Petroldeki düşüş sürüyor
Uluslararası piyasalarda FED faiz kararı öncesi sakin bekleyiş vardı. Bu sakinlikten ayrılan tek piyasa, fiyat düşüşleri devam eden petrol
Uluslararası piyasalarda FED faiz kararı öncesi sakin bekleyiş vardı. Bu sakinlikten ayrılan tek piyasa, fiyat düşüşleri devam eden petrol. Brent petrol 60.74 $’ı gördü, 60 dolara az kaldı! Salı günü açıklanan ABD çekirdek üretici fiyatlarının yüzde 0.2 artması beklenirken yüzde 0.4 azalış açıklandı. Bu düşüşte hızla düşen petrol fiyatlarının katkısı önemli. Yine Salı günü açıklanan ABD’deki yeni ev inşaatlarının üç yılın en düşüğünde olması da ABD Merkez Bankası’nın 2.5 yıldır yaptığı faiz artışlarının etkilerinin yavaş yavaş ortaya çıktığı gösteriyor. FED “bekle-gör” politikasında şimdilik haklı çıkmış görünüyor.
Faiz artışlarının büyümeyi yavaşlatacağı beklentisi, İsrail-Hizbullah Savaşı’nın ‘şimdilik’ yerine barış gücüne bırakması, Bush’un İran’la diplomasiye şans vereceğini açıklaması petroldeki düşüşü hızlandırdı. Dün ABD’deki özellikle petrol ürün stoklarının beklenenden yüksek çıkması fiyatların daha da düşmesine neden oldu. Bazı ürünlerin kontrat fiyatlarındaki bir günlük düşüş yüzde 4’ü aştı. İç piyasada motorin ve benzin indirimlerinin önümüzdeki hafta da devam etmesi söz konusu.
Tayland, Macaristan, Güney Afrika
Petroldeki bu iyi haberlerin yanı sıra gelişmekte olan ülkelerde ilginç gelişmeler yaşanıyor. Bir taraftan Taylan’da “modern” bir darbe olurken, Macaristan Başbakanı’nın istifası için halk sokaklara dökülmüş durumda. (Macarlara hak vermemek elde değil. Hiç kimse; gece, yatakta tek başınayken bile sesli dile getirmeyeceği sözleri sarfeden bir başbakana sahip olmak istemez.) Güney Afrika’daki eski başkan yardımcısı hakkındaki davalar ve altın fiyatlarında yaşanan sert düşüşler eklenince genel görünüm bozuluyor. FED’in faizleri artırmayacak olması gelişmekte olan ülkeler için olumlu bir haber olarak görülse de, ABD’deki muhtemel bir yavaşlamanın tüm dünya ekonomisini etkilemesi kaçınılmaz. Bu durum içinde bulunduğumuz gelişmekte olan ülke piyasalarını olumsuz etkileyecektir.
Buna bir de Türkiye, G. Afrika ve Macaristan gibi ülkelerin cari açık sorunları eklenince stres artıyor. Önümüzdeki yılın Türkiye için “seçim yılı” olması da bizim payımıza düşen gerginliği daha da artıracaktır. Nitekim bunun etkilerini bono piyasalarında “son viraja girildi” söyleminden sonra daha da net görülmeye başlandı. Özellikle yabancı yatırımcıların uzun vadeli bono ’iştahları’ azalmış görünüyor.
Yılsonuna kadar zaman zaman “iyimser” dönemler yaşayacağız. Ancak bu dönemler aynı zamanda portföy boşaltmak isteyenlere için de fırsat demek. Özellikle de borsada...