Piyasalardaki bahar havası bitecek mi?
.
ABD’deki krizin bitmesiyle piyasalardaki olumlu hava sürüyor. Wall Street’te yeni zirveler yolda. Fon yöneticileri, ‘Yılı böyle bitirelim, bonusları alalım, sonrasına bakarız’ diyecek.
Çin cephesinden gelen olumsuz haberlere rağmen ABD’deki borç tavanın yükseltilmesi ve “kepenklerin açılması” haberlerinin etkisi devam ediyor. Geçtiğimiz hafta ABD’de S&P 500, Russel 1000 ve Almanya’da DAX endeksleri haftayı tarihi rekor kırarak kapatırken, Nasdaq yeni yükseği gördü. Her ne kadar Dow Jones bunlara tam anlamıyla eşlik etmiyor ve yeni rekor kıramıyorsa da bu endekste de bu hafta yeni yüksek/rekor denemeleri olabilir.
Hisse senetleri tarafında işler “yolunda giderken” bunun en büyük destekçisi konumundaki ABD 10 yıllık tahvil getirileri de geçtiğimiz hafta yüzde 2.46 ile Mayıs’tan sonraki en düşük seviyelerine geriledi. Ancak haftanın kapanışı 2.51 seviyesinden gerçekleşti. Bono getirilerinin daha fazla gerilemesi ancak Fed’in parasal genişlemeyi “daraltma” kararının Mart sonrasına ertelenmesi ile mümkün. Şimdilik bu olasılık piyasalarca düşük bulunuyor ve fiyatlanmıyor.
Yine de ABD 10 yıllık tahvil getirileri yüzde 2.45-2.55 bandında kaldıkça borsalar yoluna devam etmeye çalışacaklar. Bu yükselişlerin hızlı bir ralli şeklinden çok marjinal yükselişler/rekorlar şeklinde olma ihtimali hayli yüksek. Zira ABD’den geçtiğimiz hafta sonu ilginç bir veri geldi. NY Borsası’nda hisse senedi alımları için kullanılan “kredilerin” miktarı 111 milyar dolara ulaşmış. Bu rakam 129 milyar dolarla rekor kırılan Şubat 2000 ve 2007 yıllarındaki zirveye oldukça yakın bir tutar! Ekim’deki yükselişleri de göz önüne aldığımızda bu rakamın artmış olma ihtimali hayli yüksek. Daha da artar mı? Amerika orası, her şey olabilir.
Herkes iyimser, herkes alabildiğince kredi almışsa, Fed’in “daraltma” kararını herkes biliyorsa borsalar daha da yükselebilir mi? Son iki “kredili hisse miktarı” zirvelerine bakıldığında çöküşler 3-5 ay sonra geliyor. Bu da demektir ki bu yılın sonuna kadar piyasalar cari seviyelerini sürdürecek, marjinal de olsa yeni rekorlar kıracak gibi. Yeni yıla Allah kerim... Fon yöneticileri “Bu yılı böyle bitirelim, bonuslarımızı alalım da sonrasına bakarız” diyeceklerdir.
Cumhuriyet Bayramımız hepimize kutlu olsun!
Altın kendini hatırlattı!
Altın, önceki hafta kısa vadeli trendini ve geçtiğimiz hafta da 50 günlük basit Hareketli Ortalamasını yukarı yönde geçmeyi başardı. Bu hafta devamı gelir mi?
Fed’in “daraltma” kararının yeni yıla kaldığı beklentisi bu ihtimali artırıyor. Her ne kadar son yükselişin ardında bu “tema” olsa da ve uzun zamandır zarar etmiş veya zararını azaltma fırsatı arayan yatırımcılar ve özellikle fonlar, yıl sonu yaklaştıkça bu argümanı kullanmaya başlayacaklardır.
Gerek Fed, gerekse de “Noel Baba rallisi” beklentileriyle altın; yılsonuna kadar ağır aksak da olsa 1.403 seviyelerine kadar yükselebilir. Bakıldığında hiç yoktan iyi bir yükseliş. Hele ki zararda olanlar için...
Bu seviye net olarak aşılmadan (1.405 diyelim) altın yeniden parıldamaya başladı demek için erken.
Kendi adıma halen daha 1.180 seviyelerinin yeniden test edilmesi ihtimalini göz ardı etmiş değilim. Yine de kısa vadeli kazanç için belirtmiş olduğum seviyeler değerlendirilebilir...
BIST’te iyimserliğe devam
Yurt dışındaki iyimser hava BIST’e de yansıyor. Geçen haftanın iyi geçeceğini herkes bekliyordu, geçtiğimiz Pazartesi günü ben de yazmıştım. Önceki haftayı 76.243’ten kapatan BIST, çok büyük bir “boşluk” ile geçtiğimiz haftaya başladı. Haftanın en düşük seviyesi olan 77.856 ile 76.243 arasında önemli bir boşluğu geride kapanmamış olarak bıraktık. Bugünlerde değilse de önümüzdeki haftalarda/aylarda bu “boşluk” mutlaka kapanacaktır.
Yurtdışındaki iyimser hava devam edecek olur ise; geçtiğimiz haftayı 79.150’den geçen 200 günlük basit Hareketli Ortalama’nın (HO) çok az da üzerinde kapatmayı başaran BIST bu hafta içinde 19 Eylül’de görülen 80.569 seviyesini test edebilir. Bu seviyenin aşılması durumunda 82.120 seviyesi resmin içine girecektir. Bu yükselişin hızlı olmasını doğrusunu isterseniz beklemiyorum. Ancak bizim piyasalarımıza yeni girişler olur ise; ki geçtiğimiz haftalarda bunu gördük; bu hareketin 31 Mayıs-3 Haziran tarihleri arasında geride bıraktığımız 84.867 ile 82.218 arasındaki boşluğun kapanması yönünde yeni “atakları/rallileri” getirebilir!
Bunun için henüz daha zaman olduğunu düşünüyorum. Daha Kasım ayına bile girmedik... Önümüzde mali yıl sonu Kasım ayı olan fonların kâr realizasyonu ile Aralık ayındaki muhtemel “Noel Baba Rallisi”ne hazırlanan fonların mücadelesi var.
Haftaya yarım iş günü ile başlayıp, yarın da tatiliz. Bu da bono ve döviz tarafında olmasa da hisse senedi piyasalarımızda gereksiz “boşluklara” neden olabilir. Oluşursa önce bu “boşlukları” kapatmamız daha “sağlıklı” olacaktır.