Obama’nın Suriye kararı piyasaları nasıl etkiler?
.
ABD Başkanı Obama, Suriye’ye askeri müdahale kararı aldı ancak Kongre’nin onayına başvuracak. İngiltere’de reddedilen oylama da piyasalara en azından 1 hafta kazandırmış gözüküyor.
İngiltere Avam Kamarası’nın Suriye’ye askeri müdahale için Başbakan Cameron’a yetki vermemesi sonrasında ABD Başkanı Obama da Suriye’ye askeri müdahale kararı aldığını ancak Kongre’nin onayına başvuracağını açıkladı. ABD Kongresi’nin normal takvimine göre ilk toplantı tarihi 9 Eylül. Obama’nın bu kararı ile hem diplomasi, hem de finansal piyasalar en azından 1 hafta zaman kazanacak. Bu süre içinde barış tesis edilebilir mi, hayli zor görünüyor, ancak iyimser taraftan bakıldığında da imkânsız değil.
G-20 Zirvesi önemli
Obama’nın kararında açıklaması öncesinde gelen “Muhalifler, Suriye’deki kimyasal saldırıyı kabullenip gazı Suudi Arabistan’dan aldıklarını itiraf etti” haberinin mi yoksa “İsrail’in, Esad’ın yerine koyacağı kimse yok. Dağılmış bir Suriye, İsrail için daha tehlikeli” yorumunun mu etkili olduğunu söylemek için henüz erken. Obama’nın kararı; Türkiye açısından en azından bir savaşa dahil olma riskini azaltması anlamında olumlu.
Bu hafta 5-6 Eylül’de G-20 hükümet başkanları zirvesi toplanıyor. Erdoğan ve Obama da bu zirveye katılacak! Her iki lider arasında bir görüşme yapılacağı söyleniyor. Ancak Obama-Putin arasında bir görüşme henüz planlamış değil! Eğer böylesi bir görüşme olursa, Suriye için diploması ile sağlanabilecek yeni bir barış şansı doğabilir.
G. Kıbrıs’a Rus desteği
Bu arada geçtiğimiz hafta satır arasında kalan bir gelişme G-20’deki görüşmelerde önemli olabilir. Rusya; Güney Kıbrıs’ın 2.5 milyar euroluk borcunu 2016’ya kadar yeniden yapılandırdı! Yüzde 2.5 faizle, 6 ayda bir faiz ödemeli olarak yeniden yapılandırılan kredi sonrasında Güney Kıbrıs Dışişleri Bakanı, “Güney Kıbrıs’taki üslerin Suriye karşı yapılacak bir askeri müdahalede kullanılmayacağını” açıkladı. Rusya’nın bölgedeki etkisin arttırması açısından önemli bir detay.
MERKEZ BANKASI’NIN ŞAPKASINDAKİ TAVŞANLAR
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı geçtiğimiz hafta Anadolu Ajansı’ndaki söyleşisinde bugüne dair “bekleyin, önemli hamlelerimiz olacak” demişti. ABD piyasalarının “LabourDay (İşçi Günü)” sebebiyle tatil olduğu bugünde MB’nin ne gibi sürprizler yapabileceği son günlerde piyasalarda sıkça tartışıldı.
- MB’nin Vadeli ve Opsiyon piyasaları aracılığıyla müdahale etmesi: VİOP’un daha aktif kullanılması söz konusu olabilir. Ancak kurlar 2.03’lerdeyken “Hedef fiyat” 1.92 mi olacak? Bu konu tartışmalı...
- Fed ile bir Swap imkânı: Düşük bir olasılıktı, “Suriye’nin askıya alınmasından” sonra bu ihtimal daha da azaldı!
- Döviz ve altın zorunlu karşılıkların oranlarının azaltılması: Hem rezervlerin azalması, hem de piyasalara likidite verilmesi anlamında MB’nin temel politikalarına ters.
- Dövize daha sert müdahale edilmesi: Şartlar tam oluşmadığından önceki müdahaleler işe yaramadığı gibi, yenilerinin işe yarayacağı da şüpheli. “Gereksiz” rezerv kaybı hızlanır!
- IMF ile varılacak bir mutabakat sonrasında Fed benzeri bir operasyonla “Devlet İç Borçlanma senetlerinin (DIBS)” satın alınması: Yine mi IMF? Madem TL cinsi DİBS’ler alınacak IMF’nin icazetine gerek var mı? Bu arada likiditesi kurumuş bono piyasası için iyi bir seçenek ama hangi bonolar ve hangi fiyatlardan soruları sıkça sorulacaktır!
HİNDİSTAN’DAN $’A KARŞI ORTAK SAVAŞ ÖNERİSİ
Hindistan Maliye Bakanlığı Baş Danışmanı DipakDasgupta; doların değerlenmesi karşısında finansal piyasalarında artan çalkantı ile zor günler geçiren ve aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 12 gelişmekte olan ülkenin uluslararası döviz piyasalarına ortak müdahale etmesini önermiş. Hatta BRIC grubundaki Brezilya ve Hindistan’ın bu işe ilk başlayanlar olabileceğini söylemiş. Ülke dışındaki (Offshore) döviz piyasalarında 60-70 milyar dolara ulaşan Rupi bazlı döviz işlemlerinin ülke içindeki piyasaları doğrudan etkilediğini söyleyen Dasgupta, bu “ittifaka” Çin’in de dahil olmasıyla 6 trilyon dolara ulaşan bir döviz rezervinin gelişmekte olan ülkelerin döviz piyasalarına istikrar getirebileceğini söylüyor. Bu ittifakın kurulabilmesinin ve başarılı olabilmesinin tek temel şartı: Çin’in bunu kabul etmesi. Kendi parası tam konvertibl olmayan Çin neden bunu yapsın? Yuanın değerini istediği gibi belirliyor ve son gelişmelerden diğerleri kadar etkilenmiyor. Obama’nın “Kongre’nin onayını alacağım” kararı başta petrol ve altın olmak üzere Suriye’ye yapılacak bir müdahale ile yükselen bazı varlık fiyatlarının geriletecektir. Barışın kazandığı bir hafta olsun!