 1 kontratlık işlem yapabilmeniz için 700 TL teminat yatırmanız gerekir. Bu teminatı yatırdınız ve diyelim ki piyasaların düşeceğine inanıyorsunuz ve 64.000 seviyesinden 1 kontratı sattınız (short). Bu durumda 6.400 TL’lik bir pozisyon açmış oluyorsunuz. Yani yatırdığınız teminatın 9.1 katı kadar bir risk aldınız.
Varsayalım ki kontratın fiyatı 65.750’nin üzerine çıktı. Bu durumda 1.750 puanlık artışın karşılığı olan 175 TL sizin teminat hesabınızdan alınacak. VOB, aracı kurumdan, otomatik olarak eksilen teminatın tamamlanmasını talep edecektir. Eğer pozisyonunuzu devam ettirmek isterseniz 175 TL’yi VOB’a göndermek zorundasınız. Aksi takdirde pozisyonunuz 175 TL’lik zararla otomatik olarak kapatılacaktır. Yatırmış olduğunuz teminatınızın (anaparanızın) yüzde 25’ini kaybetmiş olacaksınız. Buraya kadar bir problem yok.
Çalıştığınız banka; siz 175 TL’yi gönderene kadar, piyasaların çok daha dramatik düşeceği, teminatınızın eksiye döneceği bir duruma karşılık (teknik olarak böyle bir ihtimal var!) sizden normalin iki katı bir teminat istediğini varsayalım. Normalde 700 TL yatırmanız gerekirken sizden 1.400 TL teminat aldı ve bunu VOB’daki teminat hesabına yolladı diyelim. (İkinci teminatı kendinde tutsa ve ayrı bir sistem ile takip ediyor olsa sorun olmayacak!) Bu durumda VOB’un kendi işleyiş prensipleri doğrultusunda teminatınız yine 525 TL’ye düşene kadar hiç bir uyarı almayacaksınız. Aracı kurumdaki yetkili personel ayrı bir sistemde takip edip, sizi uyarırsa sorun büyümeden önlenebilir. Ancak günlük koşuşturma içinde bunun olmasının mümkün olmadığını düşünelim. Düşünmekten de öte, işin içine insan faktörü girince sıkça karşılaşılan bir durumdur bu.
Gönderdiğiniz teminat normalin iki katı olduğunda, 64.000’den satmış olduğunuz kontratın fiyatı 72.750’ye çıkana (çıkmaz demeyin, çıkabiliyor!) kadar sistemden hiçbir uyarı almazsınız! Zira aradaki 8.750 puanlık artışı karşılayacak kadar teminatınız sistemde mevcuttur. Aracı kurumun sistemi, ya da yetkili personeli arada durumu farkedip sizi bilgilendirmezse, kaybınız bir anda normal koşullara göre 5 katına çıkacaktır. Sistem size uyarı verene kadar önce ikinci teminatınız olan 700 TL’yi ardından da normal sürdürme teminatı sınırı olan 525 TL’ye kadar olan 175 TL’yi kaybettikten sonra ancak size uyarı gelecektir.
O zamana kadar da siz yatırmış olduğunuz 1.400 TL’nin 875 TL’sini kaybetmiş olacaksınız. “Tek teminatta” 175 TL kaybedecekken kaybınız bir andan 5 katına kadar ulaşabiliyor. Bu durumla karşılaşan sayısız amatör (kelimenin tam anlamıyla amatör!) yatırımcı oldu.
VOB’un reklâm meselesinden önce; bir yandan amatör yatırımcıları bilgilendirmek, diğer yandan da normalin üzerinde teminat alarak bu yatırımcıların “gereğinden fazla” zarar etmesine yol açan aracı kurumlar konusunda önlemler alması çok daha yerinde olmaz mı?