Ruble ile ticaret başlar mı?
.
Rusya, 40 milyar doları aşan toplam miktarla; dış ticaretteki en büyük partnerimiz! Aşağıdaki tablolara bakıldığında; 6 milyar doları aşan tutarla altıncı büyük ihracat pazarımız. Yüzde 90’ından fazlası petrol ve doğalgaz olmak üzere 30 milyar doları aşan tutarla en büyük ithalat yaptığımız ülke.
Diğer yandan elektrik üretimimizin yüzde 51’i doğalgaza ve biz de doğalgaz konusunda da yüzde 100 dışarıya bağımlıyız. Doğalgazın da üçte ikisi Rusya’dan geliyor. İthalat cephesinde değilse de, ihracat cephesinde son aylarda birçok sorun yaşanmaya başladı. Bunda Rusya’nın gümrük düzenini “sıkılaştırmasının” yanı sıra, küresel krizin de payı var.
Likidite ve bankacılık sistemindeki gerilim, tüm gelişmekte olan ülkeleri doğrudan etkiledi. Bu ülkelerin neredeyse tamamının para birimleri değer kaybederken; Rusya, rublenin değerini korumayı tercih etti. Bu amaçla yüksek petrol fiyatları sayesinde oluşturulan ve 650 milyar dolara kadar yükselen rezevlerinden 200 milyar dolarını harcamaktan çekinmedi.
Ancak bu kadar büyük rezervi harcamasına rağmen, rublenin değer kaybını engelleyemedi. Bu durum; 10 yıl önceki travmayı henüz tam olarak atlatamamış olan; Rus iş çevrelerini ve dolayısıyla Türkiye ile iş yapanların; işi gücü bırakıp, içlerine kapanmalarına neden oldu!
Rublenin akıbeti bir belirsizlik yaratıyor. Üstüne bir de bavul ticareti yoluyla Türkiye’den mal alanların Rus bankacılık sisteminden istedikleri zaman dolar alamamalarının yarattığı gerginlik, Türkiye’nin bu ülkeye yaptığı ihracatının sert bir şekilde düşüşüne yol açtı. İTKİB rakamlarına göre aylık 30 milyon dolara yaklaşan ortalama hazırgiyim ihracatı 8 milyon dolarlara kadar gerilemiş durumda.
Bu azalış tüm tekstil sektörünü; resmi ya da bavul; olumsuz etkilemiş durumda. Sadece tekstil değil, Rusya ile iş yapan tüm tarafları olumsuz etkiliyor.
İTKİB’in bu konuda işe yarayabilecek bir önerisi de var. Türkiye’de ruble kabul edilmesi! İlk başta garip gelebilir. Dolar ya da euro kabul ediliyorsa, ruble neden kabul edilmesin?
Kabul etmekte, teknik olarak bir sorun yok. Yeter ki ruble bir şekilde dolara, euroya ya da TL’ye çevrilebilsin. Ancak bu pek kolay değil. Ya Merkez Bankası bu konuda muhattabı olan Rus MB ile bir çözüm bulacak ki bu bizim Merkez Bankası’nın asli sorumluluklarından biri değil. Ticari bankalar nakit rubleleri, Rusya’ya götürüp dolara ya da euroya çevirebilirler. Ancak bunun için de hem “anlamlı” bir hacime ulaşılması hem de “güvenilir” partnerlere ihtiyaç var.
Bu yolun açılabilmesi ya da MB’nin bu konuda bir rol üstlenebilmesi için siyasi bir açılım gerekiyor. Ya Başbakan yakın dostu Putin ile görüşerek, ya da Dış Ticaretten Sorumlu Bakanımız Kürşat Tüzmen bu konudaki açılımın liderliğini üstlenebilir.
Yeter ki bu konu kararlılıkla ele alınsın! Doğalgaz ve petrolün; Türkiye’de tahsil edilen rublelerle ödenmesinden başlamak üzere mutlaka yaratıcı çözümlere ulaşılacaktır.
İşe; dış ticarette ilk 50 ülke arasında bile yer almayan Norveç’in kronu gibi “uzak paralar” yerine; en büyük ticaret partnerimizin para birimi olan rublenin, Merkez Bankası’nın günlük kurları arasına eklenmesiyle başlanabilir.
En çok İthalat yapılan (Ocak-Kasım)
Ülke Milyon $
1 Rusya Fed. 29,326
2 Almanya 17,429
3 Çin 14,707
4 A.B.D. 11,186
5 İtalya 10,411
6 Fransa 8,569
7 İran 7,841
8 İngiltere 5,027
9 İspanya 4,313
10 G. Kore 3,826
En çok ihracat yapılan (Ocak-Kasım)
Ülke Milyon $
1 Almanya 12,192
2 İngiltere 7,778
3 B.A.E. 7,663
4 İtalya 7,446
5 Fransa 6,291
6 Rusya Fed. 6,158
7 A.B.D. 4,004
8 Romanya 3,847
9 Irak 3,480
10 İsviçre 2,499